SONKALEİZMİR-Pandemiden çıkışın en önemli anahtarının aşılama olduğunu vurgulayan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, pandemi sürecine dair dikkat çeken veriler açıklayıp, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya çağrı yaptı.
"TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIĞIN ÇOK UZAĞINDAYIZ"
SONKALE'ye konuşan Çamlı, Haziran ayında günlük 1-1 buçuk milyon dozu bulan aşılama oranının 350-400 binlere, haftasonları ise 200 binlere kadar düştüğünü belirterek şöyle konuştu:
"Bağışıklık sağlayacak düzeyde aşılama oranları şu an yüzde 45'ler seviyesinde. Bu oranın, toplumsal bağışıklık dediğimiz yüzde 80'lerden çok uzak olduğunu görüyoruz. Ülkeyi yönetenlerin rehavete sebep olabilecek açıklamaları ne yazık ki toplumda karşılık buldu. Eskisi kadar maske ve fiziksel mesafe kuralına uyulmadığını, sokaklarda, kafelerde kapalı alanlarda pandemi kurallarına dikkat edilmediğini görüyoruz.
Eylül ayında yaklaşık 7 bin vatandaşımızı kaybettik. Ağustos-Eylül ayı gibi aşılamanın nispeten çok yapıldığını düşündüğümüz aylarda bile 12 bin vatandaşımız önlenebilir bir hastalıktan hayatını kaybetti. Pandemi sürecinde kaybettiğimiz 63 bin vatandaşımızın yaklaşık yüzde 20'sini son iki ayda kaybettik. Sonbahara yaklaşırken kapalı alanlara daha çok girileceğini düşününce vefat ve vaka sayılarının daha da artacağını öngörüyoruz."
"ARTIK VEFATLARI KABUL EDEMİYORUZ"
Salgında kritik seviyelerin 24 Temmuz'dan itibaren aşıldığını söyleyen Çamlı şöyle devam etti:
"Şu anda yüz binde 230'lar düzeyinde vaka sayımız var. Aktif vaka sayımız da 470 binler düzeyinde. Tedbir alınması gerekiyor. Tüm bunlara karşın ülkeyi yönetenlerin ek tedbir almadıklarını, almayı da düşünmediklerini de görüyoruz. Beyanlarında dahi ‘Tedirgin edici bir seviyeye geldik, ama tedbir almayı düşünmüyoruz’ diyorlar.
Her gün 30 bine yakın yeni vaka açıklanırken, aktif vaka sayısı 500 binlere yaklaşırken, her gün 250'ye yakın vatandaşımızı önlenebilir bir hastalıktan kaybederken ve giderek bu sayılar artarken neyin beklendiğini, nasıl bir çözümün düşünüldüğünün, böyle bir pandemi yöntemiyle nereye gidilebileceğinin kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Sağlık Bakanımıza sesleniyorum. Biz artık her akşam 250-300 vatandaşımızın hayatını kaybetmesini kabul edemiyoruz. Tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesini, aşılama konusunda hala tereddüt yaşayanlara yönelik mutlaka etkili çözümler getirilmesini istiyoruz."
"AÇ KAPA İLE BİR YERE GİDİLEMEYECEĞİNİ GÖRDÜK"
Aşılama sürecine de değinen Lütfi Çamlı, şunları söyledi:
"Aşılama yerinde sayıyor. Aşı karşıtlarının aşı olma konusundaki ısrarcı tutumları devam ediyor. Diğer taraftan kamusal alanda da hayat devam ediyor. Aşı karşıtları için getirilmiş PCR kontrollerinin hayata geçemediğini görüyoruz. Bazı konser, tiyatro veya sinema koşullarında aşı bilgileri isteniyor. Ancak düğünler, toplantılar ve AVM girişlerinde bile aşının sorulmadığı, PCR testlerinin de istenmediğini görüyoruz. Aşı olmayan kişilerin toplum sağlığı açısından risk oluşturduğunu ve pandeminin uzamasında önemli rol oynadıklarını unutmamamız gerekiyor. Özellikle kamusal alanda bu kişilere karşı daha etkin tedbirlerin alınması gerekiyor. Epidemiyolojik veriler bilim insanları ile paylaşılmıyor. Bu veriler olsa ne derece tedbir alınabileceği belirlenebilir. Kapalı ortamdaki çalışma koşullarından toplu taşımaya kadar birçok alanda hayata geçirilebilir. Aç-kapa’larla bir yere gidilemeyeceğini gördük. Derhal bir adım atılarak sağlık meslek örgütleri ve yerel yönetimlerle iş birliğine geçilmesi gerekiyor."
"TEDBİR OLMADAN YÜZ YÜZE EĞİTİM BAŞLADI"
Yüz yüze eğitimin başlamasının pandemi sürecine etkisini de değerlendiren Çamlı sözlerini şöyle tamamladı:
"Tedbirler uygulanmadan yüz yüze eğitime başlandı. Aşılama oranlarına dikkat çekmiştik. Hala eğitim alanında çalışan emekçilerde etkin bir aşılama oranına ulaşılamadığını görüyoruz. Aşılanmayan kişilere karşı PCR kontrolleri önerilmişti, bunda da ciddi sorunlar var. 12 yaş üstü çocukların aşılanmasına geç başlandı. Sınıfların yapısı ile ilgili önerilerimiz olmuştu. Sınıfların 30 kişinin altına indirilmesi, ek dersliklerin yapılması, ikili-üçlü tedrisata geçilmesi gibi önerilerimiz oldu. Ancak bunlar dikkate alınmadı. Hatta İzmir'de depremden zarar gören okullardaki öğrenciler yakınlardaki eğitim kurumlarına yönlendirildi. Böylece buralarda sınıf mevcudiyetleri yoğunlaştı. Sağlık bakanımız da şu anki vakaların yüzde 70'inin 0-17 yaş arası olduğunu söylüyor. Artık etkin tedbirlerin alınması lazım"