CHP grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi: “Bir Kısım anne Meclis’ten içeri alınmamış ve gözaltına alınmışlar. Anneler çocuklarının üzerine daha fazla titrerler. Annelerin söylemleri varsa neden polisleri annelerin üzerine salıyorsunuz? Bütün annelerin bizim başımızın üzerinde yeri var. Sizin için sonuna kadar çalışacağım.
KASTAMONU’YA GAZİLİK UNVANI TEKLİFİ
Kastamonulular çalışkan insanlar. Milli Kurtuluş savaşında büyük mücadele veren insanlar. İstiklal Yolu diye bir yolumuz var. Kastamonu’nun bizim tarihimizde önemli bir yolu var. Kastamonu’ya gazilik unvanın verilmesi için kanun teklifimizi verdik. Gelin hep beraber Kastamonu’ya gazilik unvanını verelim. Umuyorum Parlamentoda bütün milletvekilleri bu unvanı Kastamonu’ya verirler.
Ali Topuz’u kaybettik. Hepimizde emeği var. Yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda bir yardım severdi. Anılarını kitaplaştırdı, orada çok önemli hatırlatmalar var.
İbrahim Çolak. Dünya jimnastik şampiyonasında altın madalya kazandı. Busenaz Sürmeneli, boksta altın madalya kazandı. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum.
TERÖRÜN BİR AMACI YOKTUR
Terörün bir amacı yoktur, insanları yıldırmak düzeni bozmak için yapılan bir olaydır terör. Biz hep beraber bayrağımızın altında huzur içinde yaşayalım istiyoruz. Uluslararası terörde de bedel ödedik. Terörün bir iç boyutu bir de uluslararası tarafı vardır. Eğer uluslararası ilişkiler gerçekten terörün önlenmesi konusunda mücadele verilirse terörü hep birlikte sonlandırabiliriz. Dış politikanın çok iyi yapılması ve sürdürülmesi gerekir. Türkiye’de izlenen dış politikanın yanlış olduğunu söylemiştim. Biz ‘Yurtta barış dünyada barış’ı savunan bir zihniyetteyiz. Devletlerin çıkarı akılcı politikalar üzerinedir.
Duygusallıktan uzak akılcı politikalar. Biz kendi ülkemizin çıkarlarına bakarız. Efendim Suudi Arabistan Kralı bana şunu yaptı bunu yaptı, beni hoş karşıladı. Kendilerine geçmişten ders çıkarın dedik. Aynı yanlışı tekrar edemeyiz. Dış politika ülkeler arasında derin yarılmalara yol açabilir. Bugünkü dış politika düşman kazanan bir politikadır. Bunun 180 derece değişerek dost kazanan bir hale getirilmesi gerekir. Biz neden onların iç işlerine katılıyoruz.
Suriye’de yaralanan teröristleri Türkiye’ye getirdiler gizli gizli tedavi ettirip sonra Suriye’ye gönderdiler. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovmak değil dokuz köyde karşılamak gerekir. Maceracı bir dış politikadan uzak durmak gerekir. Macerayı odak noktası seçen bir dış politikanın Türkiye’yi nerelere soktuğunu örnekleriyle görebiliriz. 3 milyon 600 bir Suriyeli Türkiye’de. 40 milyon TL harcadık onlar için. Ben başka bir hükümetin toprak bütünlüğüne saygı göstermezsem düşman kazanırım. Bugün neredeyse dünyanın tümünü düşman kazandık.
TRUMP AĞZINA GELENİ SÖYLÜYOR
Orta Doğu egemen güçlerin at koşturdukları bir alandır. Dolduruşa gelip egemen güçlerin ateşi tutan maşası olmayın. Onların çıkarlarına hizmet etmeyin. Eyy Trump diye celallendiler Trump bir ayağa kalktı. Emret Trump dediler götürüp Papaz’ı teslim ettiler. Kimin itibar kaybı, yutamayacağın lokmayı ağzına almayacaksın. Trump şimdi ağzına geleni söylüyor bizimki şaka yapıyor diyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni Trupm kadar aşağılayan bir lider çıkmamıştır. Bunlardan bir tek kelime söz çıkmamıştır.
Beyefendi şimdi ‘fetihten’ söz ediyor. Bir ülkenin en tepe noktasında oturan bir kişi nasıl böyle bir söz söyler. Türkiye yönetilmiyor. Tarafsızlıktan yana olan danışılan bir ülke olsun Türkiye dedik. Orta Doğu batağında ne işi var Türkiye’nin dedik. Türkiye’nin geleceği için bütün yanlışları düzeltmesi için bu orduya yetki verdik. 17 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni adeta savaş ortamına kim getirdi? Şehitlerimizin sorumlusu kim, kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. Anneler bunun hesabını sormak zorundalar.
BAŞKA PARTİNİN SEMBOLÜ AMBLEM OLDU
Beyefendi gitti İhvan kardeşliğinden söz ediyor şimdi. Bir başka partinin amblemini kendi amblemi haline getirdi. İhvan’ın işaretini logosunu kullanmak için bir şeyler uyguluyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nde bu bir ilktir. İstedikleri gibi dış politikayı iç politikanın malzemesi haline getirdiler.
Gazi Mustafa Kemal, “zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir” diyor. Türkiye’yi bu noktaya kimler getirdi? Yazık değil mi annelere, yazık değil mi çocuklara.
Dış politikanın milli olması lazım dedik. Ülkenin çıkarları esas alınır dış politikada. Kahraman ordumuz Suriye’deyken bütün anneler çocuklarının sağ salım dönmesini isterler. Hepsinin sağ salim dönmesini isterler. Orada görev yapan şehit düşen gazi olan, hayatlarını bizim için harcayan herkese şükran borçluyuz. Ama hala buradan acaba partimize nasıl çıkar sağlarız çabası içindeler.
‘SİZİN NE İŞİNİZ VAR ORADA? İNSAN BİRAZ UTANIR’
Barış Pınarı Harekatı koordinasyon toplantısı yapılıyor, bu toplantıya Mustafa Şentop, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı… Elbette olabilir. TBMM Ak Parti Grup Başkanı Naci Bostancı da katılıyor. Senin ne işin var orada? Numan Kurtulmuş, Hayatı Yazıcı, Mahir Ünal, Ömer Çelik… Sizin ne işiniz var orada? İşte bu parti devletidir. Yaptığı işin yanlış olduğunu onlar da biliyor Cumhurbaşkanlığı sitesine koyuyorlar ama isimlerini yazmıyorlar. İnsan biraz utanır. Bu toplantı Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin bir kişinin iki dudağının arasına bırakılmasıdır.
AL KOLTUĞUNU BAŞINA ÇAL
Buradan milletimizin her bir ferdini partimiz saflarına katılmak için davet ediyorum diyor. Ordu savaşta sen bini kullanarak partine üye toplamaya çalışıyorsun. Ordumuz orada mücadele ederken Erdoğan Ak Parti’ye nasıl oy devşirebilirimin hesabı içinde. Türkiye nerede bu beyefendi nerede? Hayatımda böyle bir devlet anlayışı ile hiç karşılaşmadım. Al koltuğu başına çal. Milletten nasibini almamış diyor Millet İttifakı için. Ankara’yı aldık, İstanbul’u aldık. Almayan sensin.”
Bir partinin çıkarları üzerine milli politika oluşturulmaz. Yanlış yaptınız dış politikada, kendi çocuğunu askere göndermezsin garibanın çocuğunu askere gönderirsin. Dış politikada yalnızlaştık. Trump günün 24 saati tweet atıyor, bunlar emin olun Türkiye’nin çıkarlarını düşünmüyorlar. Onların özel çıkarları ülke çıkarlarının üstündedir.
İŞSİZLİK ALDI BAŞINI GİDİYOR
Çok ciddi suçlamaları var Trump’ın, olası savaş suçlarına zemin hazırlanıyor diyor. Bölgedeki IŞİD teröristlerinin sorumluluğundan Türkiye sorumlu olacaktır diyor. Tehdit edilen Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Yöneticiler sesiz kalıyorsa bir sorun var demek. Saray hanedanına göre Türkiye’nin iki sorunu var birincisi plastik poşet sorunu. İkincisi vatandaşın aracında sigara içmesi. Bu memleketin başka sorunu bu kalmadı Allah Aşkına. İşsizlik raporları açıklandı. 1 milyon 65 bin kişi daha bu ay işsiz kaldı. Saray’da işsizlik var mı? Saray’dakilerin asla haberi yok. Önümüzde seçimler var. 22 milyon 500 in kişi Türkiye’de açlık sınırının altında yaşıyor. Onlar köşeyi döndü, 1100 odalı saraylarda yaşıyorlar, senin pozisyonun hiç değişmedi. O zaman yeter diyeceksin gidin artık diyeceksin.
Zafer Özyiğit ürününü satamıyor, Ömer Fethi Gürel arkadaşımıza gitmiş. Borcumuzu ödeyemedik banka haciz koydu diyor. Tarım Bakanı’na sesleniyorum çiftçi olarak vatandaş olarak sözümüzü duyuramıyoruz diyor. Çiftçi kardeşim senin sesin biziz. Emeği ile para kazanan insanlara saygı duyulmasını istiyoruz. Bir çiftçi kardeşimiz de Ali İhsan Yılmaz borcunu ödeyemediği için hapiste.
TANK PALET FABRİKASI İÇİN 2 SORU SORDUM
Tank palet fabrikasıyla ilgili iki soru sormuştum. Kimse bir şey söylemiyor dut yemiş bülbül gibiler. Bunlara bir türlü cevap vermiyorlar. Sanıyorlar ki cevap olmayınca ben arkasını bırakacağım, asla! Asla bırakmayacağım. 28 Aralık 2018’de fırtına obüslerini üreten bölüm BMC’ye tahsis edildi. Nasıl tahsis edildi, şimdi ne yapıyorlar. Üretim garantisi verildi mi? Kimlere verildi. Askeri fabrika ve tersanelerin TSK’nın faaliyetlerini aksatmamak kaydıyla dışarıdan iş alabilir’ ifadesi kaldırıldı. İşletme hakkını BMC firmasına, hayatını sana vakfeden firmanın sahibine sen hangi şartlarda verdin? İhale yaptın mı yapmadın mı? İhale yapmadıysan hangi usule göre verdin. Bu soruların cevabını istiyorum. Bu soruların cevabını alacağım yeni sorular gelecek. tank palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesini ben ne kendime ne de partime yediremem. Milliyetçi geçirenler kapak olsun bu.
NEREYE GİTTİ 309 MİLYON
Şehitlerimiz geliyor. Git Esad’a sen niye milletin toprağını koruyorsun. 15 Temmuz şehitlerimiz vardı. Onlar için paralar toplandı. Ne oldu bu paralar sorduk. Türkiye Türkiye Şehit Yakınları ve Gazileri Vakfı kuruldu deniyor. Adrese gidildi. O adreste böyle bir vakıf yok. Vakfın mal varlığı 10 milyon TL, 309 milyon TL toplanmıştı ne oldu bu para? Yönetim Kurulu boş, kim bu vakfın başında. Oradan da bir şeyler yaptılar malı götürdüler. Vakıf mal varlığı neden 10 miyon lira para nereye gitti? 20 Temmuz’da yaşanan sivil darbe toplanan paraların hesabının verilmediği bir dönemdir. Sonuna kadar kuruşu kuruşuna kadar takip edeceğiz.”