İzmir'den dönerken aracıyla takla attı...
Aşı pasaportu olmayana yemek bile yok…
Silahlı şiddet 5 yılda yüzde 69 arttı
Ayhan Bilgen'den yeni siyasi parti sinyali
İzmir 10°
İzmirli Sedef Vatansever ile fabrika işçisi Kaan Vatansever, koronavirüs salgınının başlamasıyla anne-baba olacaklarını öğrendi. Sedef Vatansever’e hamileliğinin 4’üncü ayında yapılan kontrolde, bebeğin diyafram kasında açıklık olduğu görüldü. Bebekte, 4 bin doğumda bir görülen ve ölüm riski çok yüksek olan ‘diyafram hernisi’ hastalığı tespit edildi. Çifte, hastalığın bebekte akciğer gelişimini engelleyeceği hatta bebeğin engelli ya da ölü doğabileceği söylendi. Konsey kararıyla hamileliğin sonlandırılabileceği de bildirildi.
Tüm bunlara rağmen sağlıklı bir hamilelik süreci geçiren Sedef Vatansever, 36’ncı haftada, 27 Kasım 2020 günü, sezaryenle kız bebek dünyaya getirdi. Bebeğine Esila ismini koyan Vatansever yoğun bakıma alınırken, aile, kızlarının ameliyatı için hastane ve hekim arayışına girdi. Bebek doğduktan kısa süre sonra İzmir Kent Hastanesi'ne sevk edilip, yeni doğan yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Bebek, hastaneye yatışının 3’üncü gününde Çocuk Cerrahı Doç. Dr. Tunç Özdemir tarafından ameliyat edildi. Ardından tekrar yeni doğan yoğun bakım ünitesine alınan Esila bebek, 53 günlük tedavi ve bakımının ardından dün taburcu edildi.
ÖLÜM RİSKİ ÇOK YÜKSEK
Doç. Dr. Özdemir Elisa bebeğin sağlık durumu hakkında bilgi vererek, “Diyafram karın boşluğu ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran kubbe biçiminde bir kastır. Eğer diyaframda doğumsal bir açıklık kalırsa, karın içi organları göğüs boşluğuna geçerek, akciğer gelişimini engeller. Bu hastalar genellikle ağır solunum sıkıntısı ile doğarlar. Öncelikle solunum makinasına bağlanmaları gerekir. Tedavisi cerrahidir. Ancak cerrahi öncesi ve sonrasında ciddi yoğun bakım ihtiyacı vardır. Bu nedenle, diyafram hernisi hastaları hem cerrahi olarak hem de yeni doğan yoğun bakım olarak deneyimli ve tam teşekküllü merkezlerde tedavi edilmelidir. Hastamıza gelince; doğumdan hemen sonra hastanemize sevk edildi, yeni doğan yoğun bakım kliniğimize yatırılarak, solunum makinesine bağlandı. İki gün sonra tarafımdan ameliyat edildi. Ameliyat sırasında, mide, bağırsaklar, karaciğerin büyük kısmı ve dalak, göğüs boşluğunda idi. Buna bağlı olarak sol akciğer hiç gelişmemişti. Tüm bu organlar karın içine çekilerek diyaframdaki delik onarıldı. Ameliyattan sonra hastanın takibine yeni doğan yoğun bakım servisimizde devam edildi. Geçici olarak akciğer yetmezliği ve buna bağlı sorunlar yaşayan hastanın akciğer fonksiyonları da yeni doğan yoğun bakımdaki tedavisi sonrasında düzeldi. Gerek çocuk hastalıkları uzmanlarımız Dr. Abbasgulu Baghirov, Dr. Anıl Chousein ve Dr. Seral Sırtı, gerek hemşireler tarafından büyük bir özveri ile gece gündüz bakımları sağlanan hastamız, tam iyileşme ile taburcu edildi. Bebeği ailesine sağlıkla teslim etmek bizim için büyük mutluluk” ifadelerini kullandı.
'İYİ Kİ BEBEĞİMDEN VAZGEÇMEMİŞİM'
Öte yandan yüksek ölüm riski olan bebeğini sağlıkla kucağına alan anne Vatansever, “Benim kızım mucize bebek. Bana hamileyken bu hastalık yüzünden kızımın engelli doğabileceği, ölebileceği söylenmişti. Ailem bunları duyunca yıkıldı. Doktorlar konsey kararıyla bebeğimi aldırabileceğimi söyledi. Doğsa da ölse de benim bebeğim dedim, kabul etmedim. Gebeliğimin 35’inci haftasında riskli gebelik nedeniyle hastaneye yattım. 36’ncı haftada bebeğim 46 santim boyunda, 2 kilo 780 gram ağırlığında dünyaya geldi. Doğumdan sonra beni yoğun bakıma kaldırdılar, iki gün kaldım. Bebeğimi ise ameliyat için İzmir Kent Hastanesi’ne göndermişler. Ben ancak 2 haftalıkken gelip görebildim. 53 gün sonra artık bebeğimizi evimize götürebiliyoruz. İyi ki bebeğimden vazgeçmemişim. Başta Tunç Bey olmak üzere kızımı yaşatan, büyüten tüm hekim ve hemşirelere sonsuz teşekkürler” diye konuştu.
Sayfa başına git