İzmir Barosu önünde toplanan avukatlar ve İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye evam” sloganları attı.
''ASLA TESLİM OLMADIK''
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Bir utanç günü hukuk adına, demokrasi adına, insan haklarına adına. Varlıkları bile belli olmayan tanık ve delillerle karar verildi. Mahkumiyet kararı hukukla alakalı değil; özgürlük, demokrasi isteyen insanların baskı altına alınmasıdır. Asla teslim olmadık, biat etmedik, teslim olmayacağız. Hiçbir mahkeme kararı, mahkumiyet kararı, bu mücadeleyi değersizleştirmeye, yok saymaya yetmeyecek. Gezi, kurumlarla kişilerle alakalı değil. Gezi bu ülkede yaşayanların özgürlük ve demokrasi feryadı. Atanmış mahkemelerde bu kararı sizden öncekiler gibi verebilirsiniz ama bilin sizden sonrası da var. Yargıyı bu hale getirenler, bağımlı hale getirenler mutlaka hesap verecekler. Teslim olmamanın göstergesi olarak buradayız bu akşam. Bundan sonra hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Ellerindeki araçlarla, medyayla, devletin tüm kurumlarıyla yalan söylüyorlar. Savunmaları, gerçekleri yurttaştan gizliyorlar ve bunun suç olduğunu düşünmemizi istiyorlar'' şeklinde konuştu.
TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir ise “Bu iktidarın düzenlediği bu senaryonun altına imza atanlar için utançtır. Gezi onurumuzdur, sorgulanamaz” dedi.
İzmir Tabip Odası adına konuşan Fatih Sürenkök de “Gezi’nin doktorlarıydık, bizi yargıladılar. Gezi, TTB’nin mücadele alanıydı. Stajyer hekimlerin polis şiddetinde çalışma alanıydı. Sivil ve resmi polislerin kafalarına vurduğu insanları tedavi etti TTB Gezi’de. Bakanlık bunla ilgili yasa çıkardı, 'Hekimler acil müdahale yapamaz', biz hekimliğin diplomasını Bakanlıktan, saraydan almadık. Biz bu Gezi’nin içindeydik, olmaya devam edeceğiz. Bu ülke AKP Saray karanlığından kurtulmak istiyorsa Gezi ruhunu devam ettirmek zorunda. Bu insanlarla helalleşmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye Barolar Birliği Yönetiminden Ercan Demir ise “İzmir Barosu olarak Gezi direnişin en başından sonuna içindeydik. Bu tutuklamalara insanı ve hukuki olarak seyirci kalmamız vicdani olarak mümkün değil. Gezi yargılamalarında belki kitlesel bir duruşla engelleyememiş olabiliriz ama artık cezalandırma ve tutuklama karşısında hepimiz bunun parçasıysak bu arkadaşlarımızın yanında mücadelenin içinde olmamız gerekiyor. Taksim Dayanışması üyesi arkadaşlarımızın tutuklanması dışında Gezi mücadelesinde yer alan herkesi, arkadaşlarımızı bu mücadeleye yeniden çağırmak zorundayız. İktidarın yargı eliyle yarattığı bu zulümden korkmadığımızı Can Atalay’ın haykırdığı gibi haykıracağız” şeklinde konuştu.