Purçu, raporla Türkiye'nin her yıl daha geriye gittiğinin, demokrasi ve insan hakları konusunda gözden düştüğünün ortaya çıktığını ifade etti.
Söz konusu raporun Romanlara ilişkin kısmına dair açıklama yapan CHP’li Purçu, “Romanların yıllardır uğradığı ayrımcılık, henüz hiçbir konuda zerre kadar azalmamıştır. Bunun sonucunda 2021 yılında da Romanlar kayıt dışı istihdama mahkûm edilmiş, günlük kazançlı güvensiz işlerde çalışmak zorunda kalmışlardır. AKP, bu konuda herhangi bir politika izlememiş, Romanların Kayıtlı İstihdama Erişimi konusunda herhangi bir adım atmamıştır. Romanlardan oluşan hanelerin çoğu, derin yoksullukla mücadele etmekte ve temel ihtiyaçlara erişememektedir. Sosyal politika alanında da Romanlara yönelik olarak spesifik bir çalışma olmadığı, AB’nin raporuna da yansımıştır. Birçok alanı olumsuz etkileyen pandemi sürecinde Romanlar, her yönden dezavantajlı konuma düşmüşlerdir. Roman çocukların eğitime erişimi bu yıl da mümkün olmamış, genel olarak Roman kadınlar Türkiye’deki diğer kadınlar gibi haklarına erişememiş, nefret söylemi de romanlara dair diğer sorunlar gibi devam etmiştir.” dedi.
AB İlerleme Raporu’nda, Romanlara ilişkin yapılan tespitler özet olarak şöyle:
-Romanlar, hedeflenen politika önlemlerinin yokluğunda kayıtlı işlerden büyük ölçüde dışlanmış durumdadır.
Kayıtlı istihdamdan büyük ölçüde dışlanmıştır. Romanları hedef alan sektörel stratejiler bulunmamaktadır. Çoğu Roman sabit gelire sahip olmadığı için Roman vatandaşların istihdam ve yaşam koşulları raporlama döneminde ciddi şekilde kötüleşmiştir.
-Türkiye'nin 2021'de sona erecek olan Ulusal Roman Stratejisi, şu ana kadar sınırlı sonuçlar vermiştir. Yeni bir ulusal strateji henüz kabul edilmemiştir. Strateji uygulamasının izlenmesini ve değerlendirilmesini güçlendirmek için, Roman topluluğu ve bağımsız sivil toplum sistematik ve şeffaf bir şekilde dahil edilmemiştir.
COVID-19 pandemisi nedeniyle uzaktan eğitime geçiş, yoksulluk çeken birçok hanenin internete veya uygun cihazlara erişiminin olmaması nedeniyle Roman çocuk ve gençlerin eğitime katılımını olumsuz etkilemiştir. Roman çocuklara sahte zihinsel engelli veya öğrenme güçlüğü teşhisi konarak istismar iddiaları devam etmiştir.
-Romanlar için belirli bir barınma programı tamamlanmazken, birçok kentsel dönüşüm projesi Romanların yaşadığı bölgeleri kapsamaktadır. Roman ailelerin çoğunun tapu sahibi olmaması nedeniyle, projeler Romanların başka yerlere sığınmak için taşınmalarıyla sonuçlanmıştır.
-Romanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerdeki sosyo-ekonomik durumu izlemek için ayrıştırılmış verileri artırmaya ihtiyaç vardır. Romanlara yönelik birkaç nefret söylemi iddiası vakası rapor edilmiş ve STK'lar tarafından mahkemelere taşınmıştır.
-Ombudsman ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Romanların entegrasyonu konusunda bir çalışma yapmamıştır. Romanların hakları konusunda kamuoyunu bilinçlendirme kampanyası yürütülmemiştir.
-Ulusal Roman Stratejisinde cinsiyete duyarlı bir yaklaşım eksiktir. Türkiye'nin ayrıca Romanların ve diğer hassas grupların COVID-19 sonrası kurtarma önlemlerine sürdürülebilir şekilde dahil edilmesinin sağlaması gerekmektedir.
-Türkiye'nin istihdam ve sosyal politikada ayrımcılık yapmama konusunda entegre bir stratejisi veya eylem planı bulunmamaktadır ve bu alanda herhangi bir veri bulunmamaktadır.