‘Terör propagandası yapmak' iddiasıyla 2 yıl hapis cezası alan ve cezası Yargıtay tarafından onanan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkındaki karar 17 Mart Çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda okundu.
Kararın okunmasıyla milletvekilliği düşen Gergerlioğlu ise, Genel Kurul salonunu terk etmedi. Akşam saatlerinde kendisine destek veren HDP’li diğer vekillerle birlikte salondan çıkan Gergerlioğlu, HDP grup odasına geçti.
LAVABODA GÖZALTI
O günden bu yana eylemini sürdürerek Meclis’ten ayrılmayan Gergerlioğlu, bugün sabah saatlerinde gözaltına alındı. İddiaya göre Gergerlioğlu
abdest almak üzere grup odasını terk ettiğinde, polis tarafından lavaboda gözaltına alındı. Meclis’ten çıkarılan Gergerlioğlu, sağlık kontrolü için hastaneye sevk edildi.
HDP’DEN İLK TEPKİ
Gergerlioğlu’nun gözaltına alınmasını resmi Twitter hesabından duyuran HDP, “HalkınVekiliGözaltında” etiketiyle yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
* Türkiye halklarını, tüm ezilenlerin yüreği Meclis'teki Adalet Nöbetimizdeydi. İktidar ve ortağı bu sevgiye, bu güvene tahammül edemedi. Talimatla, yalan tutanakla, oy uğruna yapılanları Türkiye halkları unutmaz.
* Milletvekilimiz Gergerlioğlu, hukuksuzca gözaltına alınırken bile hakikati dillendirdi: “Biz bu görüntüleri 90'larda da gördük, 90'lardan bugüne maalesef hiçbir şey değişmedi.” Gergerlioğlu, her yerde, her koşulda direnmeye devam edecek.
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
Gergerlioğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, Gergerlioğlu’nun kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle milletvekilliğinin düştüğü, buna karşın Gergerlioğlu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden dışarıya çıkmayarak eylemler gerçekleştirdiği hatırlatıldı.
Gergerlioğlu’nun Meclis binasını terk etmediği ve halen milletvekili gibi davrandığı, sosyal medya üzerinden basın açıklamaları ve canlı yayınlar yaptığı, kamu binasında hakkı olmadığı halde hukuka aykırı olarak 17 Mart’tan itibaren ayrılmadığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldükten sonra saat 19.25’te Meclis Genel Kurulu salonundan çıkarak basın mensuplarına demeç verdikten sonra ikinci katta bulunan HDP parti grup katına yürüyerek çıkarken beraberinde bulunan kişiler de dahil olmak üzere grup içerisinden terör örgütünü öven sloganlarının atıldığı, Meclis koridorlarında terör örgütü elebaşı ve terör örgütü lehine slogan atılmak suretiyle terör örgütü propagandası da yapıldığının tespit edildi.”
BAHÇEL DÜN ÇAĞRI YAPMIŞTI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün sosyal medyadan yaptığı açıklamada Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop'a çağrıda bulunarak Gergerlioğlu'nun Meclis'ten çıkarılmasını istemişti. Bahçeli şunları söylemişti:
* Geçen hafta HDP Milletvekili Ö.Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürülmüş, adalet ve hukuk harfiyen uygulanmıştır. Fakat bu şahıs ilk günden itibaren direnişe geçmiş, TBMM terk etmeyerek milli iradeye kafa tutmuştur. Bu olacak ve sineye çekilecek bir şey değildir.
* Bu bölücünün milletvekilliği düşürüldüğüne göre, Gazi Meclis’te bulunma, yasama faaliyetlerine katılma hakkı artık söz konusu bile olamayacaktır. TBMM’ne yer yatağı serip sabahlamak ve bunu da nevi şahsına münhasır bir eylem olarak takdim etmek yasa dışıdır ve gayri meşrudur.
* Her önüne gelen, her keyfi yeten, her canı sıkılan TBMM’ne yatak serip gecelerse, bunu da bir hak arayışı veya protesto şekli halinde gösterirse, vekâletini üstlendiğimiz aziz milletimize ne diyeceğiz, bu çarpık ve çirkin tabloyu nasıl izah edeceğiz?
* TBMM, bir eylem sahası, bölücülerin yatakhanesi, kanun kaçaklarının sığınma alanı değildir. Büyük Türk milletinin kalbinde bir hançerin yuvalanmasına göz yumulamaz, tahammül edilemez, sabır gösterilemez. TBMM’de yer yatağı sermek demokrasiye sürülmüş kara bir lekedir.
* TBMM’nin Muhterem Başkanı’nı bu vesileyle göreve davet ediyorum: Yer yatağı derhal kaldırılmalı, milletvekilliği düşürülen kirli şahıs Gazi Meclis’ten behemehâl çıkarılmalıdır. Taviz, teslimiyeti getirir. Teslimiyet ise boyun eğmedir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur.