Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Haziran tarihinde Ankara Adliyesi’nde yaz Kuran kursu açılacağını açıkladı. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, 10 Haziran’da İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan imam hatip ortaokulunda harem selamlık eğitim başladığını ve kız-erkek öğrencilerin ayrı sınıfların yanı sıra okulun ayrı katlarına alındığını duyurdu.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sorumluluğunda olan cemaat ve tarikatlar laik eğitimi hedef almaya devam ediyor.
ÖĞRETMENLER MÜFTÜLÜKTE TOPLANTIYA ÇAĞRILDI
Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 13 Haziran tarihinde Eskişehir’de ilkokul 4. sınıf öğretmenlerini, ilkokul rehberlik öğretmenlerini, ilkokul din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerini mesai saatleri içerisinde toplantıya çağırdı. Eskişehir İl Müftülüğü’nde gerçekleşen ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ tanıtım toplantısında, öğretmenlerden öğrencilerini projeye yönlendirmeleri talep edildi. Ayrıca hafızlık sınavı için de öğrencilerinin 20 Haziran’a kadar başvuru yapmaları istendi.
Eskişehir Milli Eğitim Bakanlığı kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre hafızlık eğitimi alacak öğrencilere burs desteği verilecek.
"GELECEĞİN HAFIZ DOKTORLARI, MÜHENDİSLERİ, BİLİM İNSANLARI, HUKUKÇULARI YETİŞECEKTİR"
Konuya ilişkin Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin adının yer aldığı tanıtım videosunda, ‘Okul-Kuran Kursu İş Birliğine Dayalı Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’nin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanıldığının ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından desteklendiğinin altı çizildi.
(Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre)
Videoda ayrıca, bu projenin amacının "hafızlık eğitimi ile hafızlık sonrası eğitim öğretim süreçlerinin etkin, verimli ve sistematik bir şekilde gerçekleştirilmesi, mesleki, akademik, sosyal, kültürel, sportif ve ahlaki gelişimleri desteklemek" olduğu belirtildi.
Eskişehir’de 3 okulda toplam 187 öğrenciye bu proje kapsamında eğitim verildiği, ortaöğretime geçiş sınavında yüzde 0.33’lük dilim başarı elde edildiği ve her yıl bu okullara yönelik taleplerin arttığı iddia edildi.
Videonun son kısmında ise şu ifadelere yer verildi:
Okullarımız bünyesinde hafızlık ve örgün eğitim derslerinin bir arada verilmesinin avantajıyla geleceğin hafız doktorları, hafız mühendisleri, hafız sporcuları, hafız bilim insanları ve hafız hukukçuları yetiştirilmesinde Eskişehirimiz öncülük yapacaktır. Dört mevsim Kuran iklimi yaşayan bir gelecek için.
İCAZET TÖRENİNDE TEVHİT ÇAĞRISI
Öte yandan Isparta'da da laiklikle bağdaşmayan bir etkinlik düzenlendi. Isparta İl Müftülüğü tarafından 12 Haziran’da Mekke Yatılı Kuran Kursu ve Barla Yatılı Kuran kurslarında hafızlığını tamamlayan 167 öğrenci için hafızlık icazet töreni gerçekleşti.
Işıkkent Kapalı Spor Salonu’nda yapılan törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, AKP Isparta milletvekilleri Mehmet Uğur Gökgöz ve Recep Özel, Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk katıldı.
(Isparta'da icazet töreni)
Törende konuşan Vali Baruş, “Bugün beraber bulunduğumuz hafız kardeşlerimiz Kuran-ı Kerim’i hıfzettiler ve bundan sonra insanlığa ve inananlara hizmet için yola koyulacaklar” dedi.
Tevhit çağrısı yapılan törende, “Beklediğimiz istikbali kurmamız için, iman tohumlarını etrafa yaymak için, islamın destanını bayraklaştırmak için, hakkı tutup kaldırmak için, talimi Kuran geliyor. Tevhidi yaymak sevdasıyla, Allah-u ekber edasıyla onlar geliyor” denildi.
"HAFIZLIK MESLEK SAHİBİ OLABİLMENİN ÖN KOŞULU OLARAK SUNULMAKTADIR"
Konuya ilişkin Cumhuriyet.com.tr’ye konuşan Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Siyasi iktidar her alanı adım adım din yoluyla biçimlendirmeye devam ediyor” dedi.
Eminağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
Bir İl Müftülüğü, öğretmenleri kendi bünyesinde toplantıya çağırmak ve katılım sağlamak yoluyla onlar üzerinde fiilen yetki kullanabilme, kendi kurslarına onlardan öğrenci gönderilmesini isteme yoluna gidebilmektedir. Bu isteğe karşı duruş sergileyen öğretmenlerin yaşayabildiği idari baskıları ayrıca vurgulamaya gerek yok. Bu kurslarda, meslek sahibi olmak için hafızlık durumu özendirilmek bir yana, uygulama gözetildiğinde, ayrımcılıkla yaratılacak avantajlar dikkate alınırsa, hafızlık meslek sahibi olabilmenin adeta ön koşulu olarak sunulmaktadır.
(Eskişehir İl Müftülüğü'nde yapılan toplantı)
"ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLMEZ İLKELERİNE AYKIRIDIR"
“Din eğitim ve öğretiminin İHAM kararları uyarınca isteğe bağlı olması gerekliliği karşısında, örgün eğitim alanı da taşınıp, bu kapsamın dışına çıkılıp, isteğe bağlılık adı altında her alanda özellikle teşvik edilmektedir” sözlerini kullanan Eminağaoğlu, şöyle devam etti:
Yarınlarda hafızlık, laik bir ülkede meslek sahibi olmanın temel ve tercih edilen koşulu haline gelecektir. Örgün eğitim alanındaki isteğe bağlı din eğitimi dışında söz konusu edilen eğitim, Anayasaya aykırılığı bir yana, uygulayan kamu görevlileri için de sorumluluk doğurucudur. Uygulamanın laiklik başta olmak üzere, Anayasanın değiştirilemez ilkelerine, eğitim hakkına, din ve vicdan özgürlüğüne, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetki ve görevlerine, devrim yasalarına aykırılığı tartışılamaz. Bu gibi adımlara karşı duruş sergilenmemesi, siyasi iktidarın çağdışı adımlarının artarak sürmesine yol açmaktadır.
(Isparta'da icazet töreni)
Geçen aylarda Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Akademisi kurulduğunu hatırlatan Eminağaoğlu, “Bu akademinin, başkanlığın taşra teşkilatı kapsamında yapılandırılması sağlandı. Bu Akademi eğitimleri başladığında konu daha da ayrı ve aykırı bir hal alacaktır” dedi.
"LAİKLİK ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR"
Her geçen gün aykırı uygulamaların artarak sürdüğünü belirten Eminağaoğlu, “Eğitim denilince akla sadece din ve tekbir geliyor. Eğitimin ve temelinin bilim olduğu gerçeği, laik bir ülkede unutturulmak, ortadan kaldırılmak isteniyor. Bu uygulamaların ülke genelinde yaygınlaşarak sürmesi demek, bu adımların siyasi iktidar tarafından bilinçli olarak atılması demektir. Siyasi iktidar, devletin tüm kurumları yoluyla toplumu, halkı tek bir din yoluyla biçimlendirmek iradesini ve bunu da artırarak sürdürme isteğini, laiklik ilkesini ve çağdaş eğitimi reddettiğini göstermektedir” ifadelerine yer verdi.
PERVİN TÖRE KİMDİR?
Okul müdürlerine baskı uyguladığı iddiaları ile gündeme gelen Pervin Töre, acı bir intihar olayı sonrası Muğla'daki il milli eğitim müdürlüğü görevinden alınmıştı. 10 ay aktif görev verilmeyen Töre, sessiz sedasız Eskişehir'e atanmıştı.
Töre'nin kamuoyunun hafızasına yerleştiği olay 8 Eylül 2020 tarihinde yaşanmıştı. Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Vekili Hüdayi Baş, o gün, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. Baş’ın kalp krizi geçirmesinin arkasında, dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre tarafından “enstitüye sınavla alınacak kişilerin listesinde usulsüzlük yapmadığı için istifa et baskısına maruz kalmasının olduğu” iddia edilmişti. Söz konusu sınava ilişkin inceleme başlatılırken Töre hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuştu. Töre hakkında 2016’da da FETÖ/PDY kapsamında soruşturma açıldığı da ortaya çıkmıştı. Gelişmeler üzerine Töre, görevden alınarak merkeze çekilmişti. Ardından Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü oldu. (Cumhuriyet/Haber Merkezi)
Sayfa başına git