SONKALEİZMİR- İzmir'de Çeşme Projesi'ne tepki amacıyla düzenlenen mitinge katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, daha sonra ANKA Haber Ajansı'nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Atatürk Havalimanı'nın kapatılması ve beraberinde gelişen süreci değerlendiren Öztunç, şunları söyledi:
"Bu hükümet rantiye hükümeti diyoruz ya boşa demiyoruz. Dışa bağımlı ve dışa sürekli peşkeş çeken bir hükümet. İstanbul'da Atatürk Havalimanı, Katarlılar'a, Birleşik Arap Emirlikleri'ndekilere peşkeş çekilmek isteniyor. İzmir'de de Çeşme... İzmir'de bugün Çeşme projesi nedeniyle bulunuyoruz. O eylem nedeniyle buradayız. İzmir'de Çeşme'yi Katarlılar'a peşkeş çekmek istiyorlar. İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nı Katarlılar'a peşkeş çekmek istiyorlar. Türkiye'yi Katarlılar'a peşkeş çekmek istiyorlar. Bunlar milli ve yerli filan değil. Tam tersi. Bunlar dışa bağımlı, özellikle Katar'a, Birleşik Arap Emirlikleri'ne ve Suudi Arabistan'a Türkiye'yi pazarlama peşinde koşan, peşkeş çekme peşinde koşan bir hükümet."
"PARA GELECEK YERDEN GRUPBAŞKANVEKİLİ ESİRGENMEZ"
CHP'li Öztunç, AKP yöneticilerinin geçmişte Suudi Arabistan'a yönelik açıklamalarını da anımsatırken, "Restleşmeleri vardı. Türkiye'nin itibarı Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nin bahçesine gömüldü. Ama bakıyorsunuz, koşa koşa gitti. Üç beş kuruş dolar için Türkiye'nin itibarını satmaya kalktılar. Üç beş kuruş dolar için koşa koşa Suudi Arabistan'a gitti. Daha düne kadar 'bunlar şerefsiz' dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri'ne gittiler. Para için yapmayacakları iş yok. En sonunda para için grup başkanvekillerini harcıyorlar. Hani diyorlar ya kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez diye. Para gelecek yerden de grupbaşkanvekili, milletvekili esirgenmez, harcarlar" dedi.
"NEBATİ MÜTHİŞ DEHA, NOBEL'E ADAY GÖSTERİLMELİ"
Peşpeşe gelen zamlar ve dolar kurundaki artışla ilgili ise Öztunç şunları söyledi:
"Piyasalar yine hareketli. Tutamıyorlar. Ekonomiyi iyi yönetemiyorlar. Maalesef, o müthiş ekonomi dehası olan Cumhurbaşkanı, ekonomiyi yönetemiyor, beceremiyor. Bakan getiriyor, öbürünü getiriyor, Merkez Bankası başkanını değiştiriyor... Kimi getirirse, yerine koyarsa koysun dikiş tutmuyor maalesef. Bunlar gitmeden de ekonomi düzelmez. Bu birincisi.. İkincisi; yani gerçekten skeçlere konu olan bakanımız var ya sayın Nebati.. Standapçı gibi. Bugünkü açıklamasına bakıyoruz; enflasyonu enflasyonla açıklıyor. Enflasyonun yükselmesinin sebebi olarak enflasyonu gösteriyor. Müthiş bir deha. Gerçekten sayın Nebati'yi kutluyorum. Çözmüş olayı. Enflasyonun sebebi enflasyon diyor. Olayı çözmüş. Kendisini kutluyorum. Türkiye böyle bir dahiyi, dehayı, ekonomi uzmanını kazandı ya helal olsun diyorum. Ve sayın Cumhurbaşkanına bir önerim var. Sayın Erdoğan bence önümüzdeki yıl Nobel ekonomi ödülüne Nebati'yi aday gösterin. Adamın fikirleri müthiş. Enflasyonun sebebi enflasyon diyor. Helal olsun. Hiçbirimizin aklına gelmezdi. Sonunda öyle biri çıktı ki piyasaya, hiçbirimizin aklına gelmeyen enflasyonun sebebini buldu. Enflasyonun sebebi enflasyonmuş. Nebati'yi kutluyoruz."
"TAYYİP ERDOĞAN MİLLETİN KESESİNDEN YİYOR, İÇİYOR, KEYFİ YERİNDE"
Ali Öztunç, şöyle devam etti:
"Çay kanununu dahi geçirmediler. Çay üreticilerinin duygularıyla resmen alay ettiler. Çaya verilen taban fiyat istenildiği gibi değil. Ama onun dışında herşeye de zam geliyor. Tayyip beyin umurunda değil. Çünkü Tayyip bey çaya para vermez, ete para vermez, süte para vermez, una para vermez, ekmeğe para vermez, doğalgaza vermez, elektriğe vermez, akaryakıta vermez. Hiçbir şeye para vermiyor Tayyip Erdoğan. Devletin kesesinden yiyor, içiyor, keyfi yerinde. O yüzden millet ne eziyet çekiyor, ne yiyor ne içiyor.. Yahu çayı millet nasıl alıyor, farkında bile değil. Gitsin bir kahvehaneye girip sorsun bakalım, çay kaç lira... Daha önce 1 lira, 1 buçuk lira olan çay şu anda kaç lira bir bardak çay... Bir gitsin bir sorsun bakalım. 4 buçuk, 5 lira... Yazık günah değilmi ya. İnsanlar artık çay alıp içemeyecek hale geldiler. Çay simit hesabı yaparak iktidara gelen Tayyip Erdoğan, çay simit hesabını bir daha yapsın bakalım. Eğer Tayyip Erdoğan'ın gerçekten bir samimiyeti varsa, millete karşı bir samimi duygusu varsa, Allah aşkına çıksın bir gün televizyonda şu çay simit hesabını bir daha yapsın. Yapsın da görelim bakalım ne sonuç çıkacak."