SONKALEİZMİR-Deneyimli gazeteciler Sercan Avcı, Mustafa Akbaş ve Onur Çakır Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında siyaset gündemini masaya yatırdı. Politika Durağı’nda sırasıyla Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘İzmir zirvesi’ ekseninde AK Parti’deki adaylık sürecinde son gelişmeler, Cumhur İttifakı’nın İzmir cephesinde yaşananlar, İYİ Parti’nin Tire gündemi ve adaylık hamleleri ile CHP’de ana gündem maddesi olan İzmir adayı konusunda son durum masaya yatırıldı.
ERDOĞAN’IN ‘İZMİR ZİRVESİ’ VE YANKILARI…
“3 İSİM SORULMUŞ, ÖNE ÇIKAN DAĞ, GENÇLİK KOLLARI İNAN’I DA YAZMIŞ”
Programda perde AK Parti’deki önemli gelişmeyle açıldı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da İzmir Teşkilatı’yla tam kadro bir araya geldiği zirve hakkında konuşan Gazeteci Onur Çakır, “AK Parti’de daha önceki seçim süreçlerinde görülmeyen bir şey oldu. İl Başkanı Bilal Saygılı, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları, 3 ya da 4 tane il başkan yardımcısı ve milletvekilleri… Toplam 110 kişi Genel Merkez’e davet ediliyorlar. Tabi herkes niye çağrıldıklarını merak etti? Detaylar şunlar… Birincisi temayüldeki zarf veriliyor, Büyükşehir’de aday olarak görmek istedikleri 3 ismi, ilçenizde aday olarak görmek istediğiniz 3 ismi yazın deniliyor. Şu açıdan da çok önemli. AK Parti’de Sayın Cumhurbaşkanı çok önemli bir lider, dünya lideri olarak görülüyor. Partide herkes O’nunla görüşmeyi çok önemsiyor. Bu da aslında AK Parti’nin teşkilatçılığa verdiği önemi gösteriyor. Dünya lideri olarak gördüğünüz biriyle aynı salonda toplantı yapıyorsunuz ve size ilçenizle ilgili bir şey soruyor. Bu gerçekten teşkilat için motivasyon açısından çok önemli. Toplantıda yapılan kapalı zarf oylamayla ilgili yaptığım görüşmeler sonucunda söyleyebilirim, Büyükşehir için bir kere Hamza Dağ yazılmış, gençlik kolları da çok doğaldır ki Eyyüp Kadir İnan’ı yazmış. Elbette başka isimler de yazılmıştır ama ben Hamza Dağ’ın ağırlıklı olduğunu düşünüyorum. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yapmamış ama ana kademe ve 3 ilçe başkanı birer konuşma yapmış. Bu da onlar açısından çok önemli…” dedi.
“İZMİR ADAYI O 3 GÜNDEN BİRİNDE AÇIKLANACAK”
Gazeteci Onur Çakır konuşmasının devamında sonucu merakla beklenen Büyükşehir adayı süreciyle ilgili de bir önemli açıklama yaparak, “Burada yeni öğrendiğim bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak isterim. AK Parti’de İzmir’in adayı 25-26 ve 27 Aralık tarihlerinden birinde açıklanacak. Bu 3 günden birinde kamuoyuyla paylaşılması kararlaştırılmış. Bugün itibariyle de aday sayısı düşürülmüş. İzmir için 10 kişinin adı geçiyorsa 5’e indirilmiş. İsim düzeyinde anket çalışması başlamış, bunun da yaklaşık 1 hafta sürmesi bekleniyor. Bu süreç sarkarsa açıklama da 2 Ocak ya da 3 Ocak’a sarkabilir ama İzmir, Ankara ve İstanbul adaylarının 25-26 ve 27 Aralık tarihlerinden birinde açıklanması için Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir talimatı var, yoğun bir çalışma da var” dedi.
“İZMİR ADAYI İÇİN GÖZLER ERDOĞAN’DA”
Gazeteci Çakır sözlerini şöyle sürdürdü: AK Parti’de bir üst komisyon var. O üst komisyonda Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan var. Bu İzmir açısından çok önemli. İktidar partisinin aday belirleyeceği kozmik odada Eyyüp Kadir İnan da var ve orada İzmir’i temsil ediyor. Aslında İzmir adayları belirlenirken görüşü çok önemli… Büyükşehir adaylığı için Hamza Dağ ismi hala 1 numarada. Ama burada şöyle bir durum var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın henüz bu konuda net bir tavrı yok. Artık iş herkesten çıktı Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuyla ilgili tasarrufuna kaldı.
“DAĞ EN GÜÇLÜ ADAY, ÖZLÜ BASTIRIYOR”
AK Parti’deki ‘İzmir’ gelişmelerini değerlendiren Gazeteci Mustafa Akbaş, “AK Parti’de aslında başka iller daha öncelikli ama diğer taraftan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişten beri bitip tükenmeyen bir İzmir’i kazanma arzusu var. Aldığım bilgilere göre aday konusunda da kafaları henüz net değil. Masadaki en güçlü aday Hamza Dağ ama son dönemde Düzce Belediye Başkanı Eski Bakan Faruk Özlü’nün çok ciddi bastırdığı bilgisi var. ‘Ben bu konuda taşın altına gövdemi de sokarım, ben bu İzmir’i kazanırım’ diyormuş. Bu arada CHP’nin adayı da AK Parti açısından çok önemli. Biraz bekliyorlar. Yılbaşından birkaç gün öncesine yetişir mi bilmiyorum” diye konuştu.
“AK PARTİ YÜZÜNÜ TEŞKİLATA DÖNMÜŞ DURUMDA”
Gazeteci Sercan Avcı da, “AK Parti döneminin en başarısız geçen yerel seçimlerinin ardından bu kez biraz da yüzünü teşkilata dönmüş durumda diyebiliriz. İzmir’den geçen seçimde Eski Bakan ve Eski Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci aday gösterilmişti. Sevilen bir isim olmasına rağmen teşkilatta pek karşılık bulamamıştı. Ben de bilgiler de Hamza Dağ dışında bir ismin çok sürpriz olacağı yönünde. Açıklamaya 15 gün kaldığını kabul edersek başka bir isim şu an ne medyada ne parti koridorlarında konuşulmuyor. Ben sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasında ismin net olduğunu düşünüyorum. Zaten Hamza Dağ’ın İl Başkanı Bilal Saygılı ile ilçe turlarında olması da bu durumu biraz daha netleştiriyor” yorumunda bulundu.
“AK PARTİ’DE O İSİMLER ADAY GÖSTERİLMEYECEK”
Gazeteci Avcı ayrıca önemli bir bilgiyi paylaşarak, “AK Parti’de bir temenni kararı gündemde. Son yerel seçimde kaybeden isimlerin kesinlikle aday gösterilmeyeceği yönünde… Torbalı’da Adnan Yaşar Görmez, Menderes’te Bülent Soylu, Kemalpaşa’da Arif Uğurlu gibi. Şöyle bir bilgiye ulaştım, neden kaybettikleri ciddi şekilde araştırılacak ama temenni aday gösterilmeyecekleri yönünde. Yani kaybeden isimlerle seçime gidilmeyecek.
CUMHUR İTTİFAKI’NDAN İZMİR CEPHESİ
“MHP O İLÇELERİ İSTİYOR”
Cumhur İttifakı’nın İzmir cephesindeki gelişmelere de değinen Gazeteci Çakır, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Cumhur İttifakı’nın büyükşehirlerde seçime birlikte gireceğini ifade etti. Buna İzmir de dahil. AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı ile MHP İl Başkanı Veysel Şahin geride kalan hafta bir araya geldiler. Parti Genel Merkezleri ilçeler konusunda bir istişare yaptıktan sonra ‘İl başkanları da bir durum değerlendirmesi yapsın, oradan gelen bilgilerle ilerleyelim’ dediler. Bir kere son seçimde 3-5 ilçe alan MHP açısından bakarsak bu kez hedef daha fazlasını almak. MHP’nin istediği ilçeler Aliağa, Buca, Kemalpaşa, Dikili, Foça, Çeşme, Gaziemir, Menderes ve Tire… MHP bu ilçelerde güçlü olduğunu, kendilerinin aday çıkartıp AK Parti’nin desteklemesi durumunda bu ilçelerde rakiplerden daha yüksek oy alacaklarını düşünüyor. Tabi ne olup olmayacağı konusunda bir şey söylemek için erken ama zaten geçtiğimiz seçimlerde de Aliağa, Foça, Çeşme, Dikili zaten MHP’ye verilmişti. Gaziemir özelinde bir şey söyleyeyim, hatta ilginç bir şey. Bir Pazar günü eşimi anket firmasından aradılar ve şunları sordular, ‘mevcut CHP’li başkandan memnun musunuz, AK Parti’nin adayı şu kişi olsa oy verir misiniz?’… Sonra da bir isim sordular, son seçimde CHP’den aday adayı olan Abdurrahim Nursoy MHP’den aday olsa oy verir misiniz diye sordular. Kendisi göçmen zaten. Anket kendisinin bilgisi dahilinde yapılıyor sanırım. Gaziemir MHP’ye bırakılır mı bırakılmaz mı bilmiyorum ama böyle bir çalışma var. Adım adım gidersek; Buca, Menderes ve Gaziemir AK Parti’nin daha önce iktidar olduğu ilçeler, vermek istemeyecektir. Ama bu 3 ilçe için şunu söyleyebiliriz MHP’nin oyları olmadan AK Parti tarafından kazanılması mümkün değil. Aliağa’da da tam tersi bir durum var. Kemalpaşa’da AK Parti de MHP de çok güçlü ama MHP bence bu kez Kemalpaşa için daha çok bastıracaktır. Tire mesela MHP’ye bırakılabilir. Henüz ilk görüşme gerçekleşti, herhangi bir sonuç yok. Ama bu sonuç AK Parti’nin Büyükşehir adayını açıklamasının ardından şekillenir” açıklamasında bulundu.
“MHP’NİN İZMİR’DE İSTEDİĞİNİ ALABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Söz alan Gazeteci Akbaş ise genel bir Cumhur İttifakı değerlendirmesi yaparken, Saffet Sancaklı’nın MHP’den istifasıyla sonlanan sürece değinerek, “MHP Cumhur İttifakı için ortaya çok güçlü bir irade koyuyor. Sancaklı’nın Cumhur İttifakı’na zarar verebileceğini düşündükleri sözleri nedeniyle bizzat Genel Başkan Devlet Bahçeli istifasını istiyor. Bunların karşı tarafta da görüldüğünü biliyorum. Dolayısıyla İzmir özeline çekersek bu konuyu MHP’nin AK Parti’den istediğini alabileceğini, önceki seçimlere nazaran 1 ilçe daha eklenebileceğini düşünüyorum” dedi.
“HANDİKABI SON SEÇİMDEKİ OY KAYBI, AVANTAJI İYİ PARTİ’NİN ADAY ÇIKARMASI”
MHP’nin son genel seçimlerde İzmir’deki oy kaybına dikkat çeken Gazeteci Avcı ise, “Son genel seçimlerde oyların geriye gitmesi MHP için bu görüşmelerde önemli bir handikap diye düşünüyorum. Bana sanki yine 3-4 ilçede kalabilecek gibi geliyor. Ama şu da doğru bir bakış açısı tabi ki, İYİ Parti’nin aday çıkaracağı ortamda bazı yerlerde yeni bir isimle girmek İYİ Parti seçmeninden de oy alabilir. Böyle bir strateji de izlenebilir. Handikabı son genel seçimlerdeki oy düşüşü, avantajı da İYİ Parti’nin aday çıkarması olabilir” dedi. Avcı ayrıca, “AK Parti’nin geçmişte kazandığı bir yerde AK Parti’nin çatısı altında seçime girmek daha doğru. Ama bu ittifakın hiç kazanamadığı bir ilçede MHP’li bir aday denenebilir. Ki ben daha önce de söyledim, bu İzmir’de de denenebilirdi. Bir dönem Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar özelinde gündeme geldi ama o kadar” yorumunda bulundu.
İYİ PARTİ’DE TİRE GÜNDEMİ VE YEREL SEÇİM SÜRECİ…
“BAŞKAN ADAY OLMAK İSTEMİYOR, BU İYİ PARTİ AÇISINDAN ÇOK KÖTÜ BİR DURUM”
Programda İYİ Parti’deki adaylık süreci de masaya yatırıldı. Gazeteci Avcı İYİ Parti’de başvuruların beklenenden düşük kaldığının altını çizerken partinin İzmir’de iktidar olduğu tek ilçe olan Tire’yle ilgili önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Avcı, “Çok önemli bir iddia var. Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran’ın aday olmayabileceği konuşuluyor. Adaylıktan vazgeçme noktasında olduğu ve bir ikna mesaisi süreci yaşandığı bilgisi var. Bu İYİ Parti açısından çok kötü bir durum. Tek belediye başkanınız var ve bir sağlık sorunu ya da mücbir bir sebeple değil seçimi kayıp gördüğü için aday olmak istemiyor, kaybeden belediye başkanı olmak istemiyor. Böyle bir iddia var” diye konuştu.
Gazeteci Çakır da, “Henüz verilmiş bir karar yok, bir ikna süreci var ama bence parti büyükleri devreye girip iknayı sağlayacaklardır” dedi.
“BİR DE GENEL MERKEZ CEPHESİNDEN BAKMAK LAZIM”
Gazeteci Akbaş ise, “Genel Merkezin elinde ne var, bir de ona bakmak lazım. Salih Atakan Duran çok kötü bir belediye başkanlığı portesi çizdi. 2019’dan bu yana orada çok tepki çeken durumlar oldu, farklı kriminal olaylarla da çok gündeme geldi. Çok yakın kaynaklardan şunu biliyorum Genel Başkan Meral Akşener’in bu olayla nedeniyle 2 kez Ankara’ya çağırdığını ve fırçaladığını duydum. Geçen yıl da AK Parti’ye geçeceğine yönelik bir iddia ortaya atılmıştı. Arazi satışları çok gündeme geldi. Dolayısıyla Genel Merkez açısından çok da güven veren bir profil değil. Hepimiz biliyoruz ki orada CHP herhangi bir aday koysa kazanmaya çok yakındı ama ittifak gereği İYİ Parti’ye bıraktı. Ama bu fırsat çok iyi değerlendirilemedi. İYİ Parti’de bu kez kendi başına seçime gireceği için daha fazla halkın desteğini alacak bir aday konusunu tartışıyor” ifadelerini kullandı.
“CHP’Lİ KÜSKÜNLER İYİ PARTİ’YE KATILIRSA ORTALIK GÜZEL KARIŞIR”
Çakır, CHP’deki bazı aday adaylarının İYİ Parti ile de dirsek temasında olduğu yönündeki iddialar olduğunu dile getirerek, “İYİ Parti daha önce CHP’nin adaylarına bir kanca takmıştı, bir arayış içerisindeydi ancak şimdi partinin Genel Merkezinin bu konuda nasıl bir tutum takınacağı önemli. Herkesi aday gösterebilirsiniz mi denecek yoksa boş verin mi denecek? Ama böyle bir şey olursa, CHP’nin olası küskün isimleri İYİ Parti’ye katılır, İYİ Parti’den aday olursa ortalık güzel karışır, seçim daha da renklenir” dedi.
“BEZİRCİLİOĞLU ‘ARTIK ÇOK RAHATIZ’ DEDİ”
Akbaş ise İYİ Parti İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’nun ‘müstakil seçim’ kararı üzerine değerlendirmelerini gündeme getirerek, “’İzmir’de CHP’nin kaybedeceği ilçeler olursa bütün oklar size dönecek. Belediyeler AK Parti’ye geçerse İYİ Parti bunun vebalini nasıl kaldıracak?’ diye sordum. İYİ Parti İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu çok net bir cevap verdi ve ‘Siz iyi bir belediyecilik yaptıysanız korkmanıza, çekinmenize, yanınızda İYİ Parti olmasına gerek yok, o vebal bizim olmaz’ dedi. Diğer taraftan da ittifak olmamasının kendilerini çok rahatlattığını, sahada artık kimsenin HEDEP’le ilgili sorular sormadığını söyledi. ‘Artık rahatız, bunlarla muhatap değiliz’ dedi” diye konuştu.
“ÖYLE BİR YÖNTEM BELİRSİZLİĞİ VAR Kİ SÜRERSE KÜSKÜN YARATIR”
Programda CHP başlığı ise İzmir’de tartışmalara yol açan ‘genelge’ konusuyla açıldı. CHP’de bir yöntem belirsizliği yaşandığını ifade eden Avcı, “Öyle bir yöntem belirsizliği var ki böyle devam ederse küskün yaratabilirler. Bir genelge gönderiliyor ve sehven İzmir Örgütü’ne de gönderiliyor. 3 yöntem seçeneği bulunan genelgeyi tüm İzmir kamuoyu okuyor, tartışıyor. Ve sonra geri çekiliyor. İlçelerden 3 gün boyunca partililer arayıp, ‘Biz önseçim istiyoruz, sesimizi nasıl duyuracağız’ dediler” açıklamasını yaptı.
Akbaş da, “Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi zaten. Grup Sözcüsü Deniz Yücel’in açıklamasını değerlendirirken de çok yuvarlak geçtiğini söylemiştik” katkısında bulundu.
Çakır ise şunları söyledi: Özetlemek gerekirse genelgede İstanbul ve İzmir muaf tutuluyor. İstanbul ve İzmir’in muaf tutulması demek artık önseçim vs rafa kalkmıştır demek. Yalandan bir şey yapacakları belli, merkez yoklamasıyla yapıp geçecekler. Ama şunu net söyleyelim, her seçim böyle bu çünkü, önseçimciler 7 gün konuşacak, 8.gün seçim sathı maline girecek. Seçim sonucu olumlu gelirse kimse hiç bir şey konuşmaz, kötü gelirse yöntemi neden böyle belirlediniz tartışmaları olur… Ben zaten CHP içerisinde tam bir önseçim karşıtıyım. Mezhepçilik, hemşericilik, her şey devreye giriyor, kimse doğru dürüst kendisini anlatamıyor. Merkez yoklaması çok mu iyi? O da çok iyi değil.
“SOYER’İ BU KADAR TARTIŞTIRMAYI AKLIM ALMIYOR”
Büyükşehir adaylığı sürecine de değinen Çakır, “Büyükşehir konusuna gelirsek, son olarak Genel Başkan Özgür Özel konuştu. Gerçekten Tunç Bey’i bu kadar tartıştırmayı aklım almıyor. Her ‘İzmir nasıl olacak?’ sorusuna başka bir şekilde cevap verilebilir. Özgür Özel cevabı veriyor, veriyor, en sonunda diyor ki, ‘Tunç Bey özelinde değil herkes için söylüyorum’… Bu güzel de bunu en başta söylemek lazım. Beğenirsiniz beğenmezsiniz mevcut bir Büyükşehir Belediye Başkanınız var. Kurultaydan sonra ‘Tunç Bey aday olmayacak’ algısı çok yüksekti. Ama biz bu algını süreçte söneceğini söyledik. Tam da beklediğimiz gibi oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hala masadadır ve 1 numaralı adaydır. CHP’lilerin artık kendisini sorgulaması lazım... Tunç Soyer’i yerden yere vurmak kime yarıyor? Kendilerine mi yarıyor? Anketler konusunda da kötü bir sonuç duymadık, aksine gelen bilgiler tam tersi olduğu yönünde…
“İLK İKİ ANKETTE YENİDEN ADAY GÖSTERİLECEK DÜZEYDE BAŞARILI”
Sözü bu noktadan alan Avcı da, “Şuan İzmir özelinde yapılan ilk iki ankette Tunç Soyer’in tekrar aday gösterilecek düzeyde başarılı çıktığı yönünde… Bendeki bilgiye göre üçüncü anket bekleniyor. Tunç Bey’in şuan adaylığa kurultaydan sonraki en yakın durumunda bugün. Belki yarın daha da yakın olacak. Benim öngörüm 2 hafta içerisinde bu konuda önemli bir gelişme olacağı yönünde… Bu yönde devam ederse Sayın Soyer açıklanır. Bir de şu da çok tehlikeli bir durum değil mi? Anketleri açıklayıp, ‘Başarısız değiştiriyoruz’ demek büyük bir olumsuz etki yaratmaz mı? Ayrıca şu açıdan da tehlikeli. ‘Çıkmadı’ derseniz başarısızlığı kabul ediyorsunuz, ya da ‘çıkmadı’ derseniz Tunç Bey de ‘Ben böyle çıkıyorum’ diye bir anket koyarsa ne olacak? Ya da bir anket şirketi ‘şöyle çıkıyor’ diye koyarsa ne olacak? Ama burada şunun da altını çizelim Genel Merkez çok fazla ve çaprazlama anket yaptırıyor.
Bu arada Tunç Soyer sivil toplumdan da çok destek görüyor. İş dünyası, muhtarlar, sendikalar… Değişimin içerisinde yer alan birkaç isimle konuştum, Tunç Bey’in devam etmesi yönünde müthiş bir çalışma olduğu noktasında bilgi verdiler. Şunun da altını çizmek lazım, kurultaydan sonra Genel Merkez gerçekten Tunç Bey’i değiştirmek istedi. Ajandanın tepesinde bu yazıyordu. Her geçen gün ama ismi geçen adayların öne çıkamaması, ama Tunç Bey bu süreci iyi yönetti derseniz, ama anketler dersiniz, fotoğraf değişti, Tunç Bey’in adaylığa en yakın olduğu hale geldi. Tabi ki CHP’de sürprizler oluyor, önümüzdeki günlerde göreceğiz ama bugün itibariyle bendeki bilgi Tunç Bey’in adaylıkta iki üç adım önde olduğu… Eğer 2 hafta içerisinde açıklanmazsa bence bu iş başka yerlere gidebilir ” dedi.
ÖZEL’DEN SOYER’E ‘MANİSA’ GÖREVİ!
Çakır da, “’Memnuniyet anketinde iyi çıkmadı, değiştirdik’ demek söylenecek söz değil. O zaman rakibine bir koz veriyoruz. Tunç Soyer ile ilgili olumsuz algının önemli ölçüde kırıldığını düşünüyorum. Özgür Özel ile görüşmesinde kendisine tırnak içerisinde Manisa’nın zimmetlendiğini, yani Özel’in Manisa seçimlerine İzmir’in destek vermesini istediğini ve bunun da öncülüğünü Tunç Soyer’e verdiğini duydum. Bunu haberleştirdikten sonra genel kanı şu oldu: Özgür Özel aday göstermeyeceği kişiye böyle bir görev vermez. Manisa’yı verdiyse bu iş bitti… Ama ben buna katılmıyorum, böyle bir görev verilmesi çok önemli ama bu görev verildiği diye Tunç Bey’in aday olduğu anlamını çıkartmamak da gerekir. Tunç Bey’in yakın çevresi moralinin şu anda yüksek olduğunu söylüyor. Çünkü kurultaydan sonra bir enerji düşüklüğü vardı, şu anda toparladı ve ayakları yere daha sağlam basıyor. Mevcut belediye başkanını değiştirmek kadar zor ve riskli bir şey yoktur. Ben her ne olursa olsun CHP’nin İzmir adayının Ocak ayının 20’si ile son haftası arasında açıklanacağı düşünüyorum çünkü yetiştiremeyecekler. Ama şöyle bir şey de var, anketlerde Tunç Bey’le ilgili her şey olumlu olursa o zaman daha erken açıklanır. Zaten Özgür Özel’in ‘ankette çıksa hemen açıklarım’ diye bir cümlesi var” yorumunda da bulundu.
“SADECE SOYER’E DEĞİL İZMİR’E SAYGISIZLIK YAPILIYOR”
Akbaş ise, “Bu yakın süreçte Tunç Soyer özelinde aslında bütün İzmir’e de saygısızlık yapılıyor. Çünkü her gün farklı bir aday adayının ismi pompalanıyor. Nereden çıktığı belli olmayan iddialar. Çok büyük saygısızlık. Muharrem İnce ismi ortaya atılıyor, bir gün sonra yok öyle bir şey diye birileri açıklama yapmak zorunda kalıyor. İki gün kent gündemi bunu tartışıyor. Şimdi de Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu… Ne alaka? Başarılı da bir isim, 50 yıl sonra Aydın’ı CHP’ye kazandır ve hala daha orada iyi de çalışıyor. İzmir’le hiçbir bağı da yok. Bunu böyle ortaya atıp da İzmir kamuoyunda bunları tartıştırmak… Hatta hatırlarsanız kurultaydan 2 ay önce İzmir’de bazı basın organları ‘İzmir Adayı Özgür Özel’ diye yazmıştı, Özgür Özel genel başkan oldu. Atıyorlar ortaya ve tartışılıyor. Burada mevcut bir belediye başkanı var, artı 9 tane de aday adayı çıkmış, her biri de kendince iddialı. İzmir’e bu anlamda biraz haksızlık ediliyor” açıklamasını yaptı.
Akbaş ayrıca, “Anket konusu bence şöyle, Tunç Bey anketten çıktığı anda bu süreci kesip hemen açıklarlar. Ama anketten çıkmadığı durumda bence Genel Merkez bu süreci uzatmaya çalışır” dedi.
“GÖKCE İYİ BİR BÜROKRAT AMA İYİ BİR SİYASETÇİ DEĞİL”
Programda CHP başlığında Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce için de bir parantez açıldı. Avcı Gökce’nin medya buluşmasındaki izlenimlerinden hareketle, “Bana göre çok iyi bir bürokrat ama iyi bir siyasetçi değil. Bu izlenimi yine aldım. Bir de şu var Aziz Bey’in kendisine destek vermediğini ilan etmiş oldu, bu da bir handikap. Bir de aday gösterilirse ‘İzmir’i Ekrem İmamoğlu yönetecek’ algısı var. Bu konu da onun için handikap olmaya devam edecek olarak okudum. Bir de çok fazla ‘olmazsam’ sözü kullandı. Ondan aday olmama tedirginliğini gördüm. O toplantıya gidesiye kadar ilk iki sırada gördüğüm bir adaydı ama görüşmeden çıktıktan sonra olmama ihtimali yönünde çok fazla enerji aldım” ifadelerini kullandı.
BUĞRA GÖKCE DEĞERLENDİRMESİ
Çakır ise şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Kurum ve kent çok ileriye gitmiş olsaydı bir aday arayışı olmazdı’ dedi. Not alırken hemen doğru mu duydum diye baktım. Bence bu cümle oturup saatlerce konuşabileceğimiz bir şey. Burada çok önemli bir mesaj veriyor. ‘Bu kenti bilirim’ demesi bir iddia. ‘Kollamacı bir anlayışla gelmedim’ dedi. Sorunları nasıl çözeceksiniz noktasında çok detaya girmedi, ‘Doğru iletişim’ mesajı verdi. Özgür Özel ile görüştüğünde, aday adayı olmak istediğini söylediğinde kendisine ‘Senden mutlaka yararlanacağız’ demiş. Bu cümle doğruysa ben bunu şöyle okudum, ‘Büyükşehir adaylığı olmazsa seni ilçe belediye başkanı göstereceğiz’ diye okudum. ‘Cumhur İttifakı’ndan çok fazla telefon aldım’ sözleri benim için dikkat çekiciydi. Ben ‘Buğra Bey aday adayı olduysa kesin adaylık sözü almıştır’ söylemlerine en başından beri karşıyım. Kimse kimseye kapalı kapılar ardından olsa böyle bir söz vermemiştir. Kendisi de ‘Böyle bir garanti almadım, böyle bir şey söz konusu değil’ dedi…
“BATUR’UN O SÖZLERİ ÖNEMLİ, TUGAY İSMİ CİDDİ ŞEKİLDE MASADA”
Çakır bir diğer Büyükşehir Aday Adayı olan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile görüşmesindeki izlenimlerini de aktararak, “’Büyükşehir Belediye Başkanlığını en iyi şekilde yaparım’, ‘İzmir’i ve İzmirlileri tanıyorum’ sözleri önemli. ‘Dışarıdan kimse gelmesin’i Buğra Gökçe için mi söylüyorsunuz?’ dediğimde ‘Onun için söylemiyorum, o bizim kardeşimiz’ dedi ama bence o laflar Buğra Bey’iydi” dedi. Çakır ayrıca, “Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Büyükşehir için ismi çok ciddi şekilde masadadır. Çok ciddi şekilde konuşulmaktadır. İzmir’de değişim fitilini ateşleyen bir isimdi” mesajını verdi.
“İTHAL ADAY TARTIŞMASI SÜRECE DAMGA VURDU”
Akbaş da, “Buğra Gökce’nin aday adaylığı açıklamasının ardından İzmir’de gündem ithal aday tartışmasına döndü. İthal aday söylemi İzmir’de yer tutmuşa benziyor. Önce Eski Vekiller Musa Çam, Tacettin Bayır ve Atilla Sertel bu söylemi dillendirdi, ardından da Abdül Batur adaylık açıklamasında çıktı, ‘Tepeden inme isimlere İzmir prim vermez. Mevcut belediye başkanı varken böyle şaşalı adaylık açıklamasını doğru bulmuyorum’ dedi, aslında isim vermeden direk Buğra Gökce’yi işaret ediyordu. O da kurt bir siyasetçi çünkü bunun altyapısını CHP’li vekiller oluşturdu, İzmir’de bu yer tuttu. ‘Ben de buradan yürüyeyim’ demiş olabilir. Buğra Gökce’nin masada daha güçlü bir aday olarak kendini hissettirebilmesi için bunu aşması lazım. Bunu nasıl aşacak hep birlikte göreceğiz. Diğer taraftan Abdül Batur belki de 2019 kadar iştahlı bir şekilde sahada. Ama 2019’da da gördük bunu Büyükşehir olmazsa başka bir şey de oluyor. Eski vekiller çok değişik bir profil çiziyor. Ben hiç 2 büyükşehir adayının yan yana çalışma yaptığına şahit olmadım. Tacettin Bayır ile Musa Çam ikilisi renkli bir profil çiziyor. Cemil Tugay ismi de gündemde. O da diğer adaylardan farklı olarak açık bir çalışma yürütmüyor ama perde gerisinden oldukça güçlü çalışıyor. Ve masadaki güçlü bir aday adayı” değerlendirmesini yaptı.