SONKALEİZMİR-İzmir'de 6 bin 500 hektarlık alanın küle döndüğü yangınlardan sonra CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in SONKALEİZMİR'e verdiği röportajda gündeme getirdiği Büyükşehir'e helikopter ve yangın söndürme uçağı alınması konusuna Başkan Tunç Soyer'den yanıt geldi. FOX TV'de konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Büyükşehir olarak yangına müdahale uçakları almak istiyoruz. Ancak bağışların durumunu görmek gerek. 9 Eylül’de büyük bir konser var. İzmirliler duyarlılık gösterirse uçağı İzmirliler'e getiririz" dedi.
ZIRH GİYECEĞİZ
Karşıyaka kadar bir alanın yandığını vurgulayan Başkan Soyer, bölgeyi imara açtırmama konusundaki kararlılığının altını çizdi. İzmir'in yangınlardan kurtarmak için çalıştıklarını dile getiren Soyer, "Yasal düzenlemeler imara açılmayacağını söylese de biz İzmirliler'le birlikte zırh gibi duracağız. Yasalar adam öldürülmeyeceğini de söylüyor ama cinayetler işleniyor.Biz buraları koruyacağız, asla imara izin vermeyeceğiz" dedi. Soyer şöyle devam etti: "Çıra dikip yangın ekiyoruz. Yangın alanında gel, gör, koru adıyla toplantı yaptık. Bir dizi karar aldık. Vatandaşın önerdikleri, sosyal medyadan ve mektupla ulaşan önerileri gündeme aldık. Bundan sonra İzmir’de doğan her çocuk için ağaç dikeceğiz. Çocuklar ağaçlarıyla büyüyecek. Vefat eden, evlenenler için de fidan dikeceğiz. Köylerde yangın istasyonların kurulması gibi fikirler geldi. Yangına dayanıklı, bitki örtüsüne uygun ağaçlar dikilecek. Dibinde ot biten ağaçlar dikeceğiz. 3 bin 800 hektar ağaçlandırılacak alan bulduk. Yeni bir orman yaratacağız.”
20 MASAL EVİ DAHA
İzmir'de 20 Masal Evi daha açmayı plandıklarını dile getiren Başkan Soyer, "Bütün kaynaklarımızı ve önceliğimizi arka mahallelere vereceğiz. Bu değişimi herkes görecek. Üretimi teşvik edecek projeler bulmalıyız. Tarım toprakları üzerine kurulmuş bir coğrafyamız var. Yer altı kaynakları ve güneşiyle çok çeşitli bir şehir İzmir. Üretimden kopulduğu için sosyololjik yapı da bozuluyor. Köyden kente göç artıyor. Bir yandan üretimi artıracağız, bir yandan da marka patentini, coğrafi işaretini alarak kooperatif üzerinden sürekliliği sağlayacağız. Böyle olunca adil bir şekilde paylaşmanın yolunu keşfetmiş oluyorsunuz. Vahşi kapitalizm sürecinden sonra bunu Batı keşfetti ve Avrupa'ya yaydı. Avrupa'nın çok büyük bölümü kooperatifler üzerinden sürdürüyor çalışmalarını. Çünkü başka türlü olmayacağını anladılar. Biz bereketli topraklara sahip çıkmak zorundayız. Hak etmediğimiz bir yaşam kalitesi. Bunu değiştirmek mümkün. Toprakların verdiği imkanlar o kadar büyük ki. Bu coğrafyada çok daha iyisi yaşamak mümkün. Bunu biliyoruz" dedi.
PAZARLAMA VURGUSU
Pazarlamaya dikkat çeken Soyer, "Bizim örneğin dökme usülle ürettiğimiz zeytinyağını İtalya'ya, İspanya'ya götürenler ve şık şişelerle dünyaya pazarlayanlar var. Biz ne yazık ki buna seyirci kalıyoruz. Biz aciz miyiz o şişeleri, o görselliği tasarlamaktan?" dedi. Görev sürelerinde icraatlardan bahseden Tunç Soyer sözlerini şöyle tamamladı: "Baykuş seferlerini başlattık. Hayatı 24 saate uzatmaya çalışan bir girişim. Üretimi ve sosyalleşmeyi büyüten bir şey. İndirimli toplu ulaşım seferlerleri en yoğun sattelirinde işçiler için bulduğumuz yöntem. Yarıya indirdik erken ve geç saatlerde ulaşım fiyatlarını. Aile ekonomisine bir katkı için yaptık. Suya yüzde 10 civarında indirim yaptık. Belediye imkanlarını zorluyor. Halk buluşmaları toplantılarımız sorunların çözümü noktasında çok önemli."