İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Aykut Erdoğdu konusunda Genel Merkez ile gerilim yaşandığı iddialarına yanıt verdi. Tugay, Erdoğdu'nun Genel Sekreter olmayacağını, yeni kurulacak planlama ajansı yapısında görev alacağını söyledi. 

İzmir büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenine katıldı. Tugay programın ardından basın mensuplarına kritik açıklamalar yaptı. 

BAŞKAN VE İZMİR HALKI KARAR VERECEKTİR!
Tugay, Genel Merkez ile Aykut Erdoğdu'nun Genel Sekreter olması konusunda gerilim yaşadığı iddialarına yanıt verdi. Tugay, ''Şaşkınlıkla izliyorum. Hakikaten gerçek içerikle alakası olmayan bir sürü şey yazılıp çiziliyor. Buluttan nem kapar gibi ipuçları peşinde koşmaya çalışan insanlar olduğunu da görüyorum. Aykut Erdoğdu bizim çok değerli siyasetçilerimizden, milletvekillerimizden. Ekonomi konusunda önemli birikimi olan kıymetlilerimizden biridir. Acaba böyle bir seçenek olabilir mi diye Genel Merkezimizin bunu dile getirmesiyle bizim de arkadaşlarımızla değerlendirme sürecimiz oldu. Ama gerilim içinde yaşanan süreç asla olmadı. Nihayetinde Genel Sekreterlik yapacak kişinin kim olacağına öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve İzmir halkı karar verecektir" dedi. 

ERDOĞDU PLANLAMA AJANSINA
Tugay bir planlama ajansının kurulacağını ve Erdoğdu'nın burada görev yapacağını belirterek  "Genel Sekreterlik makamında, Ege Bölgesinin tamamında koordinasyon sağlayacak bir planlama ajansı yapısı kurulacak ve değerli vekilimiz Aykut Erdoğdu da orada görev alacak. Bu konuda Genel Başkanımız da nihai kararı verdi. Ben de kendisine fikirlerimi aktardım. Nihayetinde başka bir yapıyla beraber hem İzmir'e hem Ege'ye hizmet edecek bir birlikte görev yapacak. Daha farklı bir şey olmayacak" şeklinde konuştu. 

''BARIŞ KARCI İLE DEVAM EDECEĞİZ''

Tugay, mevcut Genel Sekreter Barış Karcı ile yola devam edeceklerini belirterek, "Genel Sekreterlik konusunda arayışım yok. Mevcut Genel Sekreterimiz Barış Karcı ile devam edeceğiz. İdari yapıda değişiklik yapma hakkımız her zaman saklıdır. Öncelikle belediyede çalışan arkadaşlarımızın performanslarını objektif şekilde değerlendirerek, onların göreve devam edip etmeyeceği ile ilgili karar verme eğilimindeyim. Bugün pek çok arkadaşımız daha önce yaptığı görevde kalmaya devam ediyorlar" dedi.  

''1 YIL SONRA DA YAPABİLİRİM"
Tugay, sözlerine şu şekilde devam etti;

"Bazı idari kararlar alıp, atamalar yapabilirim. Bunu bugün de 1 yıl sonra da yapabilirim. Yapabileceğimizin en iyisini yapmalıyız. Seçimden önce kendi proje lansmanımda idari organizasyondan da bahsetmiştim. Bu aynı zamanda yönetim şemasının da değişmesini ve yönetim anlayışının değişmesini içeriyor. Bu bir süreçtir, 1-2 haftada olacak bir şey değil. Herkes şundan emin olsun, İzmir en iyi hizmeti nasıl bir yönetim anlayışı ve nasıl yöneticilerle alacaksa öyle olacak." 

''GENEL BAŞKANIMIZLA ARAMIZDA HİÇBİR SORUN YOK''
Tugay, Ankara'da gerçekleşen başkanlar zirvesinde çekilen fotoğraf üzerinden Özel ile aralarında küslük olduğu iddiaları ile ilgili ise şu şekilde konuştu;

"Küslükle hiç alakası yok. Anıtkabir’de çekilen o fotoğrafta sen orada duracaksın sen şurada duracaksın diye bir işaretleme yapılmamıştı. Beni bir belediye başkanımız bir şey söylemek için oyaladı ben de fotoğrafa girmekte geciktim. Ferdi Başkan da benimle birlikteydi. Araya girip insanları itip kakamam, kimseyi rahatsız etmeden kenarda durmayı ben tercih ettim. Genel başkanımızla Ankara’da görüştük defalarca el sıkıştık, ayaküstü sohbet ettik. Ben aslında bu tür dedikodular çıkmasın diye gidip fotoğraf çektirmek istedim ama başı çok kalabalıktı ve benim de uçağa yetişmem lazımdı. En kısa zamanda Ankara’ya gidip genel başkanımızla görüşeceğim hem de aramızda hiçbir sorun olmadığını ispat edeceğiz. Genel başkanımız bizim için çok kıymetli, başarının mimarıdır."

İŞÇİ ALIMI İDDİALARI
Tugay, seçim döneminde belediyeye işçi alımları olduğu iddiaları ile ilgili ise "Son aylarda normalin üzerinde bir yoğunlukta işe alım olmuş. Bir miktar alımları kesinleşen, bir miktar da alınmak üzere işlemleri başlatılmış olan kişiler var. Ben bütün birimlere yazı yazdım. Hali hazırda çalışan personellerimizi, yeterli personele sahip olup olmadıklarını, ilave personele ihtiyacı olup olmadığını sordum. Aynı zamanda personel fazlası olup olmadığına dair de bizim sorumlularından görüş istedik. Cevaplar geldikten sonra daha net anlayacağız. İşe başlamış insanlarla ilgili bir karar vermedim. İhtiyacımıza binayen alınmışsa ve aktif olarak görevdelerse çalışacaklar. Ancak ihtiyaç dışı bir durum varsa ya da aktif çalışmıyorlarsa İzmir halkının ve belediyenin hakkını koruyacak şekilde bir değerlendirme yapmak ve bazı tasarruflarda bulunmak gerekir. Bütün bunların amacı sorumluluğumuz yerine getirmemdir. Gereksiz personel alımı olması doğru diye düşünülemez" dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yönetim kadrosunu oluşturmak için flaş kararlar aldı. Başkan Tugay, İZENERJİ Başkanı Ercan Türkoğlu, Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Ali Kılıç, Bilgi İşlem Daire Başkanı Ata Temiz ile Ulaşım Daire Başkanı Kadir Efe Oruç'u görevden aldı. İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu da Tugay ile yaptığı görüşmeden sonra affını istedi. 

SONKALEİZMİR-İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Cemil Tugay'ın başkanlığa seçilmesinin ardından başlayan kadro revizyonu sürüyor. 

Başkan Tugay'ın belediye şirketlerinden İZENERJİ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Türkoğlu, Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Ali Kılıç, Bilgi İşlem Daire Başkanı Ata Temiz ile Ulaşım Daire Başkanı Kadir Efe Oruç'u görevden aldığı bildirildi. 

6-7 AY DETAYI

Tunç Soyer döneminde 2022 yılında İZSU'nun başına geçirilen Genel Müdür Ali Hıdır Köseoğlu ise Başkan Tugay ile yaptığı görüşmeden sonra ayrılık kararı aldı. Köseoğlu'nun görüşmede 'Benimle devam edecek misiniz?" sorusuna Başkan Tugay'ın "6-7 ay" yanıtını vermesinin ipleri kopardığı öğrenildi. Köseoğlu'nun bunun üzerine '6-7 ay sonra kalmayacaksam şu an da durmamın anlamı yok" diyerek affını istediği öğrenildi.

UZUNOĞLU VE ERDOĞAN İSİMLERİ GÜNDEMDE

Köseoğlu'nun yerine eski Genel Müdür Yardımcısı Gürkan Erdoğan'ın atanacağı ileri sürüldü. Başkan Tugay'ın İZENERJİ'de de Erhan Uzunoğlu’nu görevlendireceği gelen bilgiler arasında.

Birçok birimde kadro operasyonun süreceği, hafta içerisinde bazı şirketlere çeşitli atamaların yapılabileceği de ifade edildi. 
 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda koltuğunu ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi Alya Ada Nizamoğlu’na bıraktı. Uluslararası alanda Türkiye’yi solist olarak temsil etmeyi düşlediğini belirten 10 yaşındaki Nizamoğlu, “Paylaştıkça Her Şey Güzel” şarkısını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına miras bıraktığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda koltuğunu Konak Mehmet Akif Ersoy İlkokulu dördüncü sınıf öğrencisi Alya Ada Nizamoğlu’na devretti.

Makamında eşi Öznur Tugay ile birlikte baba Onur Nizamoğlu,  anne Ebru Nizamoğlu ve Alya Ada’nın kardeşleri Kemal Deniz ve Mustafa Güneş’i ağırlayan Başkan Dr. Cemil Tugay aileyle sohbet etti.
Başkan Tugay, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açıldığını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bu önemli günü çocuklara armağan ettiğini hatırlattı. Tugay, çocuklara Atatürk büstü ve çeşitli hediyeler verdi.

Kayıt stüdyoları İzmir’e yayılacak
Sohbet sırasında Alya Ada’nın müziğe ilgisi olduğunu öğrenen Başkan Tugay, yeni yeteneklerin keşfi için Karşıyaka’da kurulan kayıt stüdyosunu kentin farklı bölgelerinde yaygınlaştırılacağını aktardı. Daha sonra koltuğunu Alya Ada’ya emanet eden Başkan Tugay, “Hayırlı olsun, artık belediye başkanısınız, başarılar dilerim” diye dedi.

Türkiye’yi temsil etmek isteyen Alya’dan makamda şarkı
Uluslararası alanda Türkiye’yi solist olarak temsil etmeyi düşlediğini belirten Alya Ada Nizamoğlu Başkan Tugay’dan devraldığı makamında önerilerini sıraladı ve şarkı söyledi. “Paylaştıkça çiçek güzel, paylaştıkça sanat güzel, paylaştıkça hayat güzel, paylaştıkça her şey güzel” sözlerinin öne çıktığı şarkısıyla Ada Nizamoğlu, 23 Nisan’da barış mesajı verdi.

Nizamoğlu, “Yeteneklerimizi keşfetmeye yönelik ücretsiz kursların, hayvan sevgisini hissedebilmek için sokak hayvanlarının ihtiyaçlarına yönelik bütçenin, sanatı ve sanatçıyı daha iyi gözlemleyebilmemiz için çocuklara yönelik etkinliklerin arttırılmasını, hareket sağlıktır düşüncesiyle yürüyüş günlerinin düzenlenmesini öneriyorum” dedi.

İzmir'in Konak ilçesinde P.D. (20), kendisine yan baktığını öne sürdüğü Ş.E.S.’yi (20) çıkan kavgada bıçakla sırtından ağır yaraladı. Gözaltına alınan P.D., tutuklandı.

Olay, 22 Nisan'da Gültepe semtinde meydana geldi. P.D. ile kendisine yan baktığını öne sürdüğü Ş.E.S. arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü, P.D. yanındaki bıçakla Ş.E.S.'yi sırtından bıçakladı. Ağır yaralanan Ş.E.S. ambulansla Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Araştırma Büro Amirliği ekipleri, çok sayıda suç kaydı bulunan P.D.'yi kısa sürede yakaladı. Gültepe Şehit Mehmet Çelik Polis Merkezi Amirliği'ne teslim edilen P.D., işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

İzmir’de yolcu otobüsü perona girerken yolcu bekleme alanına çarptı. Kazada hasar meydana geldi.

Olay, saat 11.30 sıralarında İzmir Otobüs ve Şehir Terminali’nde meydana geldi. 

İzmir- Erzurum arası sefer yapacak olan M.K. yönetimindeki 34 BN 7040 plakalı Esadaş Firması’na ait otobüs, yolcu bekleme alanına çarptı. Ölen ya da yaralananın olmadığı, bekleme alanındakilerin hemen uzaklaştığı kazada, profiller ve camlar kırıldı.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. 
 

İzmir genelinde, bugün akşam saatlerinden itibaren kuvvetli rüzgar ve fırtına beklendiği uyarısı yapılarak, dikkatli olunması istendi. Fırtınanın yarın akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesinin beklendiği bildirildi.

Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi İzmir genelinde kuvvetli rüzgar uyarısı yaptı. 

Açıklamada, "İl genelinde güney yönlerden kuvvetli (40-60 km/s) esmekte olan rüzgarın bugün akşam saatlerinden, yarın akşam saatlerine kadar il genelinde güney ve güneybatıdan yer yer fırtına (70-80 km/saat) şeklinde esmesi beklenmektedir" denildi.

Açıklamada, fırtınayla ulaşımda aksamalar, çatı uçması, iç kesimlerde toz savrulması gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması da istendi. 

İzmir'in Buca ilçesinde evine girerken uğradığı silahlı saldırıda yaralanan kişi, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Ömer Gülen (34), gece saatlerinde Şirinkapı Mahallesi 1058/21 Sokak'taki evine girdiği sırada henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Sırtından yaralanan Gülen, sağlık ekiplerince Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gülen, müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Gülen'in bir süre önce cezaevinden çıktığı öğrenildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ile Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yeri çevresindeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı.

İzmir'de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Cumhuriyet Meydanı'ndaki törenle kutlandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay eşi Öznur Tugay ile çocukların büyük coşkusuna sahne olan gösterileri izledi. İzmirlilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Başkan Tugay, çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.  

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı İzmir’de coşkuyla kutlandı. Resmi kutlamaların adresi Cumhuriyet Meydanı oldu.

Törene İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile eşi Öznur Tugay, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Kemal Yeni ile eşi Asuman Yeni, İzmir milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları, rektörler ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Cumhuriyet Meydanı rengarenk
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen tören, renkli görüntülere sahne oldu. Törende İzmirlilerle bayramlaşan Başkan Dr. Cemil Tugay, çocuklar ve aileleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Cumhuriyet Meydanı'ndaki törende ilk ve orta öğretim öğrencilerinin renkli gösterileri büyük ilgi gördü. Miniklerin günün anlam ve önemine ilişkin şiirleri, dans gösterileri ve halk dansları izleyenleri büyüledi.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak ilk adımını attığı kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından biri olan TBMM'nin açılışını, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak çocuklara armağan etti. TBMM, ulus adına, milletin egemenliği ile Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün önderliğinde bugünlerin temelini attı. 

19 Mayıs’ta Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, Amasya Tamimi ile Kurtuluş Savaşı’nın kıvılcımını çaktı. Erzurum ve Sivas Kongreleri ile mücadeleye yön verildi. İstanbul 16 Mart 1920’de İngilizler tarafından işgal edildi. 18 Mart’ta Osmanlı Mebusan Meclisi çalışmalarına ara verdi. 10 Nisan 1920’de Padişah Vahdettin meclisi kapattı. Mustafa Kemal Paşa da 19 Mart 1920’de yayınladığı genelgeyle Ankara’da, olağanüstü yetkili bir Meclis toplanacağını duyurdu. Osmanlı Mebusan Meclisi’nden kaçarak Ankara’ya gelebilenler ilk Meclis’te yerini aldı. Mustafa Kemal 22 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ‘bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat’ın bu Meclis olacağını kaydetti. Ve bir bahar günü, 23 Nisan’da, Hacıbayram Camii’nde Cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı.
Ulus semtindeki bu binanın henüz kiremitleri bile yoktu. Ankaralı marangozlar toplantı salonuna kürsü yaptı. Tavana petrol lambası asıldı. Milletvekillerinin oturacakları sıralar da Ankara Muallim Mektebi’nden getirildi. O gün, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne can suyu verildi.

