Dünyada 165 milyondan fazla insana bulaşan ve 3.4 milyondan fazla insanın ölmesine sebep olan koronavirüs salgınına karşı kurucusu olduğu BioNTech ve iş birliği yaptığı Pfizer ile aşı geliştiren Uğur Şahin bazı sivil toplum kuruluşlarının eleştiri oklarını üzerine çekti.
Bugün “Halkın Aşı Birliği” isimli sivil toplum kuruluşu başta Uğur Şahin olmak üzere Covid-19 aşı endüstrisinin yeni milyarderler yarattığını duyurarak, ilaç şirketlerinin tekel haline geldiğini ve aşı teknolojisini kontrol ederek, insanların aşıya erişimini engellediğini duyurdu.
“KAZANDIKLARI PARA AŞILAMAYA YETER”
Yapılan açıklamada, “Bu aşı teknolojileri yeni milyarderler yarattı. Bu yeni milyarderlerin toplam serveti 19.3 milyar dolar. Bu miktar gelişmemiş ülkelerdeki bütün insanları aşılamaya yeter de artar” ifadesi kullanıldı. Kuruluş, bu verilerin Forbes Zenginler Listesi’nden alındığını da vurguladı. Yapılan açıklamada “neo-milyarderlerin” yanı sıra halihazırda milyarder olanların da gelirlerini 32 milyar dolar artırdığı da aktarıldı.
Son dönemde servetine servet katan bilim insanları ve şirket yöneticilerine “neo-milyarder” yorumunu yapan kuruluşun bünyesindeki yardım kuruluşu Oxfam’dan Anna Marriott da, “Bu milyarderler dev ilaç holdinglerinin ve şirketlerinin ne kadar gelir elde ettiğinin canlı kanıtı” yorumunu yaptı.
Fransız haber ajansı AFP’nin paylaştığı haberde, “Yeni aşı milyarderlerinin listesinin başında Moderna CEO’su Stephane Bancel ve BioNTech’in CEO’su Uğur Şahin de yer alıyor” ifadesi kullanıldı. Öte yandan Çinli aşı şirketi CanSino Biologics’in 3 kurucu ortağının da “neo-milyarderler” arasında olduğu belirtildi.
UĞUR ŞAHİN NE DEMİŞTİ?
Şahin aşının patenti ve fikri mülkiyeti hakkında çok nadiren açıklama yaptı. Geçen haftalarda bu konuyu gündeme getiren Şahin, “Gelişmiş ülkeler şunu anlamalı, bir kere yardım etmek yeterli olmaz. Hükümetler, üreticiler ve kurumlar yoksul ülkelere düzenli olarak yardım etmeli. BioNTech, bu tür ülkelere hiçbir kâr amacı gütmeden düşük fiyatlarla aşı sağlıyor. Fikri mülkiyetin korunmasından feragat etmek bir çözüm değil” demişti.
Şahin sözlerine, “Patentler aşının üretiminde ya da tedarikinde sınırlayıcı unsurlar değil. Patentlerin kaldırılması küresel aşı üretimini ya da tedarikini yakın ya da orta vadede artırmayacaktır. Sürecin tıkandığı nokta formülün az bilinir olması değil, ham maddeye erişim, fabrika sayısı ve etkili bir tedarik zinciridir” diyerek devam etmişti.