Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar'a konuşan Çıray, "Sağlık Bakanlığı, salgının küresel boyutunu değerlendirmek ve hızla sistematik bir şekilde önleyici tedbirler almak yerine, AKP iktidarının hep yapa geldiği gibi, pandemi (küresel salgın) yönetimini bir halkla ilişkiler aracı olarak görünce, salgın kontrolden çıkmaya başladı. Bugünün muhasebesini yaptığımızda, günün sonunda aldığımız rapor hiç de iç açıcı değil. Sağlık Bakanlığı'nın “Türkiye Günlük Korona Tablosu”na göre; toplam hasta sayısı 274.943, taburcu edilen hasta sayısı 248.087 idi. Aradaki fark olan 26.856, bize yatan hasta sayısını veriyor. 6.511 vatandaşımız da hayatını kaybetmiş görünüyordu" dedi.
Çıray, “Bu rakamlar gerçeği yansıtıyor mu?” sorusuna, “Ne yazık ki hayır!” Türkiye'de 50 bini özel sektörün olmak üzere 250 bin hasta yatağı var. 344 bin de yoğun bakım yatağı mevcut. Kamunun 120 bin yatağı pandemiye ayrıldı ve şu anda dolu. Bize verilen bilgiye göre 26.856 yatakta COVID-19'lu yatıyorsa, geri kalanında hangi hastalar yatıyor? Sayın Saltık'ın verdiği bilgiye göre; COVID hastalarının % 85'i hastalığı ayakta geçiriyor. Bu durumda 120 bin yatan hasta yanında 720 bin COVID'li de ayakta, evlerinde demektir! Yani bunlar, yeni hasta yatırma ölçütleri ile Türkiye'yi açık hava hastanesine döndürdüler!” yanıtını verdi.
Çıray, "Artık test pozitif bile olsa, hekimlerin bir hastayı yatırabilmesi için onda nefes darlığı, solunum yetmezliği veya yutkunma güçlüğü şikâyetlerden birinin olması gerekiyor. Bunlardan biri olmazsa, eline ilâç verip evlerine gönderiliyorlar. Herkesin özel arabası olmadığına göre; vatandaş bu gidiş-dönüşleri toplu taşıma araçlarıyla yapıyor" diye konuştu.
Aytun Çıray, "Hâlâ hidroksiklorokin (HCQ) veriyorlarmış!.. İnanılır gibi değil!… Tıp otoritelerinin ve uluslararası kurumların etkisiz dedikleri ve yan etkileri çok güçlü olan bu ilâcı nasıl olur da vermekte ısrar ederler? Bakın bunu öneren Fransa bile yasakladı!.. Bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın resmi görüşünü öğrenmek için, 29 Mayıs 2020'de bir soru önergesiyle “HCQ ilacı, Sağlık Bakanlığı tarafından COVID-19 hastalığının hangi aşamasında, hangi doz ve süre ile uygulanmaktadır? Bu uygulama başka ilaçlar ile kombine edilmiş midir? Bu kombinasyonlara hangi bilimsel dayanaklarla kim onay vermiştir” diye sordum, ama Anayasal süresi içinde soruma hâlâ cevap vermediler!.." ifadelerini kullandı.