324 VEKİLİN 115’İ GELEBİLDİ

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Meclis-i Mebusan üyelerinden oluşan 324 milletvekili ile kurulan Meclis’e 115 milletvekili katılabildi. İlk Meclis üyeleri arasında, 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı, 9 müderris, 30 öğretmen, 16 doktor da vardı. Birinci Meclis 23 Nisan 1920’de başlayıp 21 Mayıs 1927’ye kadar devam etti. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal’i başkanlığa seçti. Atatürk bu görevi Cumhurbaşkanı seçildiği 29 Ekim 1923’e kadar sürdürdü. Meclis, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey’in konuşmasıyla açıldı. Şerif Bey, “Ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık içinde sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyuruyorum” dedi ve şöyle devam etti:
“Hilafet ve hükümet merkezinin geçici kaydıyla yabancı kuvvetler tarafından işgal edildiği, bağımsızlığın her bakımdan kısıtlandığı bilinmektedir. Bu vaziyette baş eğmek, milletimizin kendisine teklif edilen yabancı esaretini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak kararlılığında olan ezelden beri hür ve bağımsız yaşayan milletimiz bu esaretini kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş ve derhal vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin reisi sıfatıyla ve Allah’ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dahilinde, geleceğini bizzat düzenleyerek ve bütün dünyaya ilan ederek Millet Meclisini açıyorum.”
Ardından Ankara mebusu Mustafa Kemal söz alarak şunları söyledi:

 “Yüce Meclisiniz bildiğiniz gibi olağanüstü yetkilere sahip olarak yeniden seçilmiş saygıdeğer milletvekilleriyle, taarruz ve işgale uğramış saltanat merkezinden canlarını kurtararak buraya gelen saygıdeğer milletvekillerinden oluşmuştur. Kaçıp gelebilecek milletvekilleriyle birlikte bir yüce Meclis’in meydana getirilmesi ancak yeni uygulanan seçim tarzıyla söz konusu olmuştur. Bu anda Meclisiniz yasal olarak toplanmış bulunmaktadır.”

SAYISIZ İCRAATA İMZA ATTI

Kurtuluş Savaşı, ilk anayasanın kabulü, İstiklal Marşı’nın kabulü, saltanatın kaldırılması, Lozan Barış Antlaşması, Ankara’nın başkent oluşu, Cumhuriyetin ilanı ile Mustafa Kemal’in Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi bu Meclis’te onaylanarak kabul edildi.

İLK RESMİ BAYRAM

Bir milletin kaderinin değiştiği 23 Nisan günü, Türkiye’nin ilk resmi bayramı ilan edildi... Bu tarihi gün, 1922’den itibaren Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmaya başlandı.

‘ÇOCUK BAYRAMI’NIN TEMELİ 1924’TE ATILDI

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın ardından geride çok sayıda şehit çocuğu yetim kalmıştı. Himaye-i Etfal Cemiyeti, 23 Nisan 1924’te “Bugün yavrularımızın bayramıdır” başlıklı bir duyuru yayınlandı ve yetim çocuklar için bağış kampanyası başlattı. Cemiyetin ilan ettiği çocuk bayramı ilk kez 1927’te  Mustafa Kemal’in himayesinde kutlandı. Ulu Önder o gün arabasını çocuklara tahsis etti, Cumhurbaşkanlığı Bandosu çocuklar için konser verdi, çocuk balosu düzenlendi. İlk resmi kutlama ise 1933 yılında yapıldı. 23 Nisan, “Çocuk Bayramı” olarak ilk kez resmi törenlerle 1933 yılında kutlandı. Makamlara çocukların oturması uygulaması da aynı yıl başladı. 1935 yılında çıkan yasa ile de bayramın adı Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı oldu. UNESCO’nun 1979 yılını Çocuk Yılı ilan etmesiyle birlikte 23 Nisan, 1980 yılındaki yasal düzenleme ile de ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ adını aldı.
Atatürk’e göre ulusal egemenlik ve çocuklar
“23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder.
Egemenlik ulusundur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden başka hiçbir makam, ulusun alınyazısında etkin olamaz. Özgürlüğün de eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir. Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur.
“ışığa boğacaksınız"
Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.
Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar. Egemen olmayan boyun eğmek zorunda kalır. Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.

Karabağlar Belediyesi’nde bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında ilk defa belediye meclisindeki sandalyeler Karabağlar’ın 58 mahallesinden gelen çocuklara bırakıldı.

Karabağlar Belediyesi bugün bir ilke imza attı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde belediye meclisinde, meclis üyelerinin oturduğu koltuklar bugün çocuklara bırakıldı. Uğur Mumcu Parkı’nda çocuklarla beraber Atatürk anıtına çelenk bırakılmasıyla başlayan etkinlikte Başkan Kınay, Karabağların 58 mahallesinden gelen çocuklarla buluşarak onların bayramı kutladı. Başkan Kınay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukların geleceği için açtığı aydınlık yolda birlikte olmak istediklerini söyleyerek 58 mahalleden gelen çocuklarla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Tüm çocukların hak ettiği aydınlık yarınlar için hep beraber el ele vereceklerinin altını çizerek Atatürk’ün huzurunda Karabağlar’da çocukların mutlu ve huzurlu olduğu ülkenin yarınlarını, beraber yöneteceklerinin sözünü verdi.

Çocuklarla birlikte Uzay ve Havacılık Sergisi’ni gezdi

Sonrasında 58 mahalledeki çocuklarla birlikte Nasreddin Hoca Çocuk Bilim ve Kültür Merkezi’ni ziyaret eden Başkan Kınay, burada çocuklarla birlikte Uzay ve Havacılık Sergisi’ni dolaşarak keyifli vakit geçirdi. Çocukların bilim, kültür ve sanatla daha iç içe yaşamaları için çalışmalar gerçekleştireceklerini belirten Başkan Kınay, her mahalledeki çocukların bu imkanlara erişmesi için çalışacaklarını vurguladı.

Koltukları çocuklara bıraktılar

Nasreddin Hoca Çocuk Bilim ve Kültür Merkezi ziyaretinin ardından Başkan Kınay, çocuklarla birlikte Karabağlar Belediye Meclisi’ne geldi. Başkan Kınay ve başkan yardımcılarının yanı sıra meclis üyeleri ve muhtarların da katıldığı etkinlik renkli anlara sahne oldu. Karabağlar’daki 58 mahalleden gelen çocukların katıldığı etkinlikte, Başkan Kınay meclis üyesi koltuklarına oturan çocukların isteklerini dinledi.

Başkan Kınay’dan çocuklara söz

Meclisteki çocukların isteklerini dikkatle dinleyen ve bu isteklerini not ettiklerini belirten Başkan Kınay, çocuklardan aldıkları sözleri gerçekleştirmek ve isteklerini hayata geçirmek için çalışmalar yapacaklarının sözünü verdi. Karabağlar’da çocuklarla birlikte ortaklaşa hareket edeceklerini ve Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda daha aydınlığa gitmek için çalışacaklarını vurgulayan Kınay, çocukları başkanlık makamına davet etti.

Çocukları makamında ağırladı

Belediye meclisindeki konuşmaların ardından Başkan Kınay, çocukları başkanlık makamına davet etti. Başkanlık makamında çocuklarla bir araya gelen Başkan Kınay, belediyedeki çalışma biçimlerini anlatarak onlara makamını tanıttı. Çocuklarla sohbet eden Başkan Kınay, seçim dönemi verdiği sözü tutarak onlara gazoz ve kek ikram edip hatıra fotoğrafı çektirdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yayımladığı makalede, “Tarihin uzun ve kısa dalgaları vardır. Uzun dönemler açısından bakıldığında insanlık ileri doğru gider ama kısa vadede bazı döngüsel hareketler geriye gidiliyormuş izlenimi verebilir. Son yirmi beş yılı kapsayan dönemde ortaya çıkan 'saray rejimi' Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ilerleyişinde kısa bir parantez olarak kalacak, egemenlik yeniden saraydan halka geçecektir" ifadelerine yer verdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Birgün Gazetesi’nde demokrasi ve yerel yönetimler ilişkisini ele alan bir makale yazdı. Başkan Tugay makalesinde son 20 yılda Türkiye’de çoğulcu demokrasinin yerine otoriterleşme riskinin oluştuğunu belirtirken çoğulcu demokrasiye geçişte yerel yönetimlerin önemine de vurgu yaptı.

Tugay’ın makalesi şöyle:

Monarşiden cumhuriyete, hilafetten laik düzene geçiş ve sonrasında da imparatorluğun enkazından ulus devletin oluşturulması, halk egemenliğine dayanarak gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti, saraylarda değil, en zor koşullarda bir araya gelen Millet Meclisi’nde kuruldu. 1924 Anayasası ile halkın temsilcilerini seçtiği, bu temsilcilerden oluşan Meclis’in yasaları yaptığı ve hükümeti oluşturduğu bir sistem getirildi. Bu rejim Meclis’i en üst organ olarak kabul etti. Cumhuriyet’in kuruluşunda ortaya çıkan bu anlayış Türkiye’nin siyasi kültürünü biçimlendirdi. Bu anlayış bize egemenliğin millete ait olduğunu saraya veya bir azınlığa devredilemeyeceğini öğretti.

Tarihin uzun ve kısa dalgaları vardır. Uzun dönemler açısından bakıldığında insanlık ileri doğru gider ama kısa vadede bazı döngüsel hareketler geriye gidiliyormuş izlenimi verebilir. Son yirmi beş yılı kapsayan dönemde ortaya çıkan “saray rejimi” Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ilerleyişinde kısa bir parantez olarak kalacak, egemenlik yeniden saraydan halka geçecektir.

HALK İÇİN, HALK TARAFINDAN
Demokrasi, insanlık tarihi boyunca farklı içerikler, farklı anlamlar kazanmış bir kavram. Modern demokrasinin en yaygın tanımlarından biri Abraham Lincoln'e ait; O, “Halkın, halk için, halk tarafından yönetimi” olarak tanımlıyor. Bu yönetimin nasıl olması gerektiğine dair faşizm deneyimini de dikkate alarak 20. yüzyıl demokrasileri bazı ideal yanıtlar ürettiler. Demokrasi, hükümetlerin politikalarını kamunun yani yurttaşların yönlendirdiği, belirlediği ve yürütmenin hesabı sandıkta yurttaşlara verdiği, toplumun ortak görüş ve anlayış oluşturduğu bir sistem olarak kabul gördü. Bu varsayıma göre demokrasilerde; her yurttaşın katılımına açık özgür bir kamusal alan, güçlü bir sivil toplum, demokratik siyasi partiler, etkin denetim mekanizmaları, doğru bilgilendirmeyi mümkün kılan medya ortamı, eşit koşullarda rekabet, hakları güvence altına alan hukuki çerçeve olmalıdır. 20. yüzyılın parlamenter demokrasisi kendi işleyişini böyle açıkladı.

Bu demokrasi tanımına geçen yüzyıl boyunca farklı kesimlerden itirazlar oldu. Emekçi sınıflar, kadınlar, azınlıklar, sistemin dışladığı insanlar kendilerinin yeterince temsil edilmediğine inanarak demokrasinin sınırlarını genişletmek, kendilerinin daha çok kapsanmasını sağlamak için mücadele ettiler ve çeşitli kazanımlar sağladılar. Parlamenter demokrasi sivil toplumu ve toplum içindeki farklılıkları daha çok dikkate almak zorunda kaldı. Özellikle Avrupa ülkelerinde, merkezi iktidarın elindeki birçok yetki, temsilin daha doğrudan sağlandığı yerel yönetimlere devredildi. Askeri rejimlerden sivil rejimlere geçen Güney Amerika ülkelerinde yeni katılımcı modeller geliştirildi.

Öte yandan tam tersine bir gidişten söz etmek de mümkün. Parlamenter demokrasinin kendilerini temsil etmediğine inanan alt sınıflar arasında otoriter-popülist siyasetçiler itibar kazanmaya başladığına tanıklık ediyoruz.

Kısacası, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın ilk çeyreğinde parlamenter demokrasi hem daha geniş demokratik arayışların hem de otoriter yönelimlerin eleştirisi altında. Bize düşen, demokrasiyi sandığa indirgemeden, yurttaşların katılımıyla genişletmek, daha çok insanın daha doğrudan temsilini sağlamak, bu sayede demokrasinin kazanımlardan vazgeçmeyi öneren popülist eğilimleri engellemek olmalı.

İNSANLIK YENİ YOLLAR BULACAKTIR
Türkiye’de katılımcı bir demokrasiyi engelleyen önemli bir neden “çoğunlukçu demokrasi” anlayışının yaygınlığıdır. Çağdaş demokrasi, iktidarın sınırlandığı, seçimleri kazananın her istediğini yapma hakkını kendinde bulamadığı bir sistemdir. Bu açıdan ülkemiz demokrasisi her zaman sorunluydu ama son yirmi yıldaki uygulamalarla güçler ayrılığının giderek ortadan kaldırılması, demokrasiyi kazananın her şeyi kazandığı otoriter bir yöne götürdü.

Çoğunlukçu demokrasiden çoğulcu demokrasiye geçiş için yerel yönetimlerde yurttaşlara örnek uygulamalar sunmamız, gerçek demokrasinin ne olduğunu pratikte göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bunu da sınırlarımızı bilerek, yasalara uyarak, farklı partilere oy verenlerin haklarını gözeterek, partizanlık ve kayırmacılık yapmayarak, adil hizmet vererek, bütün hemşehrilerimizi kucaklayarak gerçekleştirebiliriz.

Demokrasinin modern tanımında siyaset sadece siyasetçilere bırakılamayacak bir alandır. Bütün yurttaşlar siyaset üzerinde söz ve etki sahibi olabilmelidir. Ancak böylece, canlı ve verimli bir demokratik işleyişe kavuşabiliriz. Yurttaşlar beş senede bir oy kullanan “seçmen” olmaktan çıkar, kendi hayatları üzerinde söz ve karar sahibi öznelere dönüşür. Seçimler dışındaki diğer siyasi kanallar açılmalı, yeni demokratik yollar oluşturulmalıdır. Sivil toplum örgütleri, protesto ve gösteri hakkı, itirazlarını dile getirmenin farklı biçimleri demokratik bir toplumsal yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Ne kadar katılımcı olunursa, siyaset o oranda elitlerin işi olmaktan çıkacak, temsil niteliği yükselecek, tabana yayılacaktır. Bu sayede, siyasetçilerle temsil ettiği varsayılan insanlar arasında yabancılaşma da azalacaktır.

YEREL YÖNETİMLE BAŞLAR
Belediye Kanunu’nun; 13’üncü maddesinde, “Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır” ibaresi yer alır. Bu madde yerel yönetimlere her türlü yurttaş katılımı için geniş ve esnek bir çerçeve sunmaktadır.

Katılım kavramına her türlü sorununu çözebilecek sihirli bir anlam yüklemeden, yöneticisi olduğumuz şehrin özelliklerine uygun yeni ve çeşitlenmiş katılımcı mekanizmalar geliştirebilmeli, temsili demokrasinin sınırlarını halkın çıkarları için esnetebilmeliyiz. Böylece, hem kentin sorunlarını çözmek için verimli yollar bulabiliriz hem de bu tür pratikler sayesinde yeni demokratik kurumlar oluşmasına öncülük edebiliriz. Bu demokratik kurumlar, aynı zamanda yurttaşların demokrasi kültürünü özümsedikleri alanlar olarak da işlev görecektir.

Yakın tarihimizde katılımcılık konusunda esinlenebileceğimiz epey örnek var. 1970’lerde CHP’li belediyelerin sürdürdüğü halkçı-toplumcu belediyecilik birçok yönden katılımcı pratikler geliştirmiştir. Keza, 12 Eylül’ün kara propagandası nedeniyle gölgede kalan Fatsa örneği, bugün dahi dikkatle incelenmesi gereken özellikler içermektedir. Ankara’da Karayalçın döneminde birlikte karar almayı önemseyen planlama süreçleri sonunda Batıkent, Portakal Çiçeği Vadisi gibi çok başarılı yeni yerleşmeler ortaya çıkmıştır.

Dünya ölçeğinde ise en bilinen katılımcı yerel yönetim modeli Brezilya’da ortaya çıkan “katılımcı bütçe”dir. 1989’da Porte Alegre kentinde İşçi Partisi’nden belediye başkanı seçilen Olivio Dutro’nın başlattığı ve 1993’de Tarso Genro’nun derinleştirerek sürdürdüğü yönetim - toplum ilişkisinin demokratikleşmesini amaçlayan “katılımcı bütçe” süreci, kısa sürede yaygınlaşarak dünyadaki birçok kentin model aldığı bir uygulama haline geldi.

Porte Alegre deneyimi, katılımın oy vermekten ibaret olduğu geleneksel yönetme biçimlerinden radikal bir kopuş oluşturdu. Her beş yılda bir yöneticilerini seçen, sonra sahneden çekilen yurttaş, katılımcı bütçede kamu yönetiminin etkin öznesi halini aldı, devlet dışında yeni bir kamusal - siyasal alan yarattı. O zamandan atılan demokratik tohumların sonucunda bugün Brezilya’da İşçi Partisi’nin iktidara gelebildi.

Bütün bu örneklerden ilham almalıyız, kentsel demokrasi için günümüz koşullarına uygun yeni yöntemler de geliştirebilmeliyiz. Dijital ağların yaygınlaşması katılım ve demokrasi için bize yeni olanaklar sunuyor; bunlardan da yararlanmalıyız.

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun davetlisi olarak lunaparka giden Konaklı çocuklar 23 Nisan neşesini doyasıya yaşadı. Çocukların bayramını kutlayan Başkan Mutlu, “Bizler, size umut dolu, adil, eşit bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Sizleri çok seviyoruz” dedi.

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Konaklı çocuklarla bir araya geldi. Basmane, Agora, Kadifekale, Tepecik ve Ege Mahallesi’nden 600 çocukla Kültürpark’ta buluşan Başkan Mutlu, kendisini “Mutlu Konak”, “En Büyük Başkan Bizim Başkan” sloganlarıyla karşılayan miniklerle kucaklaştı. Heyecanları gözlerinden okunan çocukların bayramını kutlayan Başkan Mutlu, “Mustafa Kemal Atatürk, ulusal egemenliğimizin simgesi olan bu özel günü siz çocuklara armağan etti. Bu güzel günde sizlerle beraber olmak çok güzel. Bizler, size umut dolu, adil, eşit bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Sizleri çok seviyoruz” diye konuştu.

En güzel bayram

Çocuklarla birlikte Kültürpark’ı turlayan Başkan Mutlu, 23 Nisan hediyesi olarak onları lunaparka götürdü. Lunaparkta gönüllerince eğlenen çocuklara eşlik eden Başkan Mutlu, miniklerin isteğini kırmayarak onlarla birlikte elma kurdu oyuncağına bindi. Çoğunluğu lunaparka ilk kez gelen çocuklar unutulmaz bir 23 Nisan yaşadı.

 

Buca Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirdiği  etkinliklerle bayram coşkusunu tüm kente yaydı. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman,  koltuğunu ilkokul öğrencisi Yunus Emre Işıklı’ya devrederken, Işılay Saygın Meydanı’ndaki Çocuk Şenliği’nde çocuklarla birlikte Andımız’ ı okudu.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Buca’da coşkuyla kutlandı. 

Minik öğrenci makam koltuğuna oturdu
Kutlamaların öncesinde Belediye Başkanı Görkem  Duman makamında ikinci sınıf öğrencisi Yunus Emre Işıklı’yı  ağırladı. Başkan Duman, koltuğunu Yunus Emre Işıklı’ya devir etti. Minik Başkan Işıklı, Buca için hayallerini şöyle özetledi: “Parklara, masa tenisi ve futbol sahası yaptırmak istiyorum. Hayvanlar bir yuvaya sahip olsunlar diye hayvan  barınağı yaptırmak istiyorum.”

Kutlamalar Demokrasi Meydanı’nda başladı
Kutlamalar ise Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen çelenk sunumu ile başladı. Törene,  Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, Garnizon Komutanı  Albay Cenk Barut, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, meclis üyeleri, gaziler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı. Resmi tören, Buca Stadyumu’nda farklı okullarından gelen öğrencilerin yaptığı bayram kutlaması ile devam etti. Öğrencilerin sergilediği birbirinden renkli dans gösterileri ve halk oyunları stadyumu dolduran Bucalılardan tam not aldı.

Duman, Buca Belediyesi Çocuk Şenliği’ne katıldı
Belediye Başkanı Görkem Duman, Işılay Saygın Meydanı’nda, Buca Belediyesi, Radikal Eğitim Kurumları ve Buca Kent Konseyi iş birliği ile gerçekleştirilen Çocuk Şenliği’ne katıldı. Şenlikte alanı dolduran çocuklara seslenen Başkan Görkem Duman, şunları söyledi:

“Bugün, çocuklarımızın neşesi ve umuduyla dolup taşan kalpleri, ülkemizin geleceğine dair en büyük güvencemizdir. Onların sağlıklı, mutlu ve başarılı bir şekilde büyümeleri, bizlerin en öncelikli görevidir. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin en özel günlerinden biri olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlamanın coşkusunu ve heyecanını paylaşıyoruz. Bir milletin tam anlamıyla özgür ve bağımsız olabilmesi için ulusal egemenliğe sahip olması gerekir. Toplumda hiçbir kimse, hiçbir zümre, hiçbir sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olamaz. Toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”

Başkan Duman, çocuklarla Andımız’ı okudu
Başkan Duman konuşmasının ardından, sahneye çıkan Buca Belediyesi Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezi’nin  öğrencileri ile Andımız’ı okudu.

Çocuklar doyasıya eğlendi
Buca Belediyesi'nin 23 Nisan Çocuk Şenliği miniklerden büyük ilgi gördü. Çocuklar gün boyu şenlik alanında kurulu olan şişme oyuncaklarda doyasıya eğlendi; çeşitli atölyeler ile el becerilerini geliştirip, yüz boyama etkinliğine katıldı. Alanda aynı zamanda minik katılımcılara pamuk şeker dağıtımı da yapıldı.

Buca Belediyesi Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezleri’nin minik öğrencileri  şenlik boyunca birbirinden güzel dans gösterileri ve performanslarını izleyenler için sahneledi.

Çiğli Belediyesi tarafından, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen Çocuk Karnavalı renkli etkinliklerle Çiğlili çocukların yüzünü güldürdü. Miniklerin ellerindeki Türk Bayrakları ve sloganlar eşliğinde salona giren Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız; konuşmasını da etrafını saran çocuklarla birlikte yaptı.

Kaymakamlığın düzenlediği törene katıldıktan sonra İsmail Rahmi Karadavut İlkokulu’ndaki etkinlikleri izleyen Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, yarışmalar kapsamında dereceye giren çocuklara ödüllerini verdi. Başkan Yıldız daha sonra Çiğli Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı 23 Nisan Çocuk Karnavalı’na katıldı. Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen etkinlikte çocuklar tarafından etrafı sarılan Yıldız; konuşmasını da onların coşkulu katılımı ile gerçekleştirdi. Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız konuşmasında; “Umarım ilerleyen yıllarda 23 Nisan’ları kapalı spor salonlarında değil de benim çocukluğumda yaşadığım gibi büyük statlarda kutlarız. Bizim iktidarımızda bu gerçekleşecek, o günlere az kaldı. O güne kadar Çiğli’de hiçbir çocuğu yalnız bırakmayacağız” dedi.

 “Çocuklarımıza inanıyor ve güveniyoruz”

Miniklerin salladıkları Türk Bayrakları ve “Onur Başkan” tezahüratları arasında konuşmasını sürdüren Başkan Yıldız, “23 Nisan 1920’nin üzerinden tam 104 yıl geçti. Atatürk, bağımsızlık mücadelesinin merkezi meclisi kurarken, Cumhuriyeti ve ulusal egemenliğin gücünü çocuklarımıza teslim etti. Sizlere güvendi ve inandı. Bizler de sizlere inanıyoruz. Çok çalışarak ülkemizin geleceğini sizler aydınlatacaksınız. Biz de sonuna kadar sizin yanınızda olacağız. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bizlere armağan eden Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.

SMA hastası Doruk’a moral alkışı

Başkan Onur Emrah Yıldız, salonu dolduran çocuklarla birlikte; Çiğlili SMA hastası minik Doruk Çukurcu’ya 23 Nisan selamı gönderdi. Doruk’un verdiği mücadeleyi çocuklara anlatan Başkan Yıldız, çocuklardan Doruk’a sahip çıkma sözü alırken; tüm salon Doruk’a dakikalar süren bir moral alkışıyla destek verdi.

Çocuklar; halk oyunları, dans gösterileri ve sportif yarışmaların düzenlendiği karnavalın ardından Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Salonu’nda sahnelenen ‘Sağlıklı Yaşam Sokağı’ adlı oyun ile gönüllerince bir gün geçirdi. 
 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Efes Selçuk’ta Çocuk Şenliği ile kutlandı. “Çocuklar Özgürdür,  Sokak Oyunlarıyla Büyür” sloganı ile Pazar Yerinde düzenlenen şenlikte Efes Selçuklu çocuklar Atatürk’e mektup yazdı, eğlenceli etkinliklere katılan çocuklar 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadı. 23 Nisan Çocuk Şenliği’nde Prof. Dr. İsmail Aka Kütüphanesi ve Sosyal Etkinlik Merkezi kursiyerleri başarılı performanslar sundu.

Efes Selçuk’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları sabah saatlerinde Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törene Efes Selçuk Belediye Bandosu eşliğinde meclis üyeleri ve partilileri ile birlikte katıldı.

Çelenk sunum töreninin ardından 23 Nisan sebebiyle koltuğunu Cumhuriyet İlkokulu 4.sınıf öğrencisi Cansu Korkmaz’a bırakan Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Cansu Başkan’ın önerilerini ve isteklerini meclis üyeleri ile birlikte dinledi.

Tören Alanında İlçe Kaymakamlığı tarafından düzenlenen resmi programın ardından Pazar Yerine gelen çocuklar ve aileler Çocuk Şenliği kapsamında düzenlenen etkinliklere katıldı.

KURSİYERLER BEĞENİ TOPLADI

Prof. Dr. İsmail Aka Kütüphanesi ve Sosyal Etkinlik Merkezi kursiyerlerinden oluşan bando takımının alana girişiyle başlayan şenlikte Efes Selçuk Belediyesi Drama Kursu öğrencileri “Andımızı” okudu.  Prof. Dr. İsmail Aka Kütüphanesi ve Sosyal Etkinlik Merkezi kursiyerleri performansları ile Çocuk Şenliğine renk kattı. Merkezdeki enstrüman ve ritim kurslarına katılan öğrenciler performanslarıyla katılımcılardan tam not aldı. Efes Selçuk Belediyesi Halk Oyunları Ekibi ve Modern Dans Ekibi de Çocuk Şenliği’nde başarılı performanslar sergiledi. 

Yoğun katılımla gerçekleşen Çocuk Şenliği’nde düzenlenen eğitici atölyelere katılan ve çeşitli oyunlar oynayan çocuklar akşam saatlerine kadar doyasıya eğlendi. Alana kurulan stantlardan özellikle yüz boyama standı büyük ilgi gördü. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın Atatürk tarafından kendilerine armağan edilmesinden mutluluk duyduklarını belirten çocuklar akşam saatlerine kadar Çocuk Şenliği’nin tadını çıkardılar.