SONKALEİZMİR-İzmir Barosu'nun çağrısıyla İzmir Tabip Odası, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma ve Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, EGEÇEP, Salihli Çevre Derneği temsilcileri ile yurttaşlar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde bir araya geldi.
Kurum temsilcileri ile çevreciler, zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan ve nitelikli doğal koruma alanlarında durdurulan çalışmalara yeniden izin veren iki ayrı yönetmeliğin iptal edilmesi için dava açtı.
"DOĞAL ALANLAR TALANA AÇILIYOR"
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel'in okuduğu "Siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım” başlıklı basın açıklaması şöyle:
"İktidar, oldu bittiye getirerek bir yönetmelik değişikliği ile Anayasa’ya, kanunlara ve uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde zeytin alanlarını madencilik faaliyetlerine açmak istiyordu. Bu değişikliğin daha mürekkebi kurumadan, bu kez 'Nitelikli Doğal Koruma Alanları'nda Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan faaliyetlere izin veren bir yönetmelik değişikliği daha yapıldı. Siyasi iktidar, yasa değişikliğine dahi gerek görmeden, Meclisi ve toplumu bypass ederek, şirketlerin sermaye birikimini artırmak ve daha fazla kar elde etmelerini sağlamak için yaşam alanlarını, doğal alanları talana açmaya devam ediyor. Yağmacılar, talancılar ve rantçılar tarih sahnesinden silinirken, Ölmez Ağacı’nın öyküsünün hiç bitmediğinin/bitmeyeceğinin de farkındayız.
YURTTAŞLARA DESTEK ÇAĞRISI
Biz geleceğine, doğasına ve insanına sahip çıkan meslek örgütleri, dernekler, sivil toplum kuruluşları olarak, sermayenin yasalar nedeniyle dokunamadığı ranta ve talana açamadığı zeytinliklerin, bir yönetmelik değişikliği ile maden şirketlerine peşkeş çekilmemesi için mücadele etmenin tarihi bir yükümlülük olduğunun bilincindeyiz. Ölmez yani zeytin, yüzyıllar önce Homeros’un kulağına şöyle fısıldamıştı: 'Herkese aitim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım.' Bu nedenle, Ölmez’in sözlerini gerçek kılabilmek, sit alanlarının talan edilip bozulmadan, aynı güzel dokularıyla gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayabilmek için İzmir Barosu’nun çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları olarak bu kıyım ve yıkıma karşı her iki yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açtığımızı kamuoyu ile paylaşıyor, tüm yurttaşlarımızın 'ama'sız desteğini bekliyoruz."