İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Aytun Çıray, TÜİK’in enflasyon oranını olduğundan düşük göstermek için verilerle oynadığı iddialarına Meclise taşıdı. Meselenin tüm üreten kesimler, ama özellikle de ücretli çalışanlar için hayati bir önem taşıdığını vurgulayan Çıray, "TÜİK’in yıllık enflasyon gerçekte olduğundan düşük göstermesi, zaten ayakta kalma mücadelesi veren işçimizin ve memurumuzun lokmasından çalmaktır" dedi.
ARADA BÜYÜK FARK VAR...
Aytun Çıray şunları söyledi: "TÜİK, Nisan ve Mayıs aylarında yaptığı aylık enflasyon artışı ve bunun yıllık bazdaki sonuçları konusunda ekonomistlerin son derece kuşkuyla yaklaştıkları oranlar açıkladı. Piyasa uzmanlarının ve ekonomistlerin yaptıkları bu açıklamalar doğrusu beni hiç şaşırtmadı. Çünkü ben de eşimle birlikte yaptığım çarşı-pazar ve market alışverişlerinde fiyatların hiç de TÜİK’in belirttiği oranlarda artmadığını zaten gözlemliyordum. Marketlerdeki etiketler bir alışverişten diğerine hızlı bir yükselişle değişiyordu. Bu sürekli artışın TÜİK’in verilerine neden gerçekte olduğu şekliyle yansımadığı benim için merak konusuydu. Bunu enflasyon oranını tespit etmek için kullanılan sepetin içeriğine bağlıyordum. Ancak ekonomistler ve piyasa analizcileri çok daha ince, konunun özünü yakalayan tespitlerde bulundular. TÜİK rakamlarını belirlemekte kullanılar endekslerdeki ancak işin uzmanlarının anlayabileceği deyim yerindeyse hilelere ve oynamalara dikkat çektiler. Bu oynamalar ve hileler mesela otomotiv ve giyim sektörlerinde belli kalemlerdeki veri kalitesini ciddi bir şekilde düşürmüş ve sonuçta TÜİK verdiği oranlarla gerçek, yaşanan enflasyon oranı arasında büyük bir açıklığa yol açmıştır."
RAKAMLARLA OYNAMAK, MİLLETİN EKMEĞİYLE OYNAMAKTIR
TÜİK istatistiklerinin neredeyse her alanda ve her anlamda güvenirlik kaybı yaşadığını vurgulayan Çıray, "Bunun sebebi, bu önemli kamu kurumumuzun, bütün diğer kurumlar gibi seçimlere endekslenmiş iktidarı güç vermekle görevlendirilmiş olmalarıdır. TÜİK, adeta seçimlerde iktidarı olduğundan başarılı gösterecek veriler üretmeye mecbur ve mükellef bırakılmış bir kurum manzarası sergilemektedir. Bunun kanıtı, 2018 Eylülünde enflasyondaki büyük patlamanın verilerini ortaya koyan dönemin TÜİK Başkan Yardımcısı Enver Taştı’nın derhal görevden alınmasıdır. TÜİK böylece gerçeği ortaya koyan verileri değil, iktidarı tahkim edecek sahte gerçekliği üretmekle yükümlü kılınmıştır. Tabii bunun anlamı, TÜİK verilerine göre maaş ve ücret artışlarının sahte-hayali gerçekliğe göre belirlenmesidir. Bu da milletin alacağı ekmeğin sadece küçülmesi değil, alacağı ekmek sayısının da azaltılması demektir. Kısaca TÜİK rakamlarıyla oynayanlar, milletimizin ekmeğiyle de oynuyorlar" dedi.
ALBAYRAK'A ZOR SORULAR
Aytun Çıray, dikkat çektiği konularla ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu soruları yöneltti:
"*Ekonomist ve piyasa analizcilerinin TÜİK verilerinde sıra dışı endeks sapmaları olarak niteleyerek TÜİK’in enflasyon verilerine hakkındaki güvensizliklerinin ve şüphelerinin artmasıyla Yiğit Yağan’ın atanması arasında bir ilişki kurmaları temelsiz ve yanlış mıdır?
*Bunun temelsiz ve yanlış olduğunu ortaya koymak TÜİK’in kurumsal itibarını korumak ve fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerin getirmesini sağlamak bakımında hayati bir önem taşıdığına göre, ekonomistler ve piyasa uzmanlarının ileri sürdükleri gerçek enflasyon oranıyla TÜİK’in açıkladığı oranlar arasındaki farklılığın sebeplerini kullandığınız yöntem ve verilerle birlikte şeffaflaştırıp Milletimizi aydınlatır mısınız?
*TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı ekonomistler ve piyasa analizcilerinin belirttikleri gibi gerçek enflasyon oranından düşükse, başta işçi ve memurlar olmak üzere çalışan tüm kesimlerin uğradıkları mağduriyeti telafi edecek misiniz, edeceksiniz ne zaman ve nasıl edeceksiniz?"