DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası'na üye işçilerin İzmir'deki grevinde altıncı güne girilirken, Türkiye'nin vergi rekortmeni avukatlarından Gönenç Gürkaynak'tan dikkat çeken bir çıkış geldi. Gürkaynak, "Belediyeye operasyon çekildiği kanaati yaygın. Ben de bu şüphenin kaynağını gayet makul buluyorum ve burada işçilerin koşullarını iyileştirme çabasının ötesinde bir amaç olabileceği ihtimalini dışlayamıyorum" dedi.
SONKALEİZMİR-Türkiye'nin vergi rekortmeni avukatlarından, X Platformu'nun avukatı olarak tanınan Gönenç Gürkaynak, DİSK Genel İş Sendikası'na bağlı işçilerin İzmir'de 6 gündür devam eden greviyle ilgili dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Gürkaynak, işçileri eleştirmediğini ancak gereği yerine getirilebilir olmaktan uzak taleplerin olduğunu belirten Gürkaynak, "Belediyeye operasyon mu çekiliyor" iddiasını gündeme getirdi.
Gürkaynak'ın açıklaması şöyle:
"İzmir'de DİSK'e bağlı belediye işçilerinin grevi konusunda bu zamana kadar bir şey yazmadım. Zira konuyu bütün boyutlarıyla anlamaya gayret ettim. Gelebileceğim kadar olgun bir değerlendirme aşamasına geldiğim için düşüncelerimi paylaşıyorum:
İşçiler tarafından talep edilenlerin ülke gerçekleri ile uyumsuzluğu, işçilerin kabahati değil. Sırf talepleri ortalamanın çok üzerinde diye işçileri eleştiremem.
Kendim iyi bir hayat yaşıyorum ve bir başkasının kendisi için mevcut durumundan daha iyiyi hedeflemesini kendi içinde sorunlu bir tavır olarak göremem.
Öte yandan, gereği yerine getirilebilir olmaktan uzak taleplerin iş bırakılarak ve en agresif şekilde ortaya koyulması, hele de bunun nice grev gerektirir hallerde grevin akla bile getirilmediği bir ülkede bu şekliyle yürütülmesi, toplumu ikna edemiyor. Bu yaklaşımla belediyeye operasyon çekildiği kanaati yaygın. Ben de bu şüphenin kaynağını gayet makul buluyorum ve burada işçilerin koşullarını iyileştirme çabasının ötesinde bir amaç olabileceği ihtimalini dışlayamıyorum.
İzmir'de DİSK tarafından hedeflenen seviyenin ülkenin dört bir yanında ve hangi partiye bağlı olduğu fark etmeksizin pek çok belediye muhatap alınarak yürütülmesi halinde, bunun hedef gözetilerek ve başka amaçlarla yürütülen bir eylem olmadığı anlaşılabilecektir.
Aksi halde, yolsuzlukla mücadele iddiasıyla sadece CHP'li belediyelerin hedeflendiği bir ülkede, DİSK'in ülkedeki ortalamaların çok üzerinde olan taleplerle belediyeyi elden ayaktan düşürme hamlesi de tam aynı dönemde İzmir'de vuku bulduğu zaman, bir belediye başkanı 30 yıllık diploması üniversitesi tarafından iptal edildikten bir gün sonra tutuklu yargılanmaya başlandığında ne düşüneceksem onu düşünüyorum."
