Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu gezisi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında, önceki gün doğrudan yatırım, savunma sanayii, enerji, savunma ve iletişim alanlarında anlaşmalar imzalandı. Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Suudi Arabistan Krallığı Enerji Bakanlığı arasındaki Enerji Alanında Mutabakat Zaptı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Salman Al-Suud tarafından imzalandı.
ÇED ONAYI SEÇİMDEN ÖNCE ALINDI
Enerji alanında varılan işbirliği gözlerin Hatay’a çevrilmesine neden oldu. Çünkü, Dörtyol ilçesinde Türkiye Varlık Fonu (TVF), yaklaşık 10 milyar dolar yatırımla rafineri ve petrokimya tesisi kurmak için geçtiğimiz yıldan bu yana çalışmalar yürütüyor.
Varlık Fonu tarafından 2020 yılında kurulan TVF Rafineri ve Petrokimya Sanayi ve Ticaret AŞ geçtiğimiz yıl rafineri inşaatı için Çevresel Etki Değerlendirmesi için başvuruda bulunmuş, Mart 2023’te de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “ÇED olumlu” kararı verildi.
PROJENİN ADI DOĞU AKDENİZ
Petro-kimya ve rafineri alanındaki dış ticaret açığının azaltılması amacıyla kurulacak 9 milyon ton/yıl kapasiteli proje Dörtyol’un Yeniyurt ve Yeşilköy Mahalleleri Mevki sınırları içerisinde yer alacak.
ÇED raporuna göre, projenin adı Doğu Akdeniz Petrokimya Tesisi.
Projenin arazi hazırlık ve inşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişinin (inşaat işlerinin yoğun olduğu dönemde maksimum 15 bin kişinin), işletme aşamasında ise 2 bin kişinin çalışması öngörülüyor. Projenin inşaat süresinin ön mühendislik dahil 78 ay, işletme süresinin ise 49 yıl olması planlanıyor.
DIŞA BAĞIMLILIK VURGUSU
Raporda, “Petrokimya sektöründe plastik hammaddelerde de iç talebin yaklaşık %10'u yurt içi üretimden karşılanmaktadır. Kauçuk sektörü ise hammadde bakımından %100 dışa bağımlıdır. Ülkemizde üretime dayalı büyümenin gerçekleşmesi ve dış ticaret dengesinin iyileştirilmesi için atılması gereken en önemli adımlardan birinin, petrokimyasal yatırımların yapılmasının olduğu değerlendirilmektedir. Bu yatırımların yapılması, yurtiçi üretiminde arz güvenliğinin sağlanması, petrokimya sektöründe katma değer yaratılması ve petrokimya sektöründen beslenen sektörlerin ithal bağımlılığının azaltılması bakımından büyük önem arz etmektedir.” denildi.
DEV İSKELE YAPILACAK
Raporda petrokimya tesisi yapılmasının gerekçeleri şöyle sıralandı:
“Ülkemizin, Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen cazip pazar durumunda olması, petrokimya sektörünün; neredeyse ekonominin tüm sektörlerine girdi sağlayan stratejik bir sektör olması, Türkiye ekonomisi dış ticaret açığının %12'sini petrokimyasalların oluşturması, katma değeri yüksek ürün üretme potansiyelinin olması, hammadde sağladığı diğer sektörlerin de petrokimya sektörüne bağlı olarak gelişme potansiyelinin bulunması, ithal edilen petrokimyasal ürünlerle diğer ülkelere transfer edilen katma değerin yurt içinde kalmasının sağlanması ve yatırım, Ar-Ge ve istihdamın desteklenmesi…”
Hammadde temini ve oluşan ürünlerin lojistiği için ise deniz kısmında 3 bin 710 metre uzunluğunda iskele yapısı tesis edilecek.
DAHA ÖNCE CEYHAN ADRES GÖSTERİLMİŞTİ
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2020-2022 Yeni Ekonomi Programı kapsamında, TVF’nin özel sektör veya yabancı sermaye iş birliklerine dayanan petrokimya, madencilik ve yerli kaynaklardan elektrik üretimi alanlarında sabit sermaye yatırımlarında yer alması öngörülmüştü. Bu kapsamda, dış ticaret açığını azaltmak amacıyla stratejik yatırımları gündemine alan TVF, ilk yatırımını rafineri ve petrokimya alanında yapacağını duyurmuştu.
2019 yılında Türkiye Varlık Fonu, rafineri ve petrokimya kompleksinin Adana’nın Ceyhan ilçesinde kurulacağını ve inşaat çalışmalarının 2021’de başlayacağını açıklamıştı. SÖZCÜ