Sport Republic, 20 Ağustos'ta Göztepe'yi basın önünde atılan imzalarla resmi olarak devraldı. Zaten bu ana kadar yaklaşık 2 ay boyunca Göztepe'nin transfer hamlelerini de onlar yaptı. Futbol A Takımı ile ilgili tüm sorumlulukları da Rasmus Ankersen ve ekibi yürüttü.
İlk dönemlerde herkes çok umutluydu, Göztepe'nin yabancı yatırımcı ile çok daha noktalara geleceği düşünüldü. Ancak gelinen noktada tam bir fiyasko ile karşı karşıyayız. Bunu sadece saha içi sonuçlara bağlı olarak söylemiyorum. Sport Republic kulübü devraldıktan sonra ne mi oldu? Gelin hafızamızı tazeleyelim.
Kulüpte kadro revizyonuna gidildi, (Ki bu hamle doğru olanlardan biriydi) malzemecilere kadar birçok kişi görevden alındı.
Teknik direktörlüğe 1. Lig tecrübesi az olan Turgay Altay getirildi.
Adnan Süvari Tesisleri'nde futbolcuların kaldığı soyunma odaları tek kişilikten iki kişiliğe çevrildi.
Bütçe gelirlerle doğru orantılı olarak revize edildi, musluklar kısıldı, transfer hamleleri de buna bağlı olarak yapıldı. Alt liglerden düşük maaş beklentisi olan oyuncular gelmeye başladı. Ayrıca Türkiye liglerinde Süper Lig kariyerleri olan ancak düşüşe geçmiş bazı oyuncular transfer edildi.
Lige Sakarya deplasmanında 1-0'lık galibiyetle başlanırken, her şey ondan sonra kötü gitmeye başladı. Üst üste gelen kötü sonuçların ardından Turgay Altay ile yollar ayrıldı. Bu noktadan sonra Göztepe'nin yönetim boşluğu açıkça ortaya çıktı.
Altay'ın gönderilmesinden ardından boşa geçen milli maç arasında yeni bir teknik direktör bulunamadı. Ekrem Dağ, Şakir Özkayımoğlu derken, resmi siteden bir açıklama geldi ki takımın başında Radomir Kokovic'in olduğu belirginleşti. Türk futboluna "Futbol metodolojisi direktörlüğü" gibi yeni bir söylem kazandırdılar. Kokovic bu unvanla hangi metotları uygulayacak derken Pendikspor maçında alınan 3-0'lık mağlubiyet ve kötü futbol taraftarın sabrını taşırma noktasına getirdi.
Kısaca bugüne kadar yaşananları özetmeye çalıştım. Şimdi gelelim asıl meseleye...
Mehmet Sepil, Sport Republic'ten Rasmus Ankersen ve Henrik Kraft'ın katılımıyla yapılan devir toplantısının ardından hiçbir yöneticiyi muhatap olarak göremedik. Hiçbiri, aradan geçen 49 günlük sürede basının karşısına çıkmadı. Sadece resmi internet sitesinden birkaç bilgilendirme yapıldı. Bu dönemde Göztepe 1-0 mağlup olduğu Boluspor deplasmanına başında yönetici olmadan gitti. Sadece bir kez Ankersen ve Ivan Mance'yi antrenmanı izlerken paylaşılan bir fotoğrafta gördük.
Ve son olarak duydum ki Pendik yenilgisi sonrası Ankersen'den sonra yönetim kademesinin en üstündeki kişi olan Sportif Direktör Ivan Mance memleketi Hırvatistan'a gitmiş. Ve bay geçecek haftadan sonra 16 Ekim'deki Tuzlaspor maçı öncesi gelecekmiş.
Açık bir yönetim boşluğu görülüyor. Yazının başlığında "Sahipsiz Göztepe" derken yönetim boşluğunu kast ettim. Herkes bilir ki Göztepe'nin sahibi taraftardır. Ve zamanı geldiğinde bunu kendileri hatırlatır...