Çıray, 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen büyük depremde evleri ağır hasar alan veya yıkılan vatandaşlarımızın yeniden ev sahibi olabilmeleri ile ilgili süreçte birtakım hak kayıpları ve mağduriyetlerin yaşandığını belirtti. Doğal afet nedeniyle evleri yıkılan ailelere yapılacak yardımların AFAD Yasası gereğince 7269 Sayılı Kanuna göre değerlendirilmesi gerekirken 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm kanununun 6/a maddesi kapsamında değerlendirildiklerini söyleyen Çıray, bu ailelerin hak kayıpları yaşadıklarını belirtti.
Çıray şöyle devam etti: "Şehir ve Çevrecilik Bakanlığı ile AFAD yetkililerinin mağdur olmuş depremzedeler ile yapmış oldukları görüşmelerde, vatandaşlara hiçbir hak kaybının olmayacağı, özellikle evleri yıkılan vatandaşlarımıza mağdur olmayacaklarının söylendiği belirtilmiştir. Bakanlığın projelerinde deprem mağduru vatandaşlarımıza iki seçenek sunulduğu ve bunların; yeni yapılacak evler için ister rezerv alanında bir ev tercih edebilirsiniz isterseniz mevcut evinizin bulunduğu yerde yapılacak daireden seçebilirsiniz” şeklinde olduğu belirtilmektedir. Ancak depremde 4 bloktan 3’ünün yıkıldığı Barış Sitesi’nin projelerinde görülmektedir ki, yeniden yapılması planlanan binalarda vatandaşlarımızın hem kat kaybı hem de metrekare kaybı yaşadıkları görülmektedir."
EVSİZ KALAN AİLELER 20 YIL BOYUNCA KENDİ EVLERİNİN PARASINI ÖDEYECEK
Çıray, "Evleri yıkılmış olan vatandaşlarımız ile evleri ağır hasar aldığı için kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilen vatandaşlarımız arasında adaletsiz bir durum oluşmuş ve proje alanında evi olan depremzedelere rezerv alanında hak verilmemiştir" dedi.
Evsiz kalmış vatandaşlarımızdan mevcut daire maliyeti 2 yıl geri ödemesiz 18 yıl sıfır faizle geri ödemeli olarak tahsil edileceğinin bakanlık tarafından söylendiğini vurgulayan Çıray, üstelik kura yöntemiyle dairelerin belirlenmesi kararının alındığını belirtti.
"Doğal afetlerde vatandaşlarımızın yeniden bir yuva kurabilmeleri ve ailelerin böylesine ciddi bir ekonomik buhran döneminde uzun yıllar kendi evlerinin parasını ödeyecek olmaları sosyal devlet ilkesine aykırı bir tutumdur" diyen Çıray, "Yandaş müteahhitler her geçen gün yeni kamu projeleriyle kendi ceplerini doldururken, Merkez Bankası Başkanı’nın değişeceği önceden haberdar edilenler döviz yatırımlarıyla bir gecede milyon liralık vurgun yaparken, vatandaşlarımız borca sürüklenmektedir" ifadelerini kullandı.