Maskelerin satışının yasaklanması ve ücretsiz maskelerin dağıtım şeklinin de yanlış olduğunu savunan Soyer, “Maskelerin dağıtımını başından itibaren biz yapsaydık, ne eczacılarımız, ne vatandaşlarımız mağduriyet yaşardı. Bu süreç el ele verilmesi gereken bir süreç. Biz de bir kamu kurumuyuz, ben de bir devletim. Biz niye dışarıda kalalım. Siyasi görüş ayrımı yapılacak bir dönemde değiliz. Virüs ne CHP’li ne AKP’li, ne patron, ne işçi tanıyor. Hepimiz aynı tehditle karşı karşıyayız. Bu ayrıştırmalardan şimdi kurtulamıyorsak ne zaman kurtulacağız? El birliğiyle salgının tahribatını azaltmaya çalışmalıyız. Maskeyi neden biz dağıtmayalım, yardım paketini niye hep birlikte götürmeyelim?” dedi.
Tunç Soyer, salgın döneminde büyük trajedilerin yaşandığını da belirtirken, “Akşam o trajedileri okumaya çalışıyorum ama dayanamıyor insan, hıçkıra hıçkıra ağlıyorsunuz” diye konuştu.
İnsanlara yardım edilmesi gerektiğini vurgulayan Soyer, “Salgın başlamadan önce işsizlik yüzde 20’lerin üstüne çıkmıştı, şimdi giderek katlanıyor. Yemek, konaklama sektörü, garsonlar, kazancını günübirlik sağlayanlar kötü durumdalar. Birbirimize ihtiyacımız var, mutlaka elimizi taşın altına sokmamız gerekiyor. Gücü olanlar ile ihtiyacı olanlar arasında köprü kurmalıyız” dedi.