İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi devam eden Mehmet Parlak, deprem ve enkazdan kurtarılma anlarını anlattı. Uyudukları sırada yakalandıkları depremin binalarını yıktığını, 3 çocuğundan ses alamadığını söyleyen Parlak, eşinin kendisine "Ne olursun ses ver." diye bağırdığını dile getirdi.
Eşinden dua etmesini istediğini aktaran Parlak, şöyle konuştu:
"Dini şeyler ağır bastı. En son ezan okudum, öyle bir şey geldi üzerime. Hanımım da ondan sonra öldü zaten. Allah'a yalvarıyorsun, başka bir şey aklına gelmiyor. Çocukların geliyor aklına, onlar yanında ölüyor. Kurtuluşun olmayacağını, öbür tarafta ne yapacağımı düşündüm. Kurtuluş ihtimalim çok zayıftı. Yeğenim sesimi duymuş, hemen AFAD'a haber vermiş. 12-13 saat içerisinde kurtardılar beni. Benim dışımdaki herkesin sırasıyla ölmeye başlamasıyla ben de kendimi artık saldım. Çocuklarımı ve eşimi kaybettim, çok üzülüyorum. Kurtarılan tek kişi bendim galiba."
.jpg)
Kendisini kurtaran AFAD ekibindeki görevlinin Karadenizli olduğunu, kurtarma sırasında konuştuklarını anlatan Parlak, o kişiyle temasa geçmek istediğini dile getirdi.
Parlak, Kahramanmaraş'taki ilk müdahalenin ardından 3 gün sonra İzmir'e sevk edildiğini belirterek, "Sol bacağımı kaybettim. Müsaade istediler benden. 'Bu bacağını kesmemiz gerekiyor.' dediler. Şart koştum. 'Çok susadım. Ameliyattan sonra bana 4 litre su verecekseniz kesin.' dedim." diye konuştu.
Kurtulduğu için sevinemediğini, ailesi ve çocukları için ağladığını dile getiren Parlak, "Bir an önce çıkıp çocuklarımın mezarlarını sahiplenmek, onlara dua etmek istiyorum. Mezarlarının yanına gitmek istiyorum." dedi.
.jpg)
"Ağır travma yaşamışlar"
Başhekim Prof. Dr. Orhan Gökalp ise Sağlık Bakanlığı koordinasyonuyla 9 Şubat'tan itibaren hastanelerine gelen hastaların tedavisinin sürdüğünü, hastalara tıbbi desteğin yanında psikolojik destek de sunduklarını ifade etti.
Gökalp, "Gerçekten çok ağır travma yaşamışlar. Özellikle genç yaştaki hastalarımızda bu travma gerçekten görülebiliyor. Bazı hastalarımızın taburcu olduktan sonra kalacak yerleri yok. Bu hastaları taburcu etmiyoruz. Valiliğimizle irtibata geçiyoruz." ifadelerini kullandı.
Sayfa başına git