SONKALEİZMİR- CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, İzmir Alsancak’ta yurttaşların dertlerini dinledi. Öncelikle, sokağın ekonomisini yansıtmak için belirli aralıklarla tezgahına gidip sohbet ettiği simitçi Rojhat Akçakale'ye uğrayan Özkan, fiyatları ve yeni zam gelip gelmediğini sordu.
Seyyar satıcı, kanepelerin 6 liradan 7,5 liraya, gülböreğinin 6 liradan 10 liraya, boyozun 2,5 liradan 3 liraya, domatesli kaşarlı poğaçanın 3 liradan 4,5 liraya, sandeviçlerin 5 liradan 7,5 liraya, İzmir bombasının 5 liradan 7 liraya yükseldiğini, çayın 3 buçuk- 4 lira, dilim peynirin ise 3 lira olduğunu söyledi.
Seyyar satıcı, "İnsanlar hiç mutlu değil. Kim geliyorsa zamlardan şikayetçi. Domatesin kilosu olmuş 13- 14 lira, patlıcanın olmuş 30 lira... Herkes şikayetçi" dedi.
Tuncay Özkan'ın "Geçenlerde abinle sohbet ettik, 'bırakalım diye düşünüyoruz' dedi. Öyle mi" sorusuna seyyar satıcı, "Evet öyle bir şey düşünüyoruz. Çünkü elektriğidir, ıvır zıvırıdır, giderler çok arttı. 2 hafta kaldığım evime 1140 lira elektrik faturası gelmiş. Aradım şikayet etmek istedim, dediler ki zamlardan dolayı normal. Ama insanların artık burasına geldi, taştı. Herkes şikayetçi" yanıtını verdi.
NAKLİYECİ YURTTAŞ İSYANDA
Bu sırada simit tezgahına gelen bir yurttaş ile Özkan arasında şu diyaloglar yaşandı:
T.Ö: Siz nasılsınız, iyi misiniz, ne var ne yok!
YURTTAŞ: İyi olmaya çalışıyoruz bu ülkede... 34 yaşındayım. Ve bu yaşta umudumu kaybettim. Kendi işimi yapıyorum ama umutsuzum. Yani fırsatını bulsam bu ülkede yaşamak istemiyorum diyeceğim. Çünkü niye diyeceksiniz; Rojhat'ın dediği gibi, dün pazara gittim, patlıcanın kilosu 35 lira, salatalığın kilosu 35 lira. Eşim hamile. 15 gün bahçede kaldık. Elektrik kullanmadık, kömür sobası kullandık. Evde olmadığımız halde benim evime 1000 lira elektrik faturası gelmiş. Benim evimin kirası 2 bin lira. Yani nasıl desem; asgari ücretle çalışan bir insan bu ülkede nasıl geçinebilir. 4250 liraya çalışan bir insan evini nasıl geçindiriyor. Durumumuz hiç iyi değil."
T.Ö: Peki çözümü nerede görüyorsunuz? Bu düzen kötü, kötüyü değiştirmek lazım...
YURTTAŞ: "Allahın izniyle 2023'te bu ülkede ne varsa, baştan sona komple değiştireceğiz. Değiştirmemiz lazım. Günden güne düzeleyeceğiz, düzeleyeceğiz diyoruz ama ülke bataklığa gidiyor.
T.Ö: O zaman umut var.
YURTTAŞ: Umut var. Her zaman umudumuz var. Ama 2023'ü ipte çekiyorum. Artık bir an önce gelsin.
T.Ö: İnşallah 2023'e de kalmaz, hemen seçim, erken seçimle biz bu sorunu çözeceğiz. Ne Rojhat'ın burayı bırakmasını istiyoruz, ne de senin böyle yakınmanı...
YURTTAŞ: Ben nakliyeciyim. Vekillerimizden şunu rica ediyorum; bize biraz ses olsunlar. Mazotu ben 15 liraya alıyorum, 200 kilometre yol gidiyorum, mazot parasına. Çalıştığım yere zam yap diyorum. E ben bu yoklukta elektrik kullanıyorum işler düşük diyor nasıl zam yapayım diyor.
T.Ö: Biliyorsun biz nakliyecilerle ilgili iki tane çalıştay düzenledik. Sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu dinledi sorunları. Çözüm konusunda çok şey yapacağız. Tüm çözüm paketlerimiz hazır. Nakliyecilerin hem köprülerden geçerken hem yolları kullanırken hem navlun değerlerdeki yüzdeleri düşürerek sorunlarını çözeceğiz.
YURTTAŞ: Bize sahip çıkılmasını istiyorum.
T.Ö: Biz kendisini sahipsiz hisseden dayanışma isteyen herkesle beraberiz. Biz size söz veriyoruz; ilk 100 günde sizin tüm sorunlarınızı çözeceğiz. Hemen seçim, erken seçim.
YURTTAŞ: İnşallah inşallah Tuncay abi... Nasıl bir taksiciye, plaka konusuda değer veriliyorsa, servisçiye değer veriliyorsa bize de verilsin. Biz bu ülkenin temel taşlarından biriyiz. Rojhat'a burada susam geliyorsa ben getiriyorum. Kaşar geliyorsa fabrikadan, ben getiriyorum. Bu ülkede zenginler bir limana gidip vergisiz ÖTV'siz mazot alabiliyorsa gününü gün edebiliyorsa, ben ülkenin temel taşlarından biriyim, nakliyeciyim, bize de bir şekilde indirimli mazot sağlansın. Nakliye navlun bedellerimiz düzelsin.
T.Ö: Sokağın ekonomisinde yangın büyük. Rojhat dayanacağız, direneceğiz işimizi bırakmayacağız. İlk seçimde gereğini yapacağız bu düzeni değiştireceğiz. Bu düzeni değiştirmeden kurtuluş yok.
YURTTAŞ: İnşallah gönlümüz sizden yana. Herşey güzel olacak. O genç bir arkadaşımız söylemişti ya İstanbul seçimlerinde, herşeyin güzel olmasını ben temenni ediyorum.
T.Ö: Herşey güzel olacak, umut yaşıyor.