İZTO Başkanı Mahmut Özgener'in 2023 yılındaki ekonomik gelişmeleri ve belirlenen asgari ücretle ilgili açıklama yaptı. Özgener, 2023'teki faiz artışlarına dikkat çekerken şunları kaydetti:
"Küresel ekonomiyi taşıyan ülkeler de dahil olmak üzere dünya genelinin, büyüyen enflasyon riskini dizginlemek amacıyla, daha az bir büyümeyi kabul ettiği bir yılı geride bırakıyoruz. Tüm dünyada 2023 yılının kilit kelimelerini; enflasyon, faiz artırımları, jeopolitik gerilimler ve iklim krizinin etkileri oluşturdu. 2023’te son yılların en yüksek global enflasyonu ile karşılaşmamız sonucu, birçok ülkede 40 yılın en hızlı faiz artışlarına şahitlik ettik. 2023 yılında, bütün dünyaya paralel olarak ülkemizin ana gündeminde de enflasyon ve faiz artışları vardı. Bu yönde, ekonomik programımızın ana hedefi, enflasyonda kalıcı düşüşü sağlamak olarak ortaya konuldu. Enflasyonu düşürmeden, ülkemizde sürdürülebilir yüksek büyüme ve kalıcı refahın sağlanamayacağını düşünüyoruz.
Bu zorlu dönemde rağmen, iyimser olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ülkemiz ekonomisinde uygulanan politikaların istikrar kazanması halinde, dirençli ve güçlü bir ekonomik yapıya ulaşacağımızı inanıyorum. 17.002 TL olarak belirlenen 2024 yılı asgari ücretinin de milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. İşletmelerimizin maliyetlerini bir nebze aşağı çeken asgari ücret desteği 500 TL’den 700 TL’ye çıkarıldı. Asgari ücretin belirlenmesi kadar, asgari ücrete etki eden konuların da çözüme kavuşması gerekiyor.
Gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi ve asgari ücret desteğinin arttırılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Zira, bu zor ekonomik şartlarda ücretlilerin maaşlarına yapılan iyileştirmeler, vergi dilimlerinin enflasyon oranında güncellenmemesi nedeniyle yılın ilk yarısında erimeye başlıyor.
Asgari ücreti güncellerken gelir vergisi dilimlerinin de yukarı çekilmesi yanı sıra yeni vergi dilimleri ve oranlarının da uygulamaya koyulmasıyla yapılan zammın ücretlileri birkaç ay daha rahatlatacağını ve vergide adaletin etkin bir biçimde sağlanacağını öngörüyoruz. Sonuç olarak, asgari ücret artışı karşısında alım gücünün korunabilmesi için enflasyonla mücadelenin kesintisiz devam etmesi ve reel sektörümüzün desteklenmesinin önemli olduğu kanaatindeyim. Kentimiz ve Odamız açısından 2023; kardeş Oda, Borsa ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızla ortak akıl ve sinerjiyle projeler ürettiğimiz, bu projeleri uyumlu bir koordinasyonla yürüttüğümüz, meclis ve komite üyelerimizin üst düzey katkılarıyla ilerlediğimiz ve birlikte aktif çalıştığımız bir yıl oldu.
Meslek Komitelerimiz ve farklı komitelerimizin katılımıyla kurduğumuz Çalışma Komitelerimizin fikir ve önerileriyle kentimiz ekonomisine yeni değerler kattık. Bunların başında yeni fuarlarımız geliyor. Temiz Enerji Çalışma Komitemizin önerdiği WEnergy Temiz Teknolojileri Fuarı, Çevre Komitemizin isteğiyle Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri WeCycle Fuarı, 20. Kozmetik ve 21. Kişisel Bakım, Kuaför, Güzellik Salonları ve Kuru Temizleme Meslek Komitelerimizin önerdiği Start Beauty İzmir Estetik, Kozmetik, Güzellik Fuarı ve 32. Gözlükçüler Komitemizin talebiyle Optik World Optik, Gözlük, Oftalmoloji ve Teknolojileri Fuarlarını şehrimize kazandırdık. Öte yandan geçtiğimiz yıllarda başlattığımız Kemalpaşa Lojistik Merkezi, Dikili ve Kınık Tarımsal OSB’ler ve Torbalı Karma ve Mobilya OSB projelerimizin yatırım süreci de hızla devam ediyor. 2024 yılında İzmir ekonomisinin dünya ölçeğindeki konumunun güçlenmesi, dünya ihracatından ve yatırımlardan aldığı payın arttırılmasına yönelik çalışmalarımızın yanı sıra sektörlerimizin gelişimi için çok sayıda yeni projemizi de hayata geçirmeyi planlıyoruz.
2024 yılında yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve dışsal risklerin işletme hesaplarını etkilemesini öngörerek planlamalarımızı yapmalıyız. Yanı sıra bu yeni dönemin, birikim yapmak için gerekli koşulları oluşturduğunu görüyoruz.
İzmir’in ekonomik gelişimini analiz etmek amacıyla; Türkiye İstatistik Kurumu’nun, kentimiz ekonomisinin gelişimini ortaya koyan ve diğer illerle kıyaslayan İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini yakından takip ediyoruz. 2020 yılı itibariyle İzmir’imiz; 307 milyar TL ile Türkiye ekonomisinden %6,1 pay alırken, 2022 yılı itibariyle 972 milyar TL ile payını % 6,5 olarak arttırdığını görüyoruz. Son yıllarda kentimizin ülkemiz ekonomisinden aldığı payı arttırmasını memnuniyetle karşılıyoruz.
Son üç yılda kentimizde pozitif bir geri dönüş olduğunu, bu geri dönüşün kalıcı olup olmadığını anlayabilmek için 2022 yılı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) rakamlarının test niteliği taşıyacağını belirtmiştik. Bu testi başarıyla geçtiğimizi görüyoruz.
Bugünden sonra İzmir ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini ve ülkemiz ekonomisinden daha fazla pay almasını sağlamanın bizler için önemli bir gösterge niteliğinde olacağı kanaatindeyiz. Kentimizin yine aynı sonuçlara göre İstanbul’dan sonra sanayi ve imalat sanayi alanında ülkemiz ekonomisine en büyük katkıyı yapan il olduğunu görüyoruz. 2021 yılından 2022 yılına finans ve sigorta faaliyetlerinin %19,5, bilgi ve iletişim sektörünün %17, hizmetler sektörünün ise %11,5 büyümesi de dikkati çekiyor. Özellikle büyüme kaydedilen ülkemiz ekonomisini sırtladığımız sektörlerdeki çalışmalarımızı detaylandırarak bu alanları nasıl geliştirebileceğimizi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Oda olarak kentimizin dijitalleşmesi ve teknoloji alanında ilerlemesi için projeler geliştirmeye öncelik verdiğimiz bilgi ve iletişim sektörü, son dört yıl içerisinde % 10’un üzerinde büyümeye devam etti. Bu durum, İzmir’in bilgi ve iletişim alanında güçlenmesi adına önem taşıyor. Ancak hala almamız gereken çok yol olduğunun da farkındayız.
İzmir’in dış ticaret verilerine baktığımızda, kentimizin Ocak-Ekim 2023 itibariyle 3,4 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini görüyoruz. Yine aynı dönemde 14,2 milyar dolar ihracatımız var. Zor jeopolitik koşullara rağmen geçen yıla göre ihracatını artırmaya devam eden Zeytin ve Zeytinyağı, Tekstil ve Hammaddeleri, Gemi, Yat ve Hizmetleri, Makine ve Aksamları ve Kuru Meyve ve Mamulleri başta olmak üzere güçlü ihracat sektörlerimizi daha fazla desteklememiz gerektiğini düşünüyorum.
Bu anlamda, zorluklarla birlikte yılmadan çalışmaya devam ettiğimiz ve geleceğe ilişkin umutlarımızı koruduğumuz bir yılı geride bırakıyoruz. Birlikte paylaştığımız sıkıntılarımız olsa dahi azimli çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz başarılarla yüzümüzün güldüğü günler de yaşadık. 2024 yılında hep birlikte, dayanışma halinde gayret ederek iyi günlerimizi artıracağımıza inancım tam."