Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Emniyet Teşkilatı’na ‘bölge sistemi’ getirildi. Yönetmelik ile Türkiye 2 bölge 4 gruba ayrılarak polislerin meslek hayatında en az 5 hatta 7-8 kere zorunlu tayin edilmesinin önü açıldı. Yönetmelik pek çok polis memuru tarafından eleştirildi, sosyal medyada yönetmeliğin iptaliyle ilgili talepler ifade edildi. Eleştirilerini dile getiren, sosyal medya üzerinden düşüncelerini ifade eden yaklaşık 3 bin polis memuru hakkında idari soruşturma açıldığı iddia edildi.
CHP İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vererek iddiayı TBMM gündemine taşıdı.
CHP'li Bakan, Soylu’ya şu soruları yöneltti:
“Yapılan yönetmelik değişikliğiyle ilgili eleştirilerini dile getirmeye, sosyal medya üzerinden uğradığı haksızlığı ifade etmeye, derdini anlatmaya çalışan yaklaşık 3 bin polis memuru hakkında idari soruşturma açıldığı iddiası doğru mudur? Söz konusu yönetmeliği eleştirdiği için hakkında idari soruşturma başlatılan polis memuru olmuş mudur? Olduysa kaç polis memuru hakkında hangi gerekçeyle idari soruşturma başlatılmıştır?”
CHP’li Murat Bakan, yaptığı açıklamada, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Cumhuriyet tarihi boyunca bir meslek grubunda hiç bu kadar çok intihar olmamıştı. Her hafta memleketin bir köşesinden bir polisin intihar ettiği haberini alıyoruz. Onlarca kez Meclis gündemine getirdik, kürsüden konuştuk, basın aracılığıyla kamuoyu oluşturmaya çalıştık ancak polislerin sesini duymak istemediler. Angarya, ek görevler, 12/12 çalışma sistemi, amir tahakkümü, mobbing gibi birçok sorunla boğuşan, bu ağır koşulları kaldıramayarak intihara sürüklenen polis memurlarının sorunlarına yaptıkları son yönetmelik değişikliğiyle yeni sorunlar eklediler. Sadece polislere de değil, çocuklarına da yeni sorunlar yüklediler. Düşünün; bir polis çocuğu eğitim hayatını en az 5 yerde tamamlayacak. Bu çocuğun büyüme çağı, ergenlik çağı, gelişme çağı, geleceği için girmesi gereken sınavlar var ama o sürekli yer değiştirecek, sürekli yeni düzen kurmaya uyum sağlamaya çalışacak, hiçbir yere kök salamayacak. Reva mı bu? Tüm bunlar yetmiyor, seslerini duyuracak sendikaları dahi olmayan polislere, sırf kendi seslerini kendileri duyurmaya çalışıyor diye idari soruşturma açıldığı iddiaları gündeme geliyor. Eş zamanlı olarak da çalışma saatlerine dair bir ‘genelge’ düşüyor ortaya. Bir sorunu çözmenin ve hakkı olana hakkını vermenin yolu uygulanmayacak bir genelge yayınlamak değil, sıkı sıkıya bağlı kalınacak bir kanun yapmaktır. Var olan kanunları ve mahkeme kararlarını ‘makam takdiridir’ diyerek uygulamayan zihniyet ve yönetim değişmeden, hiçbir polise hiçbir yurttaşa huzur gelmeyecek. O huzuru, o güveni biz getireceğiz. Hiçkimsenin şüphesi olmasın.”