Yeşilçam filmlerindeki kavga sahneleriyle tanınan Mehmet Yağmur’un, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Geçen sene düzenlenen Malatya Film Festivali'nde "Sinemanın Olmazsa Olmazları Ödülü"ne değer görülen Yağmur, bir süre önce Malatya'ya yerleşmişti.
MEHMET YAĞMUR KİMDİR?
Malatya'da doğan Mehmet Yağmur, 1959'da 17 yaşındayken ailesinden izin alamadığı için kaçak olarak bindiği bir trenle İstanbul'a kaçtı.
İstanbul’a geldiği ilk günler parklarda yatan Yağmur, Kapalıçarşı'da kalem, tarak, defter satmaya başladı.
Seyyar tablasına el koyan zabıtayla kavga ettikten sonra Kapalıçarşı'dan kaçarak Yeşilçam Sokağı'na gitti.
Orada tanıştığı birinin aracılığıyla film setlerinde ışıkçılık yapmaya başlayan Mehmet Yağmur, 1970'te oyuncu olarak kamera karşısına geçti.
"Bin Yıllık Yol" adlı sinema filminde kavga sahnelerinde rol alacak bir oyuncunun sete gelmemesi üzerine yönetmen Yılmaz Duru'nun "Mehmet, seni oynatalım" demesiyle oyunculuk kariyeri başladı.
Mehmet Yağmur, 2000 yılına kadar 110 filmde 'kötü adamı' canlandırdı.
Bir röportajında film setlerinde atlattığı badireleri şu ifadelerle anlatır:
"Gözüm karaydı. Atla atla, düş düş, vur vur, kır kır, hiç korku yoktu. Kavganın A'sından Z'sine her şeyini biliyorduk. Nereden vurursun, nereden gidersin bunu bilemezsen olmaz, çekemezler. Onun için bir kariyerimiz vardı. Orayı da koruyabildiğimiz kadar koruduk. Gerçek dayak yediğim filmler de oldu. Yılmaz Köksal kazara ayağı kaydı gözümün altına bir yumru attı. Gözümün çıktığını sandım. 'Malkoçoğlu' filmini çekerken ölümlerden döndük. Köprüden bizi aşağı atma sahnesi vardı. 'Camoka' vuruyor, Cüneyt Arkın'ı ve bizi suya atıyor, Dalaman Çayı'na... Dalaman Çayı'nın derinliği yarım metre, altı da betondu. 15 metreden aşağı düştük. İpi kestiler, patır patır düştük ve canlı çıktık."