Kahramanmaraş merkez üslü depremlerin hemen ardından yola çıkan ekip, Hatay ve Osmaniye'de 11 gündür yürütülen çalışmaların ardından kente döndü. Olağanüstü çabayla çalışan ekip, hem kurtardıkları canların mutluluğunu hem de kayıpların üzüntüsünü yaşıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı İsmail Derse, arama kurtarma çalışmalarının yanı sıra İskenderun Limanı'ndaki yangına müdahale ettiklerini, ekip olarak 6 kişiyi enkazdan kurtardıklarını, diğer ekiplerle birlikte de onlarca cana ulaştıklarını ifade etti.
İzmir İtfaiyesi Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürü Yaşar Korkmaz da 42 personel, 12 araç ve 3 sertifikalı köpekle yola çıktıklarını, Osmaniye'de 5 ve Antakya'da da 6 gün arama kurtarma çalışmalarına katıldıklarını belirtti.
İzmir İtfaiyesinde paramedik olarak görev yapan Timuçin Arslan, kendileri açısından unutulmayacak anlara şahit olduklarını, can kayıplarını görünce üzülürken kurtarılan kişilerle yeniden ayağa kalktıklarını anlattı.
Arslan duygularını, "Yoruluyorsunuz, susuyorsunuz ama bunları dile getiremiyorsunuz, vücudunuz hissizleşmiş. Bu acının tarifi yok. Enkaza giriyoruz 3. kattaki insan 6. kattaki bölüme geçmiş. Sol köşedeki odalar diğer yöne geçmiş." sözleriyle ifade etti.
"Nokta atışı yapıyorlar"
İzmir İtfaiyesinde köpek eğitmeni olarak görev yapan Muhittin Çakar, yaralıların enkaz altından çıkarılması noktasında arama köpeklerinin büyük faydasının görüldüğünü aktardı. Deprem bölgesinde Mars, Asil ve Bety isimli sertifikalı köpeklerle görev yaptıklarını anlatan Çakar, şunları kaydetti:
"Osmaniye'deki bir enkazda köpekler aynı yerde havladıktan sonra ekibimizi oraya yönlendirdik. Bir genç kızımızı çıkarttılar. Köpeğimizin işaretlediği yerleri ekiplere gösterip ayrılıyorduk oradan. Daha sonra Hatay'a geçtik. 6. gün bir hamile kadına ulaştık. Köpeğimiz bir reaksiyon gösterdi. Köpeklerimiz kazazedeye nokta atışı yapmak isterler. En uç noktaya ulaştığında havlayıp bize işaret veriyorlar. Kurtarma ekibine canlı olduğunu söyledim. Köpeklerimiz çok net cevap aldıkları için çalışmayı bırakamadım, ekibe yardımcı oldum. Çok ufak delik açtık. Kişinin sesini aldığımızda ekip ve ben 27-28 saattir uyumuyorduk, yorgunluktan bitiyorduk, o an vücudunuz her şeyi kapatıyor, dinçlik geliyor, bir an önce kurtarmak istiyorsunuz. 6 saat sürdü çıkarmamız. Hamile bir bayandı. Zarar vermemek için çok uğraşıyorsunuz. Bu mutluluğun tarifi yok."
İtfaiye eri Pelin Parlak da Hatay'da yaşadıklarının meslek hayatının dönüm noktası olduğunu dile getirerek, "Ses almak çok iyi geliyor insana. Birine daha ulaşabilmek, birinin çıkartılması ekibin bütün yorgunluğunu alan, kötülükleri unutturan, bize orada tekrar çalışma gücü veren bir süreç oldu. Bizim için çok kıymetli. Orada bir taşın sürtmesi, 'Evet buradayım' diyen bir inilti bile çok kıymetliydi. Tam yerini tespit edemediğimiz bir kadın vardı. 128. saatte ulaştık, umutlarımızı tekrar yeşertti." sözlerine yer verdi.