Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde 6 gıda birliğinin ortaklığında 2 yıldır devam eden ve Ticaret Bakanlığı'nın desteklediği 'Turquality Projesi' kapsamında ABD'de kuru meyve, su ürünleri, meyve sebze mamulleri, zeytin ve zeytinyağı, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve odun dışı orman ürünlerinin tanıtımı sürüyor. Daha önce yapılan etkinlikte, hububat, yağlı tohumlar, bakliyat ve mamulleri tanıtılırken yapılan son çalışmada Türkiye'ye özgü baharatlar tanıtıldı. İnternetten canlı olarak yapılan etkinliğe İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Yüksek Okulunun şefleri ve Amerika'dan da Las Vegas Üniversitesi'nin şefleri katıldı. Türk şefler tarafından gönderilen ve Türkiye'ye özgü isot, sumak, kekik, defne, ada çayı gibi baharatlarla Amerikalı şefler tarafından hazırlanan baharatlı tavuk ve baharatlı mayonez yapıp etkinliğe gelenlere tattırıldı. Etkinlikte İEÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Eğitmen Şef Ece Şener Aslay ve Araştırma Görevlisi Şef Asistanı Aypar Satı tarafından hazırlanan kuzu şiş, çipura, bulgur pilavı ve salatalar İzmir'deki katılımcılara tattırıldı.
'AMACIMIZ TÜRK MUTFAĞINI TANITMAK'
İEÜ Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Betül Öztürk, "Projedeki amacımız Las Vegas Üniversitesi'nde hem onların eğitim müfredatına Türk mutfağının geleneksel ve günümüzde inovasyon olarak değerlendirebileceğimizi yönleriyle tanıtmak ve bunları da hazırlarken bizim Türkiye'de üretmiş olduğumuz ürünlerle o lezzet kombinasyonunu onlara anlatmak üzere projemiz bulunmakta. Bugün ilk defa canlı olarak, Amerika'da bir üniversite ile birlikte, bağlanıp hem onların tarafında şef onların tarifleriyle, hem de bizim tarafımızda Ece şefimizle beraber Türkiye'den belli ürünleri kullanmak şartıyla yemek tariflerimizi paylaştık" dedi.
'TÜRK MUTFAĞINI ÖĞRENCİLERİNE ÖĞRETECEKLER'
ABD'li meslektaşlarının öğrendikleri Türk mutfağı hakkındaki bilgilerini öğrencilerine aktaracağını söyleyen Öztürk, "Projenin ilerleyen aşamalarında özellikle, onların akademik döneminin başlamasıyla beraber derslerine Türk eğitim mutfağının ve Türk geleneksel mutfağına ait eğitim videolarını onlara göndereceğiz. Onlar da bizim aktardığımız Türk mutfak kültürünü hem Türkiye'de üretilen bu ürünlerin mutfak kültürüne nasıl girdiğine dair, hikayelerini, bunların tedarikini, satın aldıklarında saklama koşullarının nasıl olacağını ve yine geleneksel ve inovatif tariflerle nasıl kullanacaklarını ve nasıl lezzet kombinasyonu elde edeceklerini öğrencilerine derslerde paylaşacak. İlerleyen zamanlarda eğer pandemi koşulları imkan verirse biz onlara misafir olacağız onlar bize misafir olacak böylece şeflerimizin, ellerinden çıkan lezzetli yemekleri onlar da burada tatma imkanı bulacaklar" diye konuştu.
'TÜRK ÜRÜNLERİNE BAYILIYORLAR'
Yurt dışından gelen şeflerin Türk baharatlarını sevdiğini söyleyen Öztürk, "Türk ürünlerine bayılıyorlar. Biz de burada ağırlıyoruz yurt dışından gelen şefleri ve hepsi bizim ne kadar şanslı olduğumuzu belirtiyorlar. Çünkü biz, üretimi yapılmış bir bölgede 10-15 dakika uzaklıkta bu ürünleri elde edebiliyoruz. Onların bu ürünlere erişilebilirliği bizler kadar kolay değil. O yüzden biz onlara doğru yolu gösterdiğimizde onlar nasıl temin edeceklerini öğreniyorlar. Buraya geldiklerinde de, bavullarına birçok Türk baharatlarıyla, nar ekşisiyle doldurarak gidiyorlar" ifade etti.
'AMERİKA ÇOK BÜYÜK BİR PAZAR'
Yapılan tadım etkinliklerin önemine değinen Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, "Amerika çok büyük bir pazar özellikle Amerika'nın batı tarafı bence baharat konusunda tüketim açısından daha önemli. Dolayısıyla bizim bu ürünlerimizi bu vesileyle tanıtmak bu tür tadım etkinleriyle farklı tada alıştırmak evet belki bir süreç gerekecek ama Amerika büyük pazar, bence uğraşmaya değer ben sonucun iyi olacağını inanıyorum. Las Vegas'taki otelleri incelediyseniz bilirsiniz, içlerinde her türlü kültürel mutfak ve yemek var. Dolayısıyla oradan başlayarak gitmek lazım ama tabi bugünden yarına olacak şey değil. Pazara girerken tanıtım yaptık, iyi gidiyoruz. Bizim orada lojistik merkezinin olmasında fayda var. Çünkü bugün kimse çok yüksek miktarda para verip, depolamak istemiyor. Amerikalı küçük ithalatlarla da uğraşmak istemez. Amerika'da ki iş insanlarının bu sektörde çalışanların, beklentilerini değer verdikleri unsurları iyi anlamak gerekir" dedi.