İzmir Kent Konseyi’nin 12 Şubat Cumartesi günü yapılacak genel kurulu öncesinde adaylığını açıklayan Yrd.Doç.Dr. Metin Erten, hedeflerini üç başlık altında topladı. İzmir Kent Konseyi, İzmir ve Türkiye için yapılacaklar şeklinde bir program belirleyen Erten, öncelikli hedefin üyeler arasındaki iletişimi güçlendirmek olduğunu vurguladı. Türkiye’deki kent konseylerinin ilk kurucusu ve tecrübeli ismi, üç yılda bir yapılan genel kurulu, etkileşimi artırmak amacıyla iki ayda bire indireceklerini vurguladı.
HERKESE AÇIK BİR PLATFORM OLACAK
Erten, “Gündemlerimizi üyelerimizle birlikte belirleyeceğiz. Daha şeffaf ve bilgilerin herkese açık olduğu bir platform oluşturacağız. Hazirun listelerini güncelleyip tüm kenti kucaklayan bir yapıya dönüştüreceğiz, İzmir Ticaret Odası, İzmir Sanayi Odası, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, belediyede örgütlü sendikalar ve spor kulüplerimiz gibi önemli dinamikleri İzmir Kent Konseyi içerisine dahil edeceğiz” diye konuştu.
İZMİR KENT KONSEYİ, ÇOK SESLİ, ANCAK SİYASET DIŞI BİR KURUM
İzmir Kent Konseyi’nin çok sesli, ancak siyaset dışı bir kurum olduğunun altını çizen Erten, İzmir’de yapılacak öncelikli çalışmaları şöyle özetledi: “Kent Meclisleri katılımcı demokrasinin anahtarıdır. Dünyadaki ve ülkemizdeki başarılı örnekleri çok iyi biliyoruz. Kentimizin tüm sorunları ile ilgili çalışmalar yapılıp yöneticilere öneriler götürülecek. Kentin tüm dinamikleri, kent için en iyi öneriyi üretmek için çalışacak. Kentle ilgili kararları karar vericiler İzmir Valiliği ve belediyelerin karar mekanizmalarını güçlendirecek öneriler ve bu önerileri hayata geçirecek ortamlar hazırlayacağız.”
TÜRKİYE’DEKİ İZMİR GERÇEĞİNİ GÜÇLENDİRMEK
Erten, katılımcı demokrasiyi somut bir biçimde göstermeyi amaçladıklarını da sözlerine ekleyerek ülke geneline yönelik hedeflerini şöyle sıraladı: “Çalışma şekli, projeleri, toplantı sistemi ve tüzüğüyle tüm Türkiye’ye örnek bir İzmir modeli uygulaması yaratacağız. Dikili, Aliağa, Urla ve Karşıyaka gibi başarılı örnekleri İzmir geneline yayarak (İzmir bir kez daha başardı) gerçeğini güçlendireceğiz. İzmir’in demokratik, katılımcı, yaşanmak istenen örnek kent algısına katkı sağlayacağız.”