Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Ankara'da gazetecilerle bir araya geldi ve gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. İnce'nin konuşmasından satır başları şu şekilde:
BÖYLE SİYASET OLMAZ
– Seçim yaklaşıyor. Kronometre çalışıyor artık. Ortada bir anayasal tartışma var. Altılı Masa'nın da bu tartışmaya dahil olması, itiraz etmesi bizi memnun etti. Dün akşama kadar hiç konuştukları yoktu. “Yeneceğiz” diyorlardı, ilk kez bu konuya değindiler. Türkiye şans devleti olamaz. Böyle siyaset olmaz, bu doğru değil.
ERDOĞAN HEP MAĞDUR ZATEN
– Anayasaya uygun mu? Değil mi? Önce buna bakacaksınız. Meclis Başkanı Şentop, komisyon raporunda “Ben yazmışım” diyor. Komisyon raporu zurnanın son deliği, sorunu çözmez. 2014'te ve 2018'te seçilmiş Erdoğan hep mağdur zaten, 20 yıldır mağdur. Anayasa'yı kendimize göre uyduramayız.
YSK'YA DA AYM'YE DE GÜVENMİYORUZ
– Abdullah Gül yedi yıllığına Cumhurbaşkanı seçilmişti. 2012'de 19 Ocak'ta bir değişiklik yapıldı. Sırf Abdullah Gül'ün yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek için değişiklik yapıldı ve denildi ki: “Cumhurbaşkanı'nın görev süresi 7 yıldır, yeniden seçilemez.” Bununla ilgili kanun çıkartıldı. 2017'deki değişiklikte de özel hüküm konmalıydı. Bu doğru değil, aday olamaz!
DÜN İLK KEZ AYKIRI SES ÇIKARDILAR
– Mağdur olurmuş, partisinin oyu artarmış beni ilgilendirmiyor. Muhalefet düne kadar sesini çıkarmadı, nasıl olsa seçimi kazanacağız diyerek. Anayasa çiğnenirse çiğnensin. Gelen tepkiler üzerine dün ilk kez bu konuda bir aykırı ses çıkardılar. Bu keyfiliktir. Hukuk devletinden kaçmaktır. Bu Türkiye'yi şans devleti yapmaktır. Eğer aday olursa 2028'de yeniden aday olur. Meclis erken seçime giderse 2028'te bir daha aday olur. Bu teslim olmak demektir. Biz YSK'ya da, Anayasa Mahkemesi’ne de güvenmiyoruz. Onun içinde itiraz etmiyoruz.
BUNU ÇÖZMEYE ZEKAM YETMEZ
– Seçimin tarihini belirledi. Komedi burada başlıyor zaten. Kuralları da o belirledi. Yani ittifakların yapısının nasıl olacağını o belirledi. Barajın kaç olacağını o belirledi. Yeter söz milletindir, 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara kadar CHP'ye söylemiş olduğu bir şey. Şimdi iktidar muhalefete söylüyor bunu. Demokrat Parti ve CHP aynı ittifakın içinde. Demokrat Parti lideri İsmet İnönü'ye laf ediyor. Ben bunu çözemedim, zekam yetmiyor.
SEÇİMDEN SONRA DOLAR 35 LİRA
– Seçimi kazanmak için her türlü yola başvuracak. Kaybetme ihtimali bile EYT'yi çözdürüyor, hac mevsimini düşünüyor. 20 yılın içinde hiçbir zaman böyle hesaplar yapılmamıştı. Kaybedecek bir iktidarı, hiçbir seçim kanunu kurtaramaz.
– Seçimi kazanmak için akıl dışı yöntemlere başvuruyorlar. Marketlere baskı yapıyorlar, üreticilere baskı yapıyorlar, bankalara baskı yapıyorlar, tekstil sektörüne baskı yapıyorlar, mobilya sektörüne baskı yapıyorlar. Bunun bedeli seçimden sonra çok ağır olacak. Şimdi söylüyorum, seçimden sonra dolar 35 lira! Hiç kaçarı yok. Çünkü yöntemler akıl dışı.
ADAYINIZIN KİM OLACAĞIYLA İLGİLENMİYORUZ
– Üflesen yıkılacak bir iktidar var. Muhalefet umut olamıyor. Çözülmüş bir sorunu tekrar gündeme getirecek bir muhalefet var. Milletin tenceresi kaynamıyor, herkes geçim sıkıntısı içerisinde. Bu kötü gidişin ortasında Memleket Partisi olarak bir seçenek sunuyoruz ve Altılı Masa’ya da bir kez daha sesleniyorum: Sizin Cumhurbaşkanı adayınızın kim olacağıyla ilgilenmiyoruz. Kimi istiyorsanız onu yapın ama seçimden önce açıklayın, seçim sonrasına bırakmayın.
SEÇMEN LİSTESİNİ ARAŞTIRALIM
– 51 gün yetmiyor. Bunu yapan olarak söylüyorum. 13 vilayete gidemedim. Biz üyelerimizle adayımızı seçeceğiz. Altılı değil 26'lı masa kurun seçmen listelerini tarayalım. 62 milyon seçmeni inceleyelim, bu konuda masa kuralım. 200 bin sandığı nasıl sağlayacağımızı 26'lı masa kuralım, sandıkları kontrol altına alalım. YSK'dan daha iyi örgütlenmişler de şu da bu da hiç inanmıyorum buna. 2018'de de bunu dediler birçok sandığa gözlemci koymamışlar. Altılı Masa'ya teklifim 26'lı masa kurun seçmen listesini araştıralım. Sandıklara sahip çıkalım. Bu konuda işbirliği yapalım.
SANDIĞA GİTMEKTEN VAZGEÇMEYİN
– Erdoğan seçimde yenilirse gider mi? Tartışmak bile abes. Burası muz cumhuriyeti değil. İstanbul'da nasıl gittiyse gider. Bu düşünceye kapılmasın milletim. Sakın sandığa gitmekten vazgeçmeyin. Katılım ne kadar yüksek olursa, iktidarı değiştirmek o kadar kolay olacak. Gerçeklikten kopmuş bu Erdoğan'ın gitmesi lazım.
YETENEKSİZLER ORDUSU BAKANLAR
– Paris metrosunun damı akıyormuş, İngiltere'de Fransa'da sokakta insanlar aç geziyormuş, buna inanan var mı? Neredeyse Fransızlardan IBAN isteyecek. Bu gerçeklikten kopmaktır. Somalilerin IMF borcunu ödeyen Fransızlara da para gönderirse şaşırmam. Verdiği hiçbir sözü tutamamış. Böyle bir ortamda yeteneksizler ordusu Bakanlar var. Öğretmen maaşları yüksek diyen Milli Eğitim Bakanı, gözleri ışıldayan Maliye Bakanı.”