Sarıgedik'le sokağın nabzı... 'Ekonomi kötü, huzur yok'

İzmirli iş insanı Emre Sarıgedik, son dönemde esnaf ve yurttaşlarla bir araya gelerek sokağın nabzını tutuyor. Taksicilerden, kafe ve restoran işletmecilerine, hizmet sektöründe çalışanlardan yurttaşlara kadar birçok kişiyle bir araya gelen Sarıgedik, "Sohbetlerimizin tıkandığı yer ekonomi ve huzur. Toprağından bereket fışkıran ülkemizde gençler yurt dışı hayali kuruyor. Gelecek kaygısı ağır basıyor" dedi.

SONKALEİZMİR-İzmir'de iş ve spor camiasının sevilen ismi Emre Sarıgedik, son dönemde esnaf ve yurttaşlarla bir araya gelerek dertlerini dinledi. Küçük Kulüp Derneği ve Ege Tenis Eğitim Vakfı Başkanı olan Sarıgedik, sahadan aldığı izlenimlerde ekonomik koşullardan kaynaklı büyük sıkıntılar olduğuna dikkat çekti.

"DARBOĞAZ VE ENFLASYON ARTIŞI VAR"

Her sektörden esnafla bir araya gelen ve izlenimlerini SONKALE'ye anlatan Sarıgedik şöyle konuştu:

"Beni özellikle sosyal medyadan takip eden dostlarımın iyi bildiği gibi sokağın nabzını tutmaya büyük önem veriyorum. Neredeyse her yaş ve meslek grubundan İzmirliyle bazen ayaküstü, bazen sıcak bir çay, bazen de şöyle tadına doyulmaz bir Türk kahvesi eşliğinde "Nereye gidiyoruz?" sohbeti yaparım. Çünkü bilirim ki hakikat salonda değil sokaktadır. Sohbetlerimizin tıkandığı yerse hep ortak: Ekonomi ve huzur. Türkiye ne yazık ki küresel ekonomik darboğaz ve enflasyon artışını en güçlü yaşayan ülkelerden biri. Dahası bazen konser yasağı, bazen eylem yasağıyla insanların nefes almaları ve haklarını aramaları da ne yazık ki absürt gerekçelerle engellenebiliyor. Merak ediyorum da acaba hangi Avrupa ülkesinde insanlar bizim kadar iş bulabilme ümidiyle siyasi parti binalarına gidiyor? Acıdır ki bizde olduğu gibi güçlü bir örneği yok."

"UMUT GİDEREK AZALIYOR"

Gençlerin gelecek kaygısı ile yurt dışı hayali kurduğuna dikkat çeken Sarıgedik şunları kaydetti:

"Bugünlerde 'Yurt dışında yaşamı araştırma yaşı ortaokula indi' haberlerini görüyoruz. Toprağından bereket fışkıran bir yerden vatandaşı koparan nedir? Dümdüz söylemek gerekirse gelecek kaygısı... Hatalı planlamalar, liyakat eksikliği, yüksek gerilim hattı misali siyaset, magandalığın 'adamlık' olarak adlandırılmaya başlanması, kadına, çocuğa ve hayvana karşı zulüm, işsizlik ile hayat pahalılığı insanları bu noktaya getirdi. Umut giderek azalıyor."