Anadolu Ajansı, 18 Ağustos’ta sinyali verdi... 2 gün sonra düğmeye basıldı. TCDD yetkilileri, 20 Ağustos’u 21 Ağustos’a bağlayan gece yarısı, apar topar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1927’den 1935’e kadar yurt içi gezilerinde kullandığı Beyaz Vagon’u kaldırttı. 13 yıldır Alsancak Garı önünde ziyaretçilerini ağırlayan, Ata’nın hatıralarıyla dolu Beyaz Vagon, kapalı perona çekildi.
Anadolu Ajansı, Beyaz Vagon’un “kötü hava koşullarından etkilenmemesi ve daha sağlıklı ziyaret ortamı yaratılması” amacıyla meydandan kaldırıldığını yazdı. Ancak, hiç de inandırıcı olmayan bu gerekçeyle ilgili TCDD yetkililerinden ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan tek satır açıklama yapılmadı.
Üstelik, “vagonun aslında hemen arkasında bulunan TCDD Alsancak Gar Mescidi'nin önünü açmak ve onu daha görünür kılmak” için kaldırıldığı iddiaları da buz gibi ortadayken…
Hiçbir şekilde kamuoyunu aydınlatma, endişeleri giderme, iddialara yanıt verme yolunu seçmediler. Kaçak bir binayı yıkar gibi hoyratça hareket edip Ata’nın Alsancak’ın en görünür yerindeki izini sildiler.
***
Peki tüm bunlar olurken ‘biz’ neredeydik?
SONKALE hep mesaideydi, onu söyleyelim. Günler öncesinden Beyaz Vagon’la ilgili uyarılarımızı yaptık. Kısıtlı imkanlarımızla konuyu ulusal haber mecralarına taşıdık. Sonkaleizmir.com’un yanı sıra Odatv, Sözcü ve ANKA Haber Ajansı gibi kuruluşlara haber servis ettik, yayınlanmasını sağladık.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ilk refleksi gösteren isim oldu. Çok yerinde bir müdahaleyle konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nden (ADD) bir grup genç, operasyonun yapıldığı gece Alsancak Garı’na çıkarma yaptı. Beyaz Vagon’un kaldırılmasını protesto edip TCDD yetkililerine çağrıda bulundu. Yürekleri büyük ama sayıca azdılar. Sesleri cılız kaldı. Kimse seslerine ses vermedi…
ADD Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, SONKALE’ye çok önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar ulusal haber mecralarına da taşındı. Beyaz Vagon’un kaldırılma gerekçesini tamamen çürüttü sayın Altınışık… “Madem Ata’nın vagonunu iklim şartlarından korumak istiyorsunuz, üzerini cam levhalarla kapatın. Paranız yoksa biz karşılamaya hazırız” dedi.
Gerekçe adı altında sunulan ‘tuhaflığın’ aslında bir safsata olduğunu ortaya koydu.
ADD Genel Başkanı, sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacaklarını da vurguladı.
***
Sayın Hüseyin Emre Altınışık taa Ankara’lardan bu işe müdahil olurken, İzmir’in ağır abileri neredeydi?
Hani Atatürk ve Cumhuriyet denilince mangalda kül bırakmayan CHP’liler, İYİ Partililer, Vatan Partililer, henüz birkaç gün önce Atatürk minyatürü çirkin yapılmış diye kendini ortaya atan AKP’liler, “milliyetçilik ve Atatürk kırmızı çizgimizdir” diyen MHP’liler… Hiçbiri yoktu!
CHP’li Atila Sertel’in ardından Konak Belediye Başkanı Abdül Batur önemli bir çıkış yaptı. “Vagon’u verin Konak meydanında sergileyelim” dedi. Son derece iyi niyetli bir çıkıştı. Ama CHP örgütü neredeydi?
Hani, törenlerde “Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçileriyiz” diyen arkadaşlar. Ata’nın en görünür izlerinden biri İzmir’in göbeğinden bir gecede kazınırken ortalıklarda yoktular!
CHP İl örgütü, Konak ilçe örgütü ölü taklidi yapıyordu. Çıt çıkarmadılar. Ancak 4 gün sonra, iş bitince, CHP İl Başkanı Deniz Yücel ve Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’dan twitter açıklamaları geldi. “Tarihsel belleğimizi silemezsiniz” falan diye… Ama iyi de “sildiler” işte. Ne yaptınız karşı koymak için? Hiç!
Ata’m İZİN’deyiz… Öyle mi!
Hadi diğerleri neyse ama siz ekmeğini Atatürk’ün gölgesinde yiyenler… Ayıp olmuyor mu biraz!