Ege Denizi'nde, 30 Ekim 2020'de meydana gelen ve merkez üssü Seferihisar ilçesi açıkları olan 6.9 büyüklüğündeki depremde 11 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin de yaralandığı Yağcıoğlu Apartmanı ile ilgili hazırlanan iddianame, 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Dokuz Eylül Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin raporuna yer verilen iddianamede; apartmandan alınan beton karot numunelerinin, binanın projesinde belirtilen beton dayanım sınıfına uymadığı, bina statik-betonarme hesaplarında bodrum katın hesaplara dahil edilmediğinin belirlendiği kaydedildi.
Binanın B blokuna ait sondaj logları incelendiğinde zemin profilinin tipik alüvyon zemin karakterinden oluştuğu belirtilip, yapının karakteristik basınç dayanımının olması gerekenden düşük kaldığı, bina betonarme projesinde kısmi bodrum yapılmasına yönelik betonarme detayları bulunduğu halde bina altında projeye aykırı olarak tam bodrum yapıldığı, tüm etriyelerin uçlarının bina betonarme uygulama projesi çizim paftaları ve 'Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (1975)' hükümlerine aykırı olarak 90 gönyeli olarak imal edildiğinin de bilirkişi raporunda belirtildiği vurgulandı. Raporda, "Projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle binanın yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır" denildi.
Raporda ayrıca binanın yıkılmasında; statik proje müellifinin, statik betonarme projeye onay veren mercilerin, bina fenni mesulünün, sürveyanının, müteahhidin, tadilat ruhsatı ile yapı kullanma izin belgesi aşamasında ruhsat ve izni düzenleyen mercilerin sorumlu olduğu görüşüne de yer verildi.
İHMALLER ZİNCİRİ
Yağcıoğlu Apartmanı'nın bodrum katının dikkate alınmayarak, statik projesinin hazırlandığı belirtilen iddianamede ayrıca şunlar kaydedildi:
"Yapı malzeme özelliklerinde yetersizlikler bulunması, projede belirtilen kısmi bodrumun yapılmayarak bodrum katının tam olarak teşkil edilmesi, bodrum kat ile temel boyut ve ölçülerinin betonarme projedeki boyut ve ölçülerle uyumlu olmaması, şüphelilerin mesleklerinin ve kanunun yüklediği sorumlulukları yerine getirmemiş olması nedenleri ile Yağcıoğlu Apartmanı'nın deprem sırasında yıkıldığı görülmektedir. Şüphelilerin 1'inci derece deprem bölgesi olan İzmir'de mevzuata, deprem yönetmeliğine, İmar Kanunu'nda yüklenen sorumluluklara aykırı davrandıkları, kendilerine yüklenen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmedikleri ve bu eylemleri ile Yağcıoğlu Apartmanı'nın yıkılmasına neden oldukları, 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçunu işledikleri, depremlerin değil, binaların kanuna, yönetmeliğe, bilimsel gerçekliklere uygun olarak yapılmamasının vatandaşlarımızın ölümlerine ve yaralanmasına neden olduğu anlaşılmıştır."
AYRI AYRI 22,5 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
İddianamede, Yağcıoğlu Apartmanı'nın müteahhidi Şerafettin Ağar ile fenni mesulü Orhan Ayber hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan ayrı ayrı 22,5 yıl hapis cezası istendi. Ayrıca bina inşaatı sürveyanı Ahmet A.'nın henüz yakalanamadığı, binada yapılan tadilatın sürveyanı Adnan A.'nın ise hayatını kaybettiğinin belirlendiği kaydedilen iddianamede, kamu görevlilerine ilişkin dosyanın ise 4483 sayılı 'Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun' kapsamında ayrılarak Memur Suçları Soruşturma Bürosu'na gönderildiği belirtildi.
Tutuklu sanıklar Orhan Ayber ve Şerafettin Ağar, bugün 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.