Sevtap Şensarı, 2000 yılında eşinden boşanan ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren iş insanı H.S.T. ile dini nikahla birlikte yaşamaya başladı. İddiaya göre, erkek çocuğunun olmasını isteyen H.S.T., 2015 yılının ocak ayında konuyu Şensarı'ya açtı, doğacak çocuklarının kütüklerini ise resmi nikah yapıp üzerine alacağını belirtti. Şensarı, bunu kabul edip H.S.T.'ye ait olduğu iddia edilen spermle Kıbrıs'a gitti. Çocukların erkek olması için burada embriyo seçimi yapıldı, tüp bebek tedavisine başlandı.
ŞİDDET GÖRMEYE BAŞLADI, DAVA AÇTI
Hamile kalan Şensarı, aynı yıl eylül ayında 2 erkek çocuk dünyaya getirdi. Şensarı, çocukları ne zaman kütüğüne alacağını sorduğu H.S.T.'den şiddet görmeye başladığını ve bunun dozunun yıllar içinde çok yükseldiğini belirterek, Karşıyaka 3'üncü Aile Mahkemesi'ne 2018 yılında nafaka ve babalık davasının yanı sıra babalığın benimsenmemesi nedeniyle 500 bin TL'lik tazminat davası açtı.
Mahkeme, DNA testi için örnek vermeye yanaşmayan H.S.T. hakkında yakalama kararı çıkarttı, testin sonuçlanmasını beklemeden her bir çocuk için aylık 2 bin TL nafakaya hükmetti.
Ancak geçen yıl kasım ayında H.S.T. örnek verdi. İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından yapılan DNA testinin sonuçları çıktı. Sonuçlara göre, ikizlerin babasının yüzde 99,99 oranında H.S.T. olduğu belirlendi.
Bu arada DNA için örnek veren H.S.T., sonuçlar çıkmadan spermlerinin Şensarı tarafından çalındığını iddia ederek Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılık H.S.T.'nin yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararı verdi. Kararda, H.S.T.'nin daha önce de aynı sebeple suç duyurusunda bulunduğu ve daha önce de kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirtildi.
?'SPERM, TAŞINIR BİR MAL OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ'
Atıf yapılan bir önceki takipsizlik kararındaki şu ifadeler ise dikkat çekti:
"Şikayetçinin herhangi bir şekilde spermlerinin çalınıp kullanılmasının söz konusu olamayacağı, ayrıca spermlerin çalınmasının, TCK'nin hırsızlıkla ilgili düzenlemelerinde belirtilen taşınır bir mal olarak değerlendirilemeyeceği, bu itibarla da hırsızlık suçundan soruşturmanın söz konusu olamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca sperm elde edilmesinin kişinin birtakım fizyolojik değişimleri ile meydana gelebilecek sonuç olduğu düşünüldüğünde, şikayetçi tarafından kendisinin herhangi bir ortamda sperm elde edilmesine yönelik rızası dışında bir işleme tabi tutulduğu da ileri sürülmemektedir. Bu itibarla, sperm hırsızlığından ve hırsızlandığı düşünülemeyen spermler nedeniyle şantajın ve tehdidin söz konusu olamayacağına karar verilmiştir."