Çeşme’deki konut sorunu had safhada....

Türkiye’nin son yıllarda en gözde tatil yörelerinden Çeşme cazibe merkezi olmakta devam ediyor. Henüz tam bozulmamış doğası, temiz denizi, sıkış tıkış olmayan trafiği ile tatilcileri kendisine çekiyor, zaman zaman nüfusu 1 milyona ulaşıyor. Çeşme’de evi olan veya Çeşme’de bir ev, otel kiralamak için maddi durumu yerinde olanlar için Çeşme bir cennet.

Ancak madalyonun öbür yüzü de var. Resmi nüfusu 50.000 olarak görülen Çeşme'de yerel ve merkez yönetim normalde sürekli 200- 300 bin kişiye hizmet veriyor. 

Çeşme’de hizmet veren kamu personeli lojman sorunu ve ev kiraları yüzünden büyük sıkıntı yaşıyor. Çeşme’de şu anda 20-30 bin TL’ye kiralık ev bulmak mümkün değil. Çeşme’ye tayini çıkan kamu personelini önce arkadaşları, akrabaları  “Yaşadın en güzel tatil yerine gidiyorsun” diye kutluyorlar. Ancak Çeşme’de kesesine uygun konut bulamayan kamu personeli durumu Çeşme'ye taşınınca anlıyor. Buna ek olarak Çeşme hep öteden beri tüketimde pahalı bir fiyat segmentinde olan bir ilçe. Çarşı - pazar fiyatları memurun kesesine hiç uymuyor. Kamu personeli Çeşme’de olmaktan çok fazla mutlu olamıyor. Çoğu hemen başka yere tayini için dilekçe veriyor. 

Genç kamu personeli için psikolojik açıdan Çeşme’de görev yapmak çok zor. Bilhassa genç kamu personeli, görevleri nedeniyle gittikleri mekanlarda, alanda kendi yaşlarında su gibi para harcayan, lüks otomobillere, yatlara binen akranlarını görüyorlar. Bazıları kaynağı belli olmayan maddi gücüyle vur patlasın, çal oynasın yapıyor. Akran yaşta olan kamu görevlisi ise ev kirasını nasıl ödeyeceğini, kredi kartı borcunu nasıl kapatacağı, çocuğunun okul masraflarını nasıl ödeyeceği düşüncesi içinde bu bazı vurdumduymazlara devlet adına hizmet götürme mecburiyetinde. İnsani açıdan bakarsak bu gençlerin görevlerini yapmakta nasıl zorlandıklarını tahmin etmek zor değil. 

Bu çerçevede ilk adımda yerel merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler el ele vererek Çeşme’deki lojman, konut sorununu çözmek için projeler yapmalıdır. Bu binaları inşaa etmek için kamunun elinde yeterince konut alanı, arsa mevcuttur. 

Mutlu olmayan kamu persolenin, şehrin yaşam kalitesinin yükseltilmesinde çok büyük katkısı olmayacağını hepimizin idrak ederek, sorunu çözmede toplumsal ve bireysel katkımızı koymamız gerekmektedir.