MENÜ
İzmir 35°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Rektör danışmanından sosyoloji kitabında Fethullah Gülen övgüsü
Güncel
24 Eylül 2020 Perşembe 08:50

Rektör danışmanından sosyoloji kitabında Fethullah Gülen övgüsü

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, Prof. Durmuş Ali Arslan'ın 2012 yılında kaleme aldığı "Sosyoloji ve Yöntem Yazıları" adlı kitaptaki Fethullah Gülen'den yaptığı alıntıları yazdı.

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, Prof. Durmuş Ali Arslan'ın 2012 yılında kaleme aldığı "Sosyoloji ve Yöntem Yazıları" adlı kitaptaki örgüt elebaşı Fethullah Gülen'den yaptığı alıntıları yazdı.

"Bugün profesör unvanı olan, rektör danışmanlığına kadar yükselebilmiş bir akademisyenin kaleme aldıklarını, Sözcü yazarları kitabına alsaydı… Cumhuriyet Gazetesi'nden ya da OdaTv'den birisi yazsaydı… Başına neler gelirdi?" diye soran Erkin, Prof. Durmuş Ali Arslan hakkında üniversitede soruşturma açıldığını ancak soruşturma komisyonunun Arslan'ın savunmasını alamadan görevden alındığını aktardı.

Aytunç Erkin'in Sözcü'deki yazısı şöyle: 

Kitabın adı: Sosyoloji ve Yöntem Yazıları

Kitabın yılı: 2012/Kalkan Matbaacılık

Kitabın yazarı: Doç. Durmuş Ali Arslan

Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olan aynı zamanda ‘Rektör Danışmanlığı' görevini yürüten Prof. Durmuş Ali Arslan'ın 2012 yılında kaleme aldığı kitap önemli! Çünkü… Kitap, sosyoloji üzerine bilimsel tespitlerle devam ederken bir bakıyorsunuz araya Fetullah Gülen girmiş!

Nasıl mı?

Örneğin… Sayfa 56… ‘Deneylemenin denetlenmesi' başlıklı bölümün altında Pensilvanya'da kaçak yaşayan Gülen'in ‘Çağ ve Nesil' kitabından alıntı yapılmış. Fetullah Gülen demiş ki: “Sorumsuz bir ‘azınlık' elinde ilim, bir felakettir. Dünyayı cehenneme çevirmeye yeter de artar.'

Kitabın yazarı tespitlerine devam etmiş…

Örneğin… Sayfa 91… Kitabın ikinci bölümünün başlığı ‘Kamuoyu Araştırmaları'… Bölüm yine Gülen'in ‘Çağ ve Nesil' kitabından alıntıyla başlıyor: “İlimsiz bir geçmiş olmadığı gibi ilimsiz bir gelecek de tasavvur edilemez.”

Örneğin… 2012'de daha doçent olan Durmuş Ali Arslan, 92'nci sayfanın girişinde de yine Gülen'e atıfta bulunmuş…

Bitmedi…

Yazar, Gülen'i ‘sosyoloji' alanında o kadar önemsemiş ki… Kitabın üçüncü bölümünün girişinde de sayfa 99'da ‘Sosyoloji Yazıları' bölümüne Fetullah Gülen'in şu cümlesiyle girişi yapmış: “İnsan, düşünce dünyasına göre şekillenen bir varlıktır. O, nasıl düşünüyorsa, istitadı ölçüsünde öyle olmaya namzettir.”

Diyeceksiniz ki… “2012'de Fetullah Gülen'le ilgili soruşturma yoktu… İktidar, iş dünyası, gazeteciler veya aydınlar, o dönem adı ‘cemaat' olan yapıyla kol kolaydı. Zaten iktidar da 17-25 Aralık sürecini  milat ilan etti.”

Bu cümleler doğru…

Soru şu: Bugün profesör unvanı olan, rektör danışmanlığına kadar yükselebilmiş bir akademisyenin kaleme aldıklarını, SÖZCÜ yazarları kitabına alsaydı… Cumhuriyet Gazetesi'nden ya da OdaTv'den birisi yazsaydı… Başına neler gelirdi?

Peki…

Prof. Durmuş Ali Arslan'la ilgili bir soruşturma yapılmış mı?

Darbe girişiminden üç yıl sonra 2019'da Prof. Dr. Durmuş Ali Arslan'la ilgili şikayet üzerine YÖK araştırma istemiş…

İddialara göre… Üniversitede soruşturma açılmış ve Arslan'la ilgili kurulan soruşturma komisyonu Arslan'ın savunmasını alamadan görevden alınmış… Yine iddialara göre yeni kurulan komisyon ‘örgütle bir ilişki' bulamamış…

Diyeceksiniz ki… “İşte komisyon soruşturmuş ve örgüt ilişkisi bulamamış. Neden üzerine gidiyorsunuz?”

Bir daha soruyorum: Bugün profesör unvanı olan, rektör danışmanlığına kadar yükselebilmiş bir akademisyenin kaleme aldıklarını, SÖZCÜ yazarları kitabına alsaydı… Cumhuriyet Gazetesi'nden ya da OdaTv'den birisi yazsaydı… Başına neler gelirdi?

Peki…

Prof. Durmuş Ali Arslan SÖZCÜ'ye ne yanıt verdi?

Gazetecilik etiği olarak yazıma konu olan Durmuş Ali Arslan'ı 22 Eylül 2020'de, saat 15.50'de aradım. Yaklaşık iki dakika konuştum ve Arslan'a “Kitabınızda Gülen'i neden övdünüz?” diye sordum. Sinirlendi ve bağırmaya başladı… “Soruşturmanın sonucu ne oldu?” dedim… Sinirlendi ve Cumhurbaşkanlığı makamına kendisinin giderek soruşturma istediğini ve aklandığını söyledi… Sonra da hakaret etmeye başladı! Ardından da telefonumu engelledi… Bana mesaj olarak da şunu yazdı: “Bundan sonra attığınız her adımda avukatımla muhatap olursunuz. Dünyaca tanınmış bir Türk bilim insanını karalamak ve taciz etmek haddiniz değil.”

Ben de buradan Mersin Üniversitesi Rektörü Ahmet Çamsarı'ya ve YÖK'e soruyorum:

Durmuş Ali Arslan, hangi özellikleriyle ‘Rektör Danışmanı' oldu?  

SON NOT: Sosyoloji ve Yöntem Yazıları adlı kitap üniversite kütüphanesinde var mı?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Son Kale İzmir