MENÜ
İzmir 35°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Eğitim ve yurttaşlık vizyonu!
Murat Baran Uygun
YAZARLAR
24 Ekim 2024 Perşembe

Eğitim ve yurttaşlık vizyonu!

Türkiye’de bir takım meseleler varki yüzeysel deyip geçemeyeceğimiz türden. Cumhuriyet ilan edileli, yeniden bir devlet kurulalı 100 yılı aşmış olmasına rağmen hala çok temel konularda toplum olarak antant kalabilmiş değiliz. Bunun sebepleri üzerine düşünmek, bizi sonuca da ulaştıracaktır.

Öncelikle çok uluslu imparatorluktan, ulus devlete dönüşmenin ne kadar doğru bir hamle olduğunu bugünkü dünya düzenine baktığımızda  kabul etmiş olmamız gerekir. Çünkü o günkü dünya konjonktürüne uygun olarak 1. Dünya Savaş’ı sonunda sınırlar milliyetlere göre şekillendi (bir kısmı müttefiklerin çıkarları doğrultusunda). Tarihsel ya da dini birliktelik üzerine kurulmuş bir ülke günümüzde yok denecek kadar az. İsrail’i bir Yahudi devleti inşa etme projesi ile  (ki geçen hafta bunun da altında başka uluslararası planlar olabileceğini yazmıştım), Pakistan’ı ise bölgesi ve tarihi açısından mecburi istikamet diyebileceğimiz dini bir alt yapı üzerinde halkını bir arada tutmaya çalışan istisna ülkelerden sayabiliriz. Ancak ikisinin de ne kadar başarılı girişimler olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Öyleyse hiçbir tanımlama üzerinden vatandaş ayrımı yapmaksızın, üniter bir devlet yapısı ile yaşamanın bize kazandırdıkları bölgemizin bugünkü durumu dikkate alındığında yadsınamaz bir gerçek. Bunu bile tartışıyor olmak herhalde olgunlaşmış ve gelişmiş bir ülkede, bir demokraside göremeyeceğimiz bir durum.
Anayasanın ilk dört maddesinin(belki tahmin ediyoruz ama) nasıl bu kadar rahat gündeme getirildiğini anlamak çok zor. Evet siyaset mekanizması bazı konuları kendi çıkarı adına gündeme getirebilir, ancak böylesi bir alanın tartışılabilir olması bile toplumsal alanda çok derin yarıklara sahip olduğumuzun bir göstergesi değil mi? Vatandaş konuyu olumlu bulmadı. Ama ekonomik olarak çok daha refah içinde olduğumuz bir zamanda açılsaydı tepki ne olurdu diye de düşünmüyor değilim. Medyada tepkiler birazda “millet aç, şimdi mesele mi  bu” minvalindeydi. Temelden bir reddediş, toplumun tüm kesimlerinden ortak güçlü bir ses duyamadık. Bu yersizliği, rakip siyasi partiler birbirlerine karşı avantaj olarak kullandı sadece. Oysa çok sağlam ortak değerleri olan bir toplumda bu konuları açamazdınız, hadi açıldı, öyle bir tepki olurdu ki mesele tarihin karanlık derinliklerine çıkarılmamak üzere gönderilirdi.

Geleyim sözün özüne. Toplumda her alanda bir bozulma, yozlaşma, hala temel meselelerde bile bir çekişme, anlaşmazlık var. Toplum bu konularda kolay manipüle edilebiliyor, böylelikle ülke gündemi de kolay yönlendirilebilir, kontrol edilebilir oluyor. Bu nokta ancak ve ancak iktidarın yıllardır bozmaya ve gelecek nesilleri de böylelikle yönetmeye çalıştığı eğitim sistemini düzeltmek ile mümkün. Hala birlikte yaşadığımız devleti oluşturan temeller üzerinde bile toplum olarak kolektlf bir ruh haline sahip olamıyorsak, bunu sağlayacak bir eğitim sistemine sahip olamadığımız içindir. Eğitim ve öğretim öyle güçlü bir müessese ki, 1900’lerin başlarında Ortadoğu çöllerinde köhnemiş bir imparatorluğu alıp, Dünya’ya yükselen yeni bir yıldız, Türkiye Cumhuriyeti’ni hediye etmiştir. Ne yazık ki 1940’larda yavaş yavaş başlayan, 1980 sonrası büyük bir hızla bozulan eğitim sistemimiz ve yurttaş yetiştirme vizyonumuz, bizi hala 100 yıllık kısır tartışmaların içinde debelenip durmamıza neden oluyor. Toplumsal barış ve birliğimizi sağlamak, günümüzün bütün bu yozlaşmalarından kurtulmak, ticarette, sanatta, siyasette, sporda, aile ve sosyal yaşamda kısaca hayatın her alanında yeniden yükselişimiz ancak, doğru kurgulanmış bir eğitim sistemini hayata geçirmek ve bunun içerisinde uygulanacak yüksek bir “yurttaş yetiştirme vizyonu” ortaya koymakla mümkün olacaktır. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Son Kale İzmir