İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2021 yılının son günlerinde yerel basının temsilcileriyle bir araya geldi. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen sohbet toplantısına İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı. Başkan Soyer toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koordine edilen Çeşme Projesi, Çevre Şehircilik ve İklimlendirme Bakanlığı tarafından planlama süreci işleyen İnciraltı bölgesi, 30 Ekim depreminde hasar gören İzmir Büyükşehir Belediyesi ana hizmet binası, Hilton Oteli’nin boşalttığı bina ve Basmane çukurunun geleceğine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Kentsel dönüşüm konusunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Soyer, kentsel dönüşümde 2022’de yepyeni bir modeli hayata geçireceklerini duyurdu.
Hilton düğümünde sona yaklaşıldı
Uzun yıllar otel olarak kullanıldıktan sonra tahliye edilen ve bir süredir atıl duran binaya ilişkin bilgi veren Başkan Soyer, “Binayla ilgili uzun zamandır bir müzakere süreci devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yüzde 22,5 hissemiz var. Bu hissenin gücüne dayanarak oradaki tıkanıklığı aşmaya çalışıyoruz. Şu an için sona yaklaştığımızı söyleyebilirim. 2022 yılı içinde bu süreci tamamlayacağız” dedi.
“Basmane Çukuru’nu 2022'de çözeceğiz”
Hukuki nedenlerle inşaat çalışmaları duran ve yıllardır kent gündemini meşgul eden Basmane’deki arazi hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “4 kere biz gittik. TMSF başkanımıza İstanbul'da birçok görüşme yapıldı. Burasının İzmir için bir çıban başı olduğunu çok büyük kayıp, utanç olduğunu düşünüyorum. İçime sindiremiyorum. Bu şehirde yaşayan bir insan olarak bundan utanıyorum, bunu çözmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. 2022 içinde bunu bitireceğiz, bu utançtan bu şehri kurtaracağız” dedi.
“Kentin doğasına zarar verecek kalkınmaları kabul etmiyoruz”
Çeşme ve İnciraltı projeleriyle ilgili sorulara da yanıt veren Başkan Soyer, şunları söyledi:
“Bu iki konuya ne kadar hassasiyet gösterdiğimizi hükümet, tüm devlet kurumları biliyor. Şu ana kadar ön yargı taşımadan önümüze gelen her projeyi dinlediğimizi biliyorlar. Sayın Bakan İzmir’e birkaç defa geldi. Çeşme ile ilgili projeleri dinledik, kaygılarımızı aktardık. Bugün itibariyle sonlanmış bir proje yok. Bizim önümüze gelen bir şey yok. Biz bunlarla ilgili hassasiyetlerimizi dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Göreve geldiğimiz günden beri hep ifade ettik. Bizim asli görevimizin bu kentin doğasını korumak olduğunu söyledik. Bunu söylemeye devam edeceğiz. Bu kentteki insanların gelir düzeyini artıracak her projeye varız. Ama bu kentin doğasına zarar verecek kalkınmaları kabul etmiyoruz. Demokrasisiz kalkınma da mümkündür ama biz demokrasiyle kalkınmanın daha doğru olacağını, doğayla barışık bir kalkınmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz.”
Dört buçuk milyon turist hedefi için çalışıyoruz
Toplantıda İzmir’in turizm hedeflerine de değinen Başkan Soyer, “Bizim somut bir hedefimiz var. İki yıl içinde İzmir’in nüfusu kadar dört, dört buçuk milyon turisti İzmir’de misafir etmek istiyoruz. Bunu yapacak çok fazla çalışmamız var. Nisan’da Midilli seferlerini başlatıyoruz. 3 Mayıs’ta ilk kruvaziyer gemisi İzmir’e gelecek. Niyetimiz haftada 3 kruvaziyerin İzmir’e giriş yapmasını hedefliyoruz. Direkt İzmir lansmanını ocakta yapacağız. Yeni noktalar belirleyerek direkt uçuşların başlatılmasıyla ilgili havayolu şirketleriyle çalışmalarımız var. Bu 4 milyon turist hedefine 2022’nin sonuna kadar ulaşmayı hedefliyoruz. Sonrasında hedeflerimiz daha büyük” dedi. Başkan Soyer, sadece karadan denize değil, denizden karaya bakılan bir kent yaratmak istediklerini belirterek, “Mavi Bayraklı plajları körfezin içine sokmak istiyoruz. İlk kez körfezde Güzelbahçe'de Mavi Bayrak aldık. Bunun devamını getireceğiz” şeklinde konuştu.
“Rusya ile başlıyoruz”
Hem kongre hem sağlık turizmiyle ilgili birçok çalışma yaptıklarını söyleyen Soyer, “Sağlık turizmiyle ilgili özellikle Rusya ile üç başlıkta çalışıyoruz; saç ekimi, göz ve diş. Bu üç başlıkta hem sosyal güvenlik kurumlarıyla hem özel seyahat acenteleri ile müzakere sürdürüyoruz. Sonra batı ülkeleri ile benzer çalışmalar sürdüreceğiz. 1 Ocak’tan itibaren Sığacık Teos'ta Euphoria Oteli var, klinik spa olarak hizmet verecek. Yurt dışından sağlık hizmeti alacak misafirleri böyle bir turizm potansiyeli ile buluşturarak, sağlık hizmetlerinin eksiksiz yerine getirilmesini sağlamak hedefimiz. Bunu İzmir'de birçok otelde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Biz köprü kuruyoruz. İzmir iklimi, toprağı, coğrafyasıyla çok güçlü bir sağlıklı yaşama kenti. Dünyaya da böyle anlatabiliriz. Bu kimliğin İzmir'in üzerine yapışan bir kimlik olduğunu düşünüyoruz. Geliştirmek, büyütmek için yola devam ediyoruz” dedi.
“Asıl hedefimiz 2030 EXPO'su”
EXPO konusunda soruları cevaplayan Başkan Soyer, artık kentlerin yarıştığını ifade ederek yurt dışında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Soyer, “Kentler arasında rekabette İzmir'in görkemli geçmişinden yola çıkarak bir gelecek inşa etmeye çalışıyoruz” dedi. 2026 EXPO İzmir'i kente kazandırdıklarını ifade eden Soyer, 2030 EXPO'su için Cumhurbaşkanı’ndan destek beklediklerini söyleyerek “İlk başvuruyu yaptık, Sayın Cumhurbaşkanı desteği ile başvurunun tekrar iletilmesi gerekiyor. Bundan vazgeçmeyeceğiz. EXPO 2026 İzmir, tematik bir EXPO. Asıl büyük hedefimiz 2030'dur. Ev sahipliği yapmak için ne gerekirse yapacağız” diye konuştu.
“Hizmet binası yerinde büyük bir bina olmayacak”
İzmir Depremi’nin ardından kullanılamaz hale gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası hakkında soruyu yanıtlayan Soyer, “Binayı yıkıyoruz. Çok uzun bir zaman kaybı yaşadık. Anıtlar Kurulu’na yıkımın durmasıyla ilgili bir başvuru oldu. Sonrasında üst kurula bir başvuru oldu. Bu süreçleri bekledik. Süreç tamamlandı. 2022 başında yıkacağız. Oraya ne yapılacağıyla ilgili bir kurul oluşturduk. Kurul kararıyla hareket edeceğiz. Ama büyük ihtimalle orada büyük bir bina olmayacak” dedi.
“Türkiye’de bütçesinin yüzde 42’sini yatırıma ayıran tek belediyeyiz”
İzmir’de yürütülen raylı sistem yatırımları hakkında da bilgi veren Başkan Soyer, “Şu an itibariyle Narlıdere Metrosu yüzde 85 oranında tamamlandı. Buca Metrosu’yla ilgili 490 milyon Eruo’luk dış finansman yarattık. Önümüzdeki günlerde yer teslimi ve temel atma yapacağız. Maddi kaynağı ayrılmış bir çalışma olarak başlayacak. Karabağlar – Gaziemir hattı ve Otogar- Kemalpaşa metro hattı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların tamamı İzmir’de daha konforlu bir ulaşımı sağlayacak bir çalışma olacak. Şu anda Türkiye’de bütçesinin yüzde 42’sini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Bununla iftihar ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mevcut Hayvanları Koruma Kanunu sürdürülebilir değil”
Son dönemde Türkiye gündemine oturan sokak hayvanları konusuna ilişkin sorulara yanıt veren Soyer, “Bu konuyla ilgili ben milletimizle iftihar ediyorum. Sokak hayvanları konusunda milletimizin gösterdiği duyarlılık çok önemli. Batıda sokak hayvanları yok diye övünürler. Ben bunu övünç kaynağı olarak görmüyorum. Onlar yok ederek, hayattan kopararak şehirler oluşturuyorlar. Bizde ise sokak hayvanları hayatımızın bir parçası olduğu için biz merhamet ve sevgiyle yaklaşıyoruz. Bu çok kıymetli bir şey. Bizim bir mevzuatımız var. Bu biraz kopyala yapıştır bir mevzuat. Yasa diyor ki, sokakta yaşayan bir sokak hayvanı belediye yetkisi tarafından alınır, bakıma muhtaçsa, hastaysa tedavisi yapılır, alındığı yere geri bırakılır. Çünkü bir sahibi varsa onu orada bulur. Bizde böyle bir şey yok. Bu kanunun bu milletin hassasiyetlerine göre, vicdana göre yeniden düzenlenmesi lazım. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Gökdere’de bin 500 hayvan kapasiteli yeni bir tesis yapıyoruz. En geç Şubat ayı içinde açılışını yapacağız. Veterinerler Odası’yla bir protokol yapıyoruz, Ocak ayında meclisimize gelecek. İzmir’deki 400 kliniği belediyenin merkezi haline getiriyoruz. Bu klinikler hayvanların kısırlaştırılmasını sağlayacak. Böylelikle 400 poliklinik kadar büyümüş olacağız. Bu sokak hayvanlarıyla ilgili uzun vadede çözümün kısırlaştırmayla olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Bu siyaseti artık terk etmeliyiz”
Siyasetin dilinin değişmesi gerektiğini söyleyen Başkan Soyer, şunları aktardı:
“Artık ötekileştirmeden kutuplaşmadan yoruldum. Bunun bir sonu, varacağı bir yer yok. Hep kötü yerler, artık oralara gitmek istemiyoruz. Bundan şikayet etmekten bıktım, şikayet etmek istemiyorum. Bunu düzeltmek için ne yapabilirim onun derdindeyim. Belki dili değiştirmekle başlayacak bir şey. Dilimize özen göstermek zorundayız. Birbirimizi incitecek, kıracak sözlerden uzaklaşmalıyız. Bu çok hassas bir şey. Güler yüzlü siyaset yapmaya çalışıyoruz. Hepimiz bu millet, memleket için iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu siyasetin artık terk edilmesi lazım. Biz bunu yapmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.
“Kimse benimle iddialaşmasın”
Kültürpark projesindeki itiraz sürecine dair soruya yanıt veren Soyer, “Ben bu memleketi senden daha çok seviyorum iddiası ne kadar saçmaysa Kültürpark ile ilgili de ‘ben daha çok seviyorum’ iddiası da o kadar saçma. Kültürpark bizim ortak değerimiz. Hangimiz bir çiçeğine zarar verebiliriz? Onu savunan platform ne kadar koruyorsa ben de o kadar koruyorum. Kimse benimle bu konuda iddialaşmasın” dedi.
“Kentsel dönüşüm 2022’de İzmir’e damgasını vuracak”
Kentsel dönüşüm konusunda da önemli açıklamalar yapan Soyer, “İzmir’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı herhangi bir kentsel dönüşüm çalışması yok. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin var. Üstelik tüm Türkiye’ye örnek olacak bir model. Yerinde dönüşüm olarak tabir edilen bir model. Biraz ağır ilerliyor belki ama çok sağlam adımlarla ilerliyor. Vatandaşı mağdur etmeyen, tam tersine onun haklarını koruyan bir kentsel dönüşüm modeli var. Ama sadece bunlar yeterli olmayacak. 2022’de Uzundere, Gaziemir ve Örnekköy’de kentsel dönüşüm çalışmalarımız var. Şunu net olarak söyleyeyim; kentsel dönüşüm 2022’de İzmir’e damgasını vuracak konulardan birisi olacak. Bizim kentsel dönüşüm konusunda yeni modellerimiz de var. Bu güne kadar hiçbir yerde, hiçbir kentte uygulanmamış modellerimiz var. 2022’ye sürpriz olarak bırakmak istiyorum” diye konuştu.
Yoksullukla mücadele için İzmir dayanışması
İzmir'in 30 Ekim depreminde olağanüstü bir sınav verdiğinin altını çizen Soyer, yeni bir kampanya başlatacaklarını da açıkladı. Soyer, “1 Ocak'tan itibaren bir yeni kampanyayı İzmirlilerle buluşturuyoruz. O da derinleşen yoksulluk, işsizlik nedeniyle sizlerin en az benim kadar bildiğiniz büyük bir çaresizlik, yoksulluk tablosu var. İzmir de bundan nasibini alıyor. Derinleşen yoksullukla karşı karşıyayız. İzmirlinin birbirine el uzatması gerekiyor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bütün önceliğimizi sosyal yardım ve destek programına ayırmaya karar verdik. Ama bu yetmez. İzmirlilerin yine el ele vererek, İzmir'de bu büyük yoksulluktan çok ciddi şekilde etkilenen vatandaşlara sahip çıkması lazım. Destek verin, bu hikayeyi büyütelim. 'Komşusu açken tok yatılmaz' desturu, ilkesi ne kadar kıymetliymiş onu deprem zamanı görmüştük. Şimdi de gösterme zamanı” dedi.
Bizİzmir yeni yüzüyle yeni yılda hizmette
Toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir ile ilgili her türlü duyuru ve bilgilerin yer aldığı Bizizmir uygulaması hakkında bilgi verildi. Tamamen güncellenerek İzmirlilerin bilgiye kolay erişimini sağlayacak uygulamada, Biz Asistan, Söz Sende, Ulaşım, Pati Destek, İzmir Dayanışması, Akıllı Otopark, İzmirim Kart, BizPuan, Nasıl Giderim, E-Belediye İşlemleri, Bir Fidan Bir Dünya, Şeffaf İzmir, Engelsiz İzmir, Nöbetçi Eczaneler, Sokağımda Ne Var, Yakınımda Ne Var, Hemşehri İletişim Merkezi, Günlük Yaşam Haritaları, Etkinlikler, Gönüllülük, Hizmetler, Şato Kütüphanesi, Hava Durumu ve Acil Durum Bilgilendirme Sistemi modülleri yer alıyor.