3. Lig 1. Grup’ta şampiyonluk iddiasıyla yola çıkan Karşıyaka, Tire’de oynadığı maçta Kuşadası’nı 2-0 yenerek beşte beş yaptı…
Yüzeysel bakıldığında maçın özeti bu… Ama bana göre Karşıyaka’nın Tire seferi, her yönüyle farklı mesajlar içeriyordu… Yani öyle bir cümleyle açıklanacak kadar basit değildi…
***
Neden mi? Bakın anlatayım…
Sabahın erken saatlerinde çoluk çocuk Tire yollarına düşen aileler gördük mesela orada… Hafta sonunu yeşil-kırmızı coşkuya ayıran aileler…
Tribünde görmeyi özlediğimiz, küskün simalar… Karşıyaka’nın 3. Lig’de oluşunu içine sindiremeyen Karşıyakalılar da vardı Tire’de…
Geçen iki sezonda hedef yine şampiyonluk olmasına rağmen, bir inen, bir çıkan, coşkusuz takımın yavan futbolu yüzünden tribünden uzaklaşan yeşil-kırmızı aşıkları da Tire’deydi…
Düşünsenize; normal tarifede en çok 50 liraya satılacak bilete, 400 lira ödeyen 3 bin dolayında Karşıyakalı...
***
Bunaltıcı sıcakta, yazlık bir beldede “rakı-balık yapmayı” değil, Kaf-Kaf’a “destek olmayı” seçerek Tire’ye gelen binlerce Karşıyakalı…
Üstelik, saçma sapan bir uygulamayla gişelerin geç açılması yüzünden saatlerce güneş altında bekletilen, bu ortamda bile dilinden “Biz herkesten farklıyız Kaf-Sin-Kaf”lıyız sloganını düşürmeyen, binlerce Karşıyakalı…
Bunlar, stadın dışından gelen mesajlar… Ya tribün, ya sahanın içi…
Orada da önemli mesajlar vardı tabii…
Örneğin bu sezon, daha önceki iki sezondan farklı olarak sahada ne yaptığını bilen bir Karşıyaka var… Coşkuyla oynayan, kazanma arzusunu tribüne yansıtan, umut veren bir takım…
***
Kalede güven veren, hatta Kuşadası maçında olduğu gibi gole asist yapabilen bir kalecisi var örneğin Karşıyaka’nın… Hakan Canbazoğlu’nun kaledeki sağlam duruşunda savunmada Abdülkadir Öksüz ve İsmail Güner’in başarısı da etkili elbette… İki stoperin defansif başarısının yanı sıra, topu oyuna sokma konusundaki pozitif özellikleri, çok önemli…
Sefa Küpeli, Kadir Bakırtaş ve Mert Torlak’ın çalışkanlığı, defansın sağındaki yerini yadırgadığı belli olsa da Cenk Ahmet’in tecrübesiyle takıma verdiği katkı Karşıyaka’nın bu sezonki artıları…
Kuşadası maçında biraz egoizme kapılmış olsa da Enes Nalbantoğlu teknik kapasitesiyle, gol silahı İshak ise fırsatçılığı ve doğru yerlere atak yapan yapısıyla Kaf-Kaf’ın kesintisiz güç kaynağı…
***
Mustafa Reşit Akçay hoca, Kuşadası maçında en çok “alarm” veren savunmanın sol kanadındaki arızayı çözmeli, bir de sağ kanatta Ali Sinan Gayla’yı biraz hareketlendirmeli…
Tire’de, oyuna sonradan dahil olan Erdal Öztürk ve Berdan’ın takıma katkı verebileceklerini göstermesi rotasyon anlamında Akçay’ın elini güçlendiriyor. Üstelik bir de Kuşadası’na karşı oynayamayan Hakan Barış var…
Eeee, daha ne olsun…
Gerek saha dışındaki, gerek saha içindeki bu coşku sürdüğü sürece, Karşıyaka’nın, hiç yakışmadığı 3. Lig girdabından bu sezon kurtulma şansı çok yüksek…
Tek tehlike rehavet…
Futbol bu… Kazalar ve şanssızlıklar olmaz demiyorum, ama üst üste alınan 4 galibiyetin ve takımın umut verici görüntüsünün ardından Tire yollarına düşenleri, tek küstürecek şey hayal kırıklığı…
İyi oynayıp kaybedilen maçları takdir edecek kadar futbol kültürü yüksek olan Karşıyakalılar, bundan böyle sadece sahadaki iyi niyeti ve mücadeleyi görmek isteyecek. Sahadan bu görüntü yansırsa, zaten inanın şampiyonluk da gelecek…