Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 21 Ağustos’ta 2023-2024 eğitim yılına ilişkin genelgenin 11. maddesinde “Öğretmenlerin, mesleki temsil ve öğrencilere rol model olma bakımından önlük giymeyi tercih etmeleri teşvik edilecektir” ifadeleri yer aldı.
MEB Bakanı Yusuf Tekin de önceki gün Şanlıurfa’da katıldığı il eğitim değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada “Öğretmenlerin okullarda bir ‘eğitimciye yakışır şekilde’ giyinmesi için beyaz önlük uygulaması konusunda valiliklerin gerekli hazırlıkları yaptığını” ifade etti.
(Özgür Bozdoğan)
Öğretmenlerin kıyafetine müdahale eden genelge maddesine tepki gösteren Eğitimci Özgür Bozdoğan, “Öğretmenler, eğitim emekçileridir. Emekçi kimliğinden kaynaklı olarak işlerini yaparken ne tür kıyafet giyeceklerine kendileri karar verirler. Öğretmenlerin kendi iradeleri dışında önlük veya başka bir kıyafet giymeye zorlanması onların emekçi kimliğini ortadan kaldırır” dedi.
(Kadem Özbay)
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay da “Eğitimciler, maaşlarıyla ev kiralarını ödeyemezken, öğrencilerin karşısına çıkacak kıyafeti almakta zorlanırken ‘Şunu giy,bunu giy. Öğretmen şöyle model olur’ demek aslında gerçeği görmemektir” diye konuştu.
(Nejla Kurul)
‘KADINDAN RAHATSIZLAR’
Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ise demokratik bir eğitim ortamında öğretmenlerin ne giyeceklerine, nasıl giyineceklerine kendilerinin karar vereceklerini belirtti. Kurul, “Bu konuda ‘kurumsal teşvik’ bir süre sonra dayatmaya dönüşür. İktidarın rahatsızlığı özellikle kadın emekçilerin giysileri ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Siyasal iktidarın bir bütün olarak kadınların bedenlerine, kimliklerine yaşam biçimlerine dönük müdahalelerinin sonucu olarak da değerlendirilebilir” dedi.
Eğitim-Sen Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu da öğretmenliğin bir üniformaya sokularak tek tipleştirilecek bir meslek olmadığının altını çizerek, şunları söyledi:
“MEB’in eğitimle ilgili süreçlerden uzak olduğu görülüyor. Tek tipçiliğe karşıyız. Öğretmenlerin sosyal ve ekonomik sorunları bu kadar büyükken kılık kıyafet meselesini tartışmaya açmak doğru değil.” CUMHURİYET
Sayfa başına git