Asıl aday krizi AKP'de...

Medya yine CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylarını konuşuyor. Ne yazık ki CHP’de! Evet ne yazık ki diyorum çünkü geçen hafta da ifade ettiğim gibi merkez medya bunu çok iyi başarıyor. O kadar profesyonelce yapıyorlar ki bunu, CHP’ye dair durum tespiti yapar gibi bir ‘sorun üreterek’ belirsizlik algısı yaratıyorlar, parti yöneticileri de her yoruma bir cevap yetiştirerek bu değirmene su taşıyor. Hele cumhurbaşkanlığı için adı geçen Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında edilen imalı sözler, parti içinde daha şimdiden bu iki isim üzerinden oluşturulmaya çalışılan saflaşmalar, çıkarılmak istenen yangına benzin dökmektir. Ortada yakın bir tarihte seçim yok, ortada cumhurbaşkanlığı adaylığı için parti içi bir ön seçim durumu yok. Peki neden bir adaylık gerginliği var? Sebebi de belli, bu gerilimi yaratanlarda. Üzücü olan CHP’nin yıllardır bu oyunlara geliyor olması.

***

Şu an en çok işine odaklanması gereken iki isim, İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediye başkanları, yaptıkları pek çok olumlu icraatları varken bunun yerine adaylık tartışmaları ile gündeme getiriliyor, konuşturuluyor, yıpratılıyor. Bu oyuna karşı uyanık olmak gerektiğini defalarca yazdık, söyledik. Ancak bir türlü farkına varıp işin içinden kendini sıyıramıyor CHP kurmayları. Oysa AKP’nin çok daha devasa ve hayati bir aday problemi var. Bunu dile getiremiyoruz. Erdoğan dışında hangi isimle AKP seçim kazanabilir?

Geçmişte Erdoğan sonrası partide kimin lider olabileceği yönündeki tartışmalarda öne çıkan isimlere bakalım; Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Berat Albayrak, Abdülhamit Gül. Dahası da vardır, dönem dönem bazı isimler bu tartışmalara eklendi bazı isimler çıktı. AKP teşkilatları adı geçen isimlerin hiçbirinin arkasında blok halinde yani Erdoğan’ın arkasında durduğu gibi durmuyor. Yani baktığınız da adaylık konusunda AKP’nin çok daha büyük bir krizi var. CHP’de yalnız 2 isim öne çıkarken AKP de durum çok daha karışık. Üstelik Erdoğan’a bile kamuoyu desteği bu denli azalmışken bu isimlerden hangisi ile seçimde bir zafer elde edilerek iktidar partisi ayakta tutulabilir? Cevap belli: mümkün değil! AKP bir ‘şahıs’ partisidir. Parti liderinin kaybetmesiyle dağılma da adeta ışık hızında olacaktır.

***

Durum böyleyken seçime yalnız CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı girecekmiş gibi sadece adaylıklar üzerinden basında yer almaya ve bu iki Büyükşehir’deki başarılı işlerin gölgede kalmasına müsaade edilmemelidir.

İktidarda basına yansımayan veya yansıtılmayan çok daha büyük, CHP’nin içindekinden daha karmaşık bir güç savaşının olduğuna inanıyorum. Çünkü oradaki mesele, hem devasa bir siyasi ve maddi gücün ele geçirilmesi (tabiidir ki bu gücün yarattığı çekim etkisinden dolayı taht kavgaları çok daha sert olacaktır.) hem de Erdoğan dışında adı geçen isimlerin AKP içindeki farklı yapıların içinden gelmesi ve tek başına partiyi konsolide edecek güce sahip olmaması. İşte adaylık krizi konuşulacaksa asıl AKP içindeki bu krize mercek tutmak gerekiyor.

Erken seçim olmazsa Erdoğan bile Anayasa’ya rağmen aday olmayacaktır. Bu hareket gerçek bir darbeye girer. Buna ihtimal vermiyorum. Yani 22 yıllık iktidar partisinin mevcut lideri dışında seçim kazanabilecek adayı yok! Bu durumda halka, belediye hizmetleri ve söylemleri ile güven aşılayan bir CHP, iktidarın tek alternatifi olacaktır.

CHP suni tartışmaları bir kenara bırakıp işine odaklanmalı ve yalnızca icraatları ve çözüm önerileri ile gündemde olmalı.