Narlıdere'de yaşayan 19 yaşındaki Önder'e 4 yaşındayken otizm teşhisi kondu. Doktorlar Önder'in ailesine çocuklarının sanatla uğraşmasını önerdi. Çocuklarının müziğe ilgisi olduğunu fark eden aile, yapılan kontroller sonucunda Onur'un "absolut (kusursuz) kulağa" sahip olduğunu öğrendi. Ailesinin desteğiyle küçük yaştan itibaren hem müzik hem de özel eğitim alan Onur Önder, ortaokul döneminde girdiği Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi sınavında başarılı oldu. Liseden mezun olan Önder, müzik öğretmeni olarak kendisi gibi çocuklara müziği sevdirme hayaliyle eğitim fakültesine girmek için çalışmaya başladı.
HEDEFİ MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ
Bu yıl YKS'ye giren ve Temel Yeterlilik Testinde (TYT) 139 puan alan Önder, YÖK'ün özel yetenek sınavıyla öğrenci alan eğitim fakültelerinin öğretmenlik bölümlerine giriş için TYT'de ilk 800 bine girme şartının engelliler için uygulanmamasını istiyor. Bu konuda YÖK'e başvuru yapan Onur Önder, her otizmli bireyin bir mucize olduğuna inandığını, bu madenin işlenmesi gerektiğini, kendisini de bu konuda sorumlu hissettiğini söyledi. Müziğin yaşantısında çok önemli bir yerinin bulunduğunu, müzikle ilgilenirken farklı bir insan olduğunu aktaran Önder, "Hiç vazgeçmedim, ailemin destekleriyle bugüne geldim. Küçük yaşlardan bu yana kendime müzik öğretmeni olma hedefi koydum. Bu arzumu gerçekleştirecekken YÖK'ün yeni düzenlemesi geldi. Müzik öğretmeni olup benim gibi olan arkadaşlarımı hayata tekrar kazandırmak, eğitim vermek istiyorum." diye konuştu.
İLK 800 İMKANSIZ GİBİ
Anne Melike Önder ise engelli bir bireyin üniversite sınavında ilk 800 bin sıralamasına girmesinin imkansız olduğunu savundu. Önder, şunları kaydetti: "Oğlum isterse üniversite sınavından aldığı başarı puanı ile çok rahat bir şekilde konservatuvar eğitimine devam edebilir ama onun tek bir hedefi var o da müzik öğretmeni olmak. Bir anne olarak en büyük isteğim bu uygulamanın değiştirilmesi. Engelli olmaları onların öğretmen olmalarına engel değildir. Ne olur onlara engel olunmasın." Oğlunun yaşadığı zorluklar karşısında hiç yılmadığını, müzikle hayata sıkı sıkı tutunduğunu dile getiren Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: "7 enstrüman çalabiliyor. Kendisi gibi otizmli bireylere hep örnek oldu. Devlet konservatuvarından mezun olmayı başardı. Önder'in hayattaki en büyük isteği eğitim fakültesi müzik öğretmenliği bölümünden mezun olmak. Bu sayede kendisi gibi otizmli ve engelli bireylere müzik öğretmenliği yaparak onların da kendisi gibi güçlü olmasını istiyor."