SONKALEİZMİR- Bir hastanın pompalı tüfekle gelip katliam yapacağını söylemesi, ardından yaşanan panik anları ile gündeme gelen Bayraklı'daki İzmir Şehir Hastanesi’nde sağlık çalışanları ayağa kalktı. Yaşanan olayların ardından tam gün iş bırakma kararı alan sağlık çalışanları, bugün hastane önünde bir basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi.
İzmir Sağlık Platformu adına açıklama yapan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kaynak, "Yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddet zemin hazırlanmıştır. Bu ülkede en az 80 beyaz kod verilen ve son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet vakası asla rastlandır değildir asla mazur görülemez, asla hiç bir bahanenin arkasına gizlenemez" dedi.
AVM GİBİ GÜVENLİK ALINIYOR
Sağlık Bakanlığı'nın gerekli önlemleri almadığını belirten Kaynak, "Sağlık kurumların sıradan bir AVM'deki gibi güvenlik önlemi alınmamakta. Sağlık Bakanlığı bu konuda yapılan uyarılara cevap bile vermemektedir. Siyasetçilerin yasama organlarının konuya ilgisizliği dikkat çekicidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1 Ağustos 2022'de yapılması teklif edilen sağlıkta şiddet özel oturumu önerisine tavır alan milletvekilleri genel kurul salonuna girmeden kuliste oturmuş ve özel gündemli toplantının gerçekleşmesini engellemişlerdir. Başka ülkelerde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulayanlara çok ağır yaptırımlar uygulanırken ülkemizde mümkün olduğu kadar hafifletici sebepler gerekçesiyle neredeyse saldırganlar yargılanmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Süleyman Kaynak şöyle devam etti: "Bayraklı Şehir Hastanesi'ne silahla gelen şahıs silahına el konulup serbest bırakılması durumun vehametini gözler önüne sermektedir. Şimdiye kadar sağlık kuruluşlarında şiddeti önleme adına bir kaç göstermelik acil butunu koymaktan, bir kaç hastaneye göstermelik çalışmayan ve ya herkesin elini kolunu sallayarak geçtiği x rayleri koymaktan başka Sağlık Bakanlığı ne yapmıştır? Kurumlarda geniş bir denetleme yapılmadan gerçek anlamda çalışan güvenliği sağlanabilir mi? Yetersiz ve yetkisiz güvenlik elemanlarıyla bu işin çözülemeyeceği ortadadır. Hastane polislerinin ve güvenlik görevlilerinin sayısı ve yetkileri mutlaka arttırılmalıdır. Şehir hastanelerinin güvenliği bu hastaneleri işletmekte olan inşaat şirketlerinin sözleşme yaptığı özel güvenlik şirketlerine verilmiştir. Ne İçişleri Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü ne de Sağlık Bakanlığı bu konuda hiç bir şekilde bugüne kadar sorumluluk almamışlardır. Hastanelerin geçiş noktalarında denetimli geçiş sağlayan aktif güvenlik elemanları görevlendirilmelidir ve bu konuda İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı doğrudan güvenlik açısında sorumluluk almalıdır. Acilen bu konuda ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemeler yapılmak zorundadır. Sağlık kurumlarında çok ciddi ve koruyucu ve şiddeti önleyici engelleyici insan gücü, sağlık polisi, emniyet güçleri elektronik ve görsel kontrol mekanizmaları acilen hayata geçirilmelidir."