Etkinliği 22’nci dönem CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Karaburun eski Belediye Başkanı Serdar Yasa, Yeni Foça eski Belediye Başkanı Osman Yurtseven, Bergama'nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, CHP Başkan Yardımcısı İsmail Durmaz ve Kadın Kolları Başkanı Figen Günal da izledi.
"BÖYLE BİR DÖNEME TANIK OLMADIM"
Moderatörlüğünü Gökmen Ulu’nun yaptığı söyleşide konuşan Anadol; “Bergama’nın İzmir’de ve Türkiye’de çok seçkin bir yeri var. 3 dönem bu bölgenin milletvekilliğini yaptım. 81 yaşındayım ve Türkiye’nin yakın geçmişine tanık olmakla beraber, bizzat tanık olmuş bir yurttaşım. Hiçbir dönemde ne 27 Mayıs sonrası, ne 12 Mart sonrası nede 12 Eylül sonrasında yurttaşların bu kadar karamsar olduğu, gelecekten bu kadar umut kestiği bir döneme tanık olmadım” dedi.
"YOKSULLUK TÜRKİYE’NİN BİR SORUNU HALİNE GELDİ"
Anadol konşmasında “Üniversitelerden mezun olan yüzbinlerce gencimiz işsiz sokaklarda dolaşıyor. Hepsinin kafasında yurt dışına gitmek var. Türkiye’de çalışanların, emekçi kesimin yüzde ellisini aşan asgari ücretli var. Asgari ücret, ortalama ücret haline geldi. Yoksulluk Türkiye’nin bir sorunu haline geldi. Pazarlarda sebze artıkları toplayan kadınlar, Tayyip Erdoğan’ın yaptığı toplantılarda güvenlik güçlerinin, polislerin kumanyalarını toplayan çocuklar yüreğimizi burkuyor. Bu kötü tablo bizi çok kötü karamsarlıklara itiyor. Ancak bütün kötü koşullardan çıkmanın tek formülü vardır. Oda örgütlü toplum olmaktır. İdari hukuku şöyle başlar; uygar toplum, örgütlü toplumdur. Bizim bugün yaşadıklarımızın sebebi ve 12 Eylül’ün de üzerinden silindir gibi geçtiği; örgütlü bir toplumun örgütsüz hale getirilmesidir. Yargı son 20 yıllık iktidarın çabaları sonucunda, adalet kavramının tersine işleyen bir mekanizma haline geldi. Örgütlü toplumun oluşması için gerekli koşulları ortadan kaldırdı” ifadelerini kullandı.
İktidarın Türkiye'yi Ortadoğu'ya benzetmeye çalıştığını belirten Anadol, “Ortadoğu’nun bataklığının içindeyiz. Türkiye’nin başında, Türkiye’yi Ortadoğu’ya benzetmek isteyen 20 senelik bir iktidar var. Böyle bir durumda yaşamdan ders alan insanlar, yaşam biçimlerini korumak için, insan gibi yaşamak için, Türkiye’nin Afganistan’a, İran’a, Suriye’ye benzememesi için, gündelik yaşamlarını özgürce sürdürebilmek için Cumhuriyet’in, Cumhuriyet’i kuranların değerinin farkına vardılar. Bu nedenle umutsuz olmamak lazım. Yeter ki biz örgütlü olalım. Birbirimize sıkı sıkıya sarılalım. Örgütlü olmaktan kasıt; illa bir partiye üye olmak, sendikaya üye olmak, meslek odalarına üye olmak değil. Elbette bunların çok ama çok büyük önemi var. Onlar demokrasinin kılcal damarlarıdır. Biz bu tür etkinliklerde, toplumsal hareketlerde dayanışmamızı arttırmamız lazım. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı çıkan kadın hareketine tüm ilerici erkeklerin destek olması lazım. Boğaziçi’nde asil davranış içindeki üniversite öğrencilerine destek olmak lazım. Kendi aramızdaki iletişimi de sürdürmemiz lazım” şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ"
Kemal Anadol etkinlik sonunda izleyicilerin sorularını da yanıtladı. Bergama'nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in sorusu üzerine 1 Mart tezkeresi ile ilgili yaşananları anlattı. 2003 yılında, Amerika’nın Irak’ı işgal etmek için bölgede Türk askerinin bulunmasını sağlayacak olan 1 Mart tezkeresi, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yaptığı konuşmanın ardından AK Parti içerisinden de milletvekillerinin verdiği oylarla reddedilmişti.
Yaşananların tanığı olan ve o günleri detaylı olarak anlatan Anadol; "Bugün birçok kişinin başına gelen belalar 1 Mart Tezkeresi yüzündendir. Türkiye büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştür. Bu tezkere kabul edilseydi; Türkiye bugün Amerikan işgali altında olacaktı" dedi.
Etkinliğin ardından Kemal Anadol, kitaplarını imzaladı.