MENÜ
İzmir 35°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Konak'a hançer ve günlerin bugün getirdiği...
Mustafa Akbaş
YAZARLAR
11 Aralık 2019 Çarşamba

Konak'a hançer ve günlerin bugün getirdiği...

Konak, İzmir'in kalbi... Bu kalbin LAD damarı ise Pasaport... İzmir uzunca bir süredir Zorlu Holding tarafından Pasaport'a yapılması planlanan devasa gökdeleni konuşuyor.

Passtel AVM ve eski tütün depolarının bulunduğu 3 bin 532 metrekarelik alana inşa edilecek 42 katlı gökdelenin 146 metre yüksekliğinde olacağı belirtiliyor. Haliyle, denizin hemen kıyısından yükselecek ve 186 metrelik Kadifekale ile yarışacak gökdelene, çevreciler, sivil toplum ve yurttaşlar tepkili.

***

"İzmir'in kalbine hançer gibi saplanacak" gökdelen için TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da teyakkuzda. Odalar, gökdelen planı için defalarca dava açmış. Ancak, 3 kez iptal edilmesine rağmen plan İzmir Büyükşehir'den geçmiş. Aralık 2018'de de Konak Belediyesi'nden yapı ruhsatı alınmış...

Önceki günlerde Zorlu Holding, gökdelen için ilk kazmayı vurunca, bir süredir uyuyan tartışma yeniden alevlendi. Odalar, projeyi "kent suçu" ilan etti, yetkililere çağrıda bulundu.

Tam da bu anda Konak Belediye Başkanı CHP'li Abdül Batur'dan çarpıcı bir açıklama geldi. Gökdelen izninin verildiği dönemde Narlıdere Belediye Başkanı olan Batur, "Ben olsaydım bu projeye onay vermezdim. İçime hiç sinmiyor. Hukuki anlamda ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

Batur'un bu çıkışı İzmir kamuoyunda ciddi yankı buldu.

***

Fakat, henüz AKP'liler bile topa girmeden, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer herkesi ters köşe yaptı. Çevre hassasiyetini her zaman önde tutan Soyer, Konak'a gökdelen planı için "yatırımcıyı küstürmemek lazım" diyerek, en yakınındakileri bile şaşırttı.

Hatta yerel bir siteye yaptığı açıklamayla tartışmayı ileri boyuta taşıdı. Açıkça Batur'u hedef alarak, "...Konak Belediyesi imza atmış, ruhsat vermiş. Benim İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bunu iptal etme yetkim yok, böyle bir yasal gücüm yok. Bu hikayeyle ilgili şöyle bir kolaycılığa kaçmak istemedim; yalan söylemek istemedim. ‘İçime sinmiyor, ben bunun iptali için elimden geleni yapacağım’ diyebilirdim, bunu söyleyebilirdim. Ama bu yalan olurdu. Yalan söylemek istemiyorum. Bu memlekete söylenebilecek yalan en büyük hatadır..." dedi.

***

Biraz ağır mı kaçmış? Evet bence öyle olmuş... Neden mi? Bakalım! Ne demiş Abdül Batur?

Tarih 9 Şubat 2019... Yer, Konak... Yerel seçim öncesi gazetecilerle kahvaltılı toplantı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Konak'taki çarpık yapılaşmayı düzeltmesi için kendisini özel olarak görevlendirdiğini anlatıyor Batur... Ve ekliyor; "Zorlu Holding tarafından kent merkezine dikilmek istenen gökdelen projesine kesinlikle karşıyım. Yüksek binalar için belirlenen yer Bayraklı'dır..."

Tarih 13 Şubat 2019... Bu kez ulusal bir televizyon kanalının yayınına katılıyor Batur... Konak’ın yenilenmeye ihtiyacı olduğunu vurguluyor ve silüeti bozacak yapılara kesinlikle izin vermeyeceğini anlatıyor. Gökdelenler için Bayraklı bölgesinin belirlendiğine dikkat çekiyor. Ve üstüne basa basa, "Kentin içinde çürük diş gibi yüksek yapı görmeyeceksiniz" diyor.

Şimdi, Batur'un seçim öncesindeki açıklamaları ile bugünküler arasında bir tezat, yahut 'yalan' var mı? Bence yok... Gayet tutarlı, son derece insani ve soldan yana...

***

Peki gelelim madalyonun diğer yüzüne... Başkan Tunç Soyer'e...

Tarih 16 Aralık 2017... Soyer, henüz Seferihisar Belediye Başkanı.. Yerel bir radyonun yayınına katılıyor ve İzmir'deki dikey yapılaşmayı, gökdelen planını yerden yere vuruyor...

Tarih 13 Mart 2019... Bu kez, İsmail Saymaz'ın da olduğu Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programının Seçim Özel yayınında konuşuyor Soyer... Ne diyor? "...İzmir'deki gökdelenler CHP'li belediyelerin döneminde yapılmış olabilir. Doğru bulmuyorum, asla gökdelene izin vermeyeceğim..."

***

Şimdi hal böyleyken, Soyer'in Batur'u hedef alması doğru mudur? Yahut, bu gökdelen planında günahı bulunmayan iki başkanın karşı karşıya gelmesi ne kadar anlamlıdır?

Ne planlar onaylanırken Tunç Soyer İzmir Büyükşehir'in, ne de yapı ruhsatı verilirken Abdül Batur Konak'ın belediye başkanıydı... İlla ki ortada bir sorumlu aranacaksa, planlara ilk onayı veren Muzaffer Tunçağ, Aziz Kocaoğlu ve son dokunuşu yapan Sema Pekdaş değil midir? Eeee niçin Soyer ve Batur karşı karşıya?

Ben tam da bu noktada "hazırlanan zemin", "yanlış bilgilendirme" ve "yönlendirme" fonksiyonunun etkili olduğunu düşünüyorum. Tunç beyin o sözleri çok da işin derinine vakıf olmadan söylediğini umuyorum. Aksi durumda, çevre hassasiyeti ve sonsuz nezaketi ile bilinen bir insan, aniden kendini inkar ve imha edebilir mi? Asla!

***

Naçizane, cahil bir gazeteci olarak, Tunç başkana şu uyarıyı yapmayı da boynumun borcu biliyorum; gazcı ve cazcı dansözlere pek kulak asmayınız...

Nitekim Aziz bey, bu soldan beslenip sağa süt veren dansözlerin pek bir etki alanına girdiği için teşkilatla arasını bozdu. Başkanlarla, genel merkezle, sivil toplumla, bilimum herkesle ters düştü... Efsane olarak kabul edilen Priştina'dan 50 kat daha fazla iş yapmasına rağmen, onun gördüğü itibarın binde birini görmedi... İzmir tarihine adını altın harflerle yazdırmak yerine sonunda buruk bir veda ile çekti gitti...

***

Ben, Tunç başkanın bu hataya düşmeyeceğini, sadece ama sadece İzmirliler'e zarar verecek kırılmayı en kısa sürede onaracağını, belediyelerin uyumlu çalışmasına darbe vuracak girişimleri boşa çıkaracağını umuyorum.

Ve arka sıradakilerle, soldakilerle arasına hendek kazanları hızla tespit edeceğini, 'istemezükçü' argümanını da asıl sahibi olan AKP'ye iade edeceğini...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Beyza dartar
 12 Aralık 2019 Perşembe 14:48
izmire gökdelen dikmeyin artık günah ya zaten binalardan nefes alınmıyor nedir bu merakınız yeter artık eski bahçeli evleri arar olduk
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Son Kale İzmir