'İYİ' kongrenin getirdikleri...
İYİ Parti İzmir'de oldukça hareketli, gergin ve çekişmeli geçen il başkanlığı seçimlerinde kazanan Sinan Bezircililioğlu oldu.
Peki bundan sonra ne olacak? Perde arkasında kazanan kim? İzmir'de bazı dengeler değişecek mi? Sonuç, Genel Merkez düzeyinde nasıl karşılanacak?
İşte bu soruların yanıtı için seçim sürecinin en başından başlayalım...
Hüsmen Kırkpınar'ın milletvekili aday adaylığı için istifa etmesinin ardından Sinan Bezircilioğlu, Ülkü Doğan, Şakir Genç, Öztürk Keskin ve Oğuzhan Yar koltuğa talip oldu. İşte bu noktadan sonra genel merkez etkisi hissedilmeye başlandı.
Şakir Genç ve Oğuzhan Yar, Ülkü Doğan lehine adaylıktan çekildi. Öztürk Keskin de Sinan Bezircilioğlu'na destek vererek adaylık talebini geri çekti.
Adaylar ikiye düştü, genel merkezin İzmir'deki güç odakları da aynı şekilde ikiye ayrıldı. İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu'nun Ülkü Doğan'a, İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın da Sinan Bezircilioğlu'na desteği açık şekilde hissediliyordu.
Dervişoğlu, seçimden iki gün önce il başkanlığı binasında "Tüm adaylara eşit mesafedeyiz" açıklamasını yapsa da kongre kürsüsünde "İl başkanı adayı kardeşlerimden birini tanımıyorum" diyerek eşit mesafede kalamadı. Zaten bu sözler kongre salonunda da oldukça tepkiyle karşılandı.
Peki Aytun Çıray ne yaptı?
Kongrede "Nifakla birliğimizi bozamazlar. 5 yıla yakındır İzmir'de grup başkanvekilimiz Müsavat Dervişoğlu ile birlikte çalışıyoruz. Bu çalışmanın bana verdiği memnuniyeti kalben söylemek isterim" diyerek partisinin birleştirici gücüne vurgu yaptı. Meral Akşener için herkesi ayağa davet ederek "Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız" sözleriyle bitirdiği konuşması salonda büyük alkış aldı.
Kongrede 333 oy alan Bezircilioğlu, 319 oyda kalan Ülkü Doğan'ı geride bıraktı. Sonuçlar, Çıray'ın İzmir'deki güçlü etkisini perçinledi. Sonuçlar, İYİ Parti'nin Atatürk'çü, demokrat kesiminin özünde milliyetçilik taşıyan İYİ'ler arasındaki gücünü koruduğunu gösterdi.
Sonuçta Akşener'in işaret ettiği isim kazandı. Akşener, hızla büyüyen partiyi, sadece ülkücü tabana sıkıştırmadı.. Daha geniş, ortanın sağına işaret etti...
Peki Dervişoğlu ne kaybetti? Aslında kaybedilen bir şey yok. Kongre salonunda Dervişoğlu'na gösterilen teveccüh çok yüksekti.
İzmir kongresi; İYİ Parti'nin kuruluşundan bu yana süren, farklı düşüncelere sahip olan ancak aynı ideale hizmet eden anlayışın devam ettiğini yeniden ortaya koydu.
Yeni başkan Bezircilioğlu da ilk mesajında "Tek yumruk olacağız. 30 ilçenin başkanı olacağım" sözleriyle tüm teşkilata güzel bir mesaj verdi. Ülkü Doğan da duruşu ile yaptıkları ile İYİ Parti'deki kadın temsiliyetinin başarılı bir örneğini sergiledi.
Sonuç olarak; Türkiye tarihinin en önemli seçimleri öncesi İzmir'de çıtayı oldukça yükseğe koyan İYİ Parti, kısmen gerginlikler yaşansa da 'İYİ' bir kongreyi geride bıraktı.
Belki de il başkanlığı koltuğuna veda eden Hüsmen Kırkpınar'ın kongre öncesi söylediği "Ne olursa olsun kazanan İYİ Parti olacak" sözleri gerçek oldu...