Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Antalya Konyaaltı kent meydanında halka hitap etti.
“SORUNLARI BİLİYORUM”
İnce şunları söyledi:
* “Bugün sizlere burada tarımı anlatmak isterdim. Yani milli gelirin yüzde 2'sini tarıma ayırıp tarıma dayalı sanayiyi destekleyip Türkiye’yi ucuz et, ucuz süt, ucuz yumurta, çocuklar sağlıklı beslensin bunun ayrıntılarını anlatmak isterdim. Bugün size burada eğitimi anlatmak isterdim. Hemen evinizin yanındaki okullarda okumanızı, tarikat yurtlarına muhtaç olmamanızı, bunların ayrıntılarını anlatmak isterdim. Bugün size burada, demokrasimiz ile turizmimiz arasındaki bağı anlatmak isterdim. Yani demokrasisi beş yıldızlı olmayan bir toplumun, turizmi gelişmez. Ancak yatak satarsın.
* Demokrasi ile hukuk devleti ile turizm arasındaki bağı anlatmak isterdim. Bugün size burada Erdoğan’ı 21 yılda Türkiye’nin Merkez bankasını nasıl boşalttığını, tarımını nasıl bitirdiğini, sokaklarını nasıl sığınmacılarla doldurduğunu, 21 yıldır deprem vergilerini toplayıp depremle ilgili hiç önlem almadığını, bütün bunları anlatmak isterdim. Fakat bunlardan daha önemli bir sorunumuz var. Yani Antalya’da kota koyuyorlar domates üreticisi zarar ediyor, bunu biliyorum. Esnaf siftahsız dükkan kapatıyor. Bunu biliyorum.
“MUHARREM İNCE'NİN ABDESTİNDEN ŞÜPHESİ YOK”
* Şimdi bakınız değerli gençler, bu ülkede tam 45 gündür uğraşıyoruz. 45 gündür her gün bir iftirayla karşı karşıyayız görüyorsunuz değil mi? Sosyal medyadan. Vız gelir tırıs gider. Onlarla ilgilenmiyorum. Muharrem İnce'nin abdestinden şüphesi yok. Hiç merak etmeyin, onlar FETÖ’cülerin, kaçak FETÖ’cülerin, bit yavrularının işleri onlar. Onlar bit yavrusu. Onlar bunu yapsınlar hiç önemli değil.
“ERZURUM'DA EKREM İMAMOĞLU’NA YAPILAN AYIPTIR”
* Ama dün memleketimizde ilginç bir şey oldu. Bakın ayın 14’ünde seçim var seçim demek şölen demektir. Seçim demek demektir. Demokrasi demektir sandıkta gelen sandıkla gider ama dün Erzurum'da Ekrem İmamoğlu'na bir şey yapıldı. Bakın, bir İçişleri Bakanı’nın görevi seçim güvenliğini sağlamaktır. Seçimin sonuçlarını sağlama almak değildir. İçişleri Bakanı ‘Az bile' diyor. Belediye başkanı ‘Burası Erzurum' diyor. Emniyet müdürü seyrediyor. Vali seyrediyor. Şimdi Antalya’dan sesleniyorum; Bu ayıptır! Bu demokrasiye bir lekedir. Bu kara bir lekedir.
“ERDOĞAN'A SESLENİYORUM”
* Erdoğan’a sesleniyorum; derhal o içişleri Bakanı’nı, o Vali'yi, o Emniyet Müdürü'nü görevden al. Bunların sicili bozuk. Bunlar Ankara’nın göbeğinde, başkentin göbeğinde kendi evlatlarını öldürdüler. Onun kanının izini bile sürmediler. Üstünü kapattılar. Bunlar sicili bozuk insanlar. Demokrasiye bir lekedir bu. Yani, siz kim oluyorsunuz da Türkiye’nin en büyük kentinin Belediye Başkanı Erzurum'a gidemeyecek mi? Hepimiz istediğimiz yere gideriz. Ben Antalya’ya giderim. Öbürü Rize’ye gider. Öbürü Erzurum'a gider. Öbürü Diyarbakır'a gider. Türkiye’de dört Cumhurbaşkanı adayı var. Hepimiz kampanya yapıyoruz.
“ASKER VE POLİS ERDOĞAN'IN DEĞİL DEVLETİNDİR”
*Ama Erdoğan’ın bizden bir farkı var. Erdoğan’ın bizden farkı şu, bizim güvenlik çünkü 4,5 sene beş sene önce bu millet ona bir yetki verdi. Dedi ki; al bu memleketi yönet. Şu anda bizi korumak, Sinan Oğan'ı korumak, Kemal Kılıçdaroğlu’nu korumak, kendini korumak Erdoğan’a ait. Ama onlar böyle yapmıyor. Asker, polis devletin askeri polisidir, Erdoğan’ın değildir.
* Orada taş atılırken Ekrem İmamoğlu'na polisler seyredemez. Olamaz böyle bir şey. Sen bu ülkenin silahlı kuvvetlerini polisini askerini rakiplerine karşı kullanamazsın. Yabancılara karşı, düşmanlara karşı kullanırsın ancak. Tekrar söylüyorum; O İçişleri Bakanı’nı, o Vali'yi ve Emniyet Müdürü'nü görevden almalıdır.
“BU ÜLKEDEN KORKAR OLDUM”
* Bu ülkeden ürker oldum artık. Ürküyorum artık. Bu nasıl bir şeydir? Başkentin ortasında kendi evlatlarını öldürdüler, üstünü kapattılar. Belediye başkanına bir şehirde taşlı saldırı yapılıyor, böyle bir şey olamaz. Bu ülkeden korkar oldum. Ürker oldum. Onun için çok üzgünüm. Yani bugün turizmi anlatamadığım için, tarımı anlatamadığım için.
“CUMHURİYET SAVCILARI NEREDE?”
* Biz ayın 14’ünde savaşa girmiyoruz, seçime giriyoruz seçime. Kim kazanırsa Cumhurbaşkanımız olacak. Yani bu ülkede Muhammet Yakut, Ali Yeşildağ savcı oldu ya. Bu meczuplar savcı oldu savcı.
“MAFYA DEVLETİ YAPTILAR TÜRKİYE'Yİ”
* Buradan bu ülkenin savcılarına sesleniyorum; sizin önünüzde Cumhuriyet Savcısı yazıyor. Siz bu Cumhuriyetin savcılarısınız. Bu Ali Yeşildağ'ı, bu Muhammet Yakut'u, bunları görmüyor musunuz? Bunlar mı? Bu ülkede savcı. Mafya devleti yaptılar, Türkiye’yi mafya devleti. Asker emrinizde, polis emrinizde, silahlar emrinizde, güvenliği sağlamak zorundasınız. Bizim silahımız yok, bizim sözümüz var. Ama merak etmeyin, sözle boğarız sizi, sizle boğarız.
“NEFRET DİLİNİ TERK EDİN!”
* Erdoğan’a ve İçişleri Bakanı’na sesleniyorum, bu nefret dilini terk edin. Bu nefret dilini bırakın. Adayların, aday yardımcılarının güvenliğini sağlamak sizin işinizdir. Bakın eski Türkiye ne kadar da iyiymiş değil mi? Eski Türkiye’de seçime belli bir zaman kala, İçişleri Bakanı Ulaştırma Bakanı, Adalet Bakanı istifa ederdi. Onların yerine büyük olasılıkla müsteşarlar gelirdi. Tarafsız görev yaparlardı. İçişleri Bakanı’nın görevi, seçimin sonucunu garanti etmek değildir! İçişleri bakanının görevi, seçim güvenliğini sağlamaktır! Değerli Antalyalılar, bakın bu seçim bir yarış, bu seçim bir yarış.
“ÜÇÜNCÜ YOLUZ”
* Ben yıllardır meydanlardayım. İlk kez bu kadar genç görüyorum. İşte her gittiğim yerde gençler bana bu hareketi yapıyorlar, öğrenmişler. Türkiye’nin her yerinde. Hatta 18 yaşın altı bile var. Onlarda bunu yapıyorlar. Nedir bu? üçüncü yol! ‘Ne Sağdan, Ne Soldan Atatürk’ün Yolundan!' ‘Ne Cumhur, Ne Millet, Tek Yol Memleket!'”
“MİLLET İTTİFAKI BENİ DESTEKLESİN”
Alanda bulunan gençlerden 3'er kişiyi ikna etmelerini isteyen Muharrem İnce, bir gencin AKP’li ailesini ikna ettiğini öğrenince konuşmasını şöyle sürdürdü:
* “Ya bir de bana diyorlar ki; Sen millet etti farkının oyunu bölüyorsun. Ben Cumhur ittifakının oyunu bölüyormuşum! Bana yanlış söylüyorlar. Burada ailesi Ak Partili olanlar kimler? Siz Memleket partilisiniz! Ya arkadaşlar, bence millet İttifakı çekilsin! Beni desteklesinler seçim garanti! Ya zaten, bak millet ittifakının oyları kemik zaten.
* Burada da ayrı bir yol var, üçüncü bir yol var! Bunlar size gelmiyor, bunlar AK Parti’den buraya gelmiş! Gelin çekilin beni destekleyin hadi buradan yürüyelim.”