SONKALEİZMİR-Emek Partisi İzmir İl Örgütü üyeleri bugün Konak Atatürk Meydanı yakınında toplandı. "Açlık sınırında değil, insanca yaşama yetecek ücret istiyoruz" yazılı pankart açan kalabalık, "İnsanca bir yaşam istiyoruz", "İşsize iş, yoksula aş", "İş, ekmek, özgürlük" ve "Zam, zulüm işkence, işte AKP" sloganları attı.
YOKSULLUK SINIRI 25 BİN 365 LİRA
Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar'ın okuduğu açıklamada açlık sınırının 7 bin 786 TL, yoksulluk sınırının 25 bin 365 lira olduğuna dikkat çekildi. Asgari ücretle ilgili hükümet, sendika ve işveren temsilcilerinin söylemlerinin anımsatıldığı açıklama şöyle:
"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, her seneki nakaratı tekrarlayarak 'İşçilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz' diyor. Fakat bugüne kadar açıklanan rakamlar göz önüne alındığında her seferinde, enflasyon ezip geçiyor. İşveren Temsilcisi Özgür Burak Akkol ise 'Çalışanların beklentisini öncelikli görüyoruz' diyerek havucu uzatırken, 'İşletmelerin rekabetçiliği; istihdam, işletmelerin sürdürülebilirliği ve büyümesi, daha fazla ihracat yapması hem çalışanlar hem de ülkemiz için önemli' diyerek de sopayı da sallıyor. En çok üyeye sahip sendika olarak, yani işçilerin temsilcisi olarak komisyona katılan Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 'Asgari ücret 4 aydır herkes tarafından konuşuluyor. Bir an evvel bu rakam belli olsun da bu mesele bitsin' diyerek aslında 'Belirlense de kurtulsak' demeye getiriyor."
"ASGARİ ÜCRETLİLER İÇİN EV KURMAK HAYAL OLDU"
Asgari ücretin bir kişiye göre değil, 4 kişilik bir işçi ailesinin insanca yaşama giderleri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Bugün farklı işkollarında işçilerin asgari ücret üzerine birleşen görüşü ücretin ne kadar olacağı kadar bir biri ardına gelen zamların ve yüksek enflasyonun nasıl devam edeceği oluyor. Zamlar durmadıkça asgari ücretin iyileştirilmesinin bir anlamının olmadığı bir gerçek. İzmir 2021’de yüzde 33 ile dünyada en yüksek kira artışına uğrayan il iken 2022’de yüzde 76 artışla kiralar rekor düzeye ulaştı. Asgari ücretli genç işçiler için ev kurmak hayal oldu, işçiler tekrar iki-üç kuşağın beraber yaşadığı 'Geniş aile'’ evlerinde yaşamaya başladı. Şimdilerde çay molalarında elektriğe ve doğalgaza gelecek zamlar konuşulmakta. Vergi kesintileri yüzünden sene başındaki ücret sene sonunda ya asgari ücret seviyelerine ya da onun altına düşmekte. 2023’te ise çok daha fazla vergi yükü ile karşılaşacağımız aşikar. Demek ki asgari ücretin insanca yaşayacak ücret olmasını talep etmenin yanı sıra zamların durdurulması ve temel tüketim maddelerine gelen zamların geri alınması, vergide adalet talebini de yükseltmeliyiz. Her gün insanca çalışma koşullarından uzaklaşan, ağırlaşan iş yükü, fazla mesai, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri ve sonucunda iş cinayetleri ile daha da çekilmez hale getirilen çalışma hayatını sefaletle taçlandıran sermaye sözcüsü bileşime karşı insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz."
"ZAMLAR GERİ ALINSIN"
Taleplerin de sıralandığı açıklama şöyle devam etti:
"Hükümetin ve sermayenin asgari ücret tespit süresince en istemediği şey işçilerin bulundukları işyerlerinden başlayarak asgari ücreti tartışmaları ve kendi talep ve örgütleri ile alana çıkmalarıdır. Bugün asgari ücret tartışmaları geniş işçi kitleleri açısından bir bekleyiş süreci, işçilerin müdahil olmadan sonuçlanması da kaderin cilvesi olmamalıdır. Biz işçi ve emekçiler olarak 'Vergide adalet, insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz.' Ücretlerin, asgari ücret kadar olan kısmı vergiden muaf tutulmalıdır. KDV başta olmak üzere halkın sırtındaki dolaylı vergiler kaldırılmalı, zenginlere servet vergisi getirilmelidir. İşçi ve emekçilerin eriyen ücretleri gerçek enflasyon oranında artırılmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalıdır."