SONKALEİZMİR-İzmir'de bölgeye büyük yapılaşma getireceği, doğa tahribatına neden olacağı ve su kıtlığı yaratacağı eleştirileri getirilen, "İzmir'in Kanal İstanbul'u" diye anılan anılan Ege Turizm Merkezi- Çeşme Projesi'ne karşı bugün protesto mitingi düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in çağrısıyla İzmir Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan mitinge KESK, DİSK, TTB, TÜRK-İş, İzmir Barosu ve çevre dernekleri ile yurttaşlar büyük ilgi gösterdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, CHP İzmir milletvekilleri Tacettin Bayır ve Sevda Erdan Kılıç ile ilçe belediye başkanları da mitinge katılarak destek verdi.
Pankartlar açıp meydana yürüyen yurttaşlar "AKP mezara, halk iktidara", "AKP Çeşme'den elini çek", "Ranta teslim olmayacağız" "Gün gelecek, devran dönecek, AMP halka hesap verecek" sloganları attı.
ALİ ÖZTUNÇ: "RANTA 'YUH' DİYORUZ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamlarını ileterek konuşmasına başlayan Ali Öztunç şunları söyledi:
"Bugün öğle vakti saat 12.30. Güneşin en tepede olduğu vakitte buraya geldiyseniz, bir amacınız, isteğiniz, isyanınız var. Nedir bu? Diyorsunuz ki; Çeşme ranta kurban edilmesin. Biz İzmirliyiz, Çeşme'de yaşıyoruz. İzmir'in, Çeşme'nin güzelliğini bozmayın, beyefendiler, efendiler diyorsunuz. Siz bunu söylüyorsunuz. Çeşme'ye, Yarımada'ya sahip çıkmak istiyorsunuz ama birileri haritacılık oynuyor. Tayyip Erdoğan almış eline cetveli, kalemi haritayla çiziyor. Şurası bu ülkenin iş adamına, burası Katarlı'ya, burası şu rantiyeciye diye çiziyor. Buna izin verecek misiniz? Buna izin vermeyecek İzmir. Hiçbirimiz izin vermeyeceğiz. Bunları parayı bitirdiler, Hazine'yi soydular. 128 milyar doları buharlaştırdılar. Mustafa Kemal Atatürk'ten bu güne cumhuriyetin ne kadar değeri, fabrikası varsa hepsini sattılar, peşkeş çektiler. Demir çelikleri, limanları, SEKA'yı... Kıyıları, sahilleri, ormanları sattılar. Sıra Çeşme gibi turizm alanlarına geldi. Bütün kuşlar bitti sıra leyleğe geldi. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun için sizinle dayanışma içindeyiz. AKP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir milletvekili Hamza Dağ'a sesleniyorum. Ey Hamza Dağ her konuda konuşuyorsun. İzmir'le ilgili en ufak bir konu olunca ağzını açmıyorsun. Çeşme Projesi rant projesidir. İstanbul'da Kanal İstanbul, İzmir'de Çeşme Projesi. Ey Hamza Dağ eğer sende tırnak ucu kadar İzmir sevdası varsa bu projeye karşı durursun. Bugün Cumhuriyet Meydanı'nı doldurduk. Akıllarını başlarına alsınlar. Bu bir uyarıdır. Eğer bu projeyi devam ettirirlerse Gündoğdu'da yüz binlerle haykırırız. 'Hayır, hayır, hayır' deriz. Hep beraber bu talan projesine, ranta yuh diyoruz. Herkes bilsin hep beraber bu projeye karşı olacağız."
TUNÇ SOYER: "İZMİR'İN KİMYASINA VE RUHUNA AYKIRI"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şöyle konuştu:
"Bu şehirde daha çok betona ve yıkıma ihtiyacımız yok. Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesine bakanlıkça yapılan planlama çalışmaları ne yazık ki İzmir'in tüm değerlerini tehdit ediyor. Çeşme Projesi, Çeşme'ye ait değildir. Çeşme'nin değerlerini anlamayan, onun değerlerini yok eden dışarıdan zoraki dayatılmış bir kurgudur. Proje alanı İzmir'in en kurak, toprak ve su açısından en fakir yerleri. Oysa bu proje bu alana aşırı su kullanan golf sahalarını getiriyor. Bölgede farklı tarihlerde ilan edilmiş 11 turizm merkezi bulunuyor. Bunların sadece 3 tanesinin onaylı imar planı var. Çeşme'de bunca turizm alanı boşken bu proje yepyeni bir bölgeyi imara açıyor. Çeşme'nin su kaynakları zaten çok kısıtlı. Ulaşım meselenin diğer bir ayağı. Çeşme'nin İzmir'le tek bir yol bağlantısı var. Yaz aylarında daha şimdiden bu yol tıkanıyor. Böylesine büyük bir projenin trafik için gerçekten bir çözümü yok. Tasarlanan çalışma kağıt üzerinde güzel olabilir ama Çeşme Projesi İzmir'in kimyasına ruhuna aykırıdır.
"YENİ DAVALAR AÇACAĞIZ"
İzmir Büyükşehir Belediyesi bu projeye karşı yürütülen tüm hukuki süreçlere müdahil oldu. Bundan sonra da yeni davalar açmaya devam edeceğiz. Doğa kimsenin babasının çiftliği değil. İzmir'in madencilere bırakacak tek bir zeytin ağacı yoktur. İzmir'in ranta kurban edilecek tek bir metrekare kıyısı yoktu. Bergama'dan Seferihisar'a, Selçuk'tan Kiraz'a ve Çeşme'ye kadar İzmir'in her karış toprağı korumamız altındadır. Bir belediye başkanının asli görevi görev yaptığı şehrin doğasını korumaktır. Son nefesime kadar bunu koruyacağım. Göreceksiniz, doğamızı direne direne koruyacağız. Direne direne kazanacağız."
İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve EGEÇEP'in Çeşme Projesi davasını yürüten avukat Ömer Turgut Erlat da projenin olumsuzlukları ile ilgili bilgi verdi.
EKREM ORAN: "BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN SONRA PROJE NETLEŞTİ"
Miting sonrası SONKALE'ye konuşan Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da şunları kaydetti:
"Tüm İzmir halkı Çeşme Projesi'ne hep beraber, CHP örgütü, işçiler, emekçiler, sivil toplum ve çevreciler 'Hayır' dedi. Bilirkişi raporuna kadar Büyükşehir Belediye başkanımızla beraber toplantılara düzenli olarak katılıp fikirlerimizi ve eleştirilerimizi bildirmiştik. Bilirkişi raporundan sonra proje netleşti. Masada ne konuşulduğunu bilmek için Tunç başkanla beraber masadaydık. Bilirkişi raorundan sonra doğanın ne kadar zedeleneceği, kamu yararı olup olmadığı ortaya çıktı. Ben ve Tunç başkan bilirkişi raporundan sonra tarafımızı belirledik. Belediye başkanı olarak fikrimiz var tabi ancak bilim adamlarının bilirkişi raporu durumu net şekilde ortaya koydu"
BİLİRKİŞİ "UYGUN DEĞİL" RAPORU VERMİŞTİ
Danıştay 6. Dairesi'nce atanan bilirkişi, önceki ay Çeşme projesi için “Planlama ilkelerine ve kamu yaranına uygun olmadığı görüşüne varılmıştır” şeklinde rapor hazırlamıştı. Öte yandan tepkilere rağmen, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy geçen Mart ayında İzmir'de bir basın toplantısı düzenleyerek projede kararlı olduklarını vurgulamıştı.
Sayfa başına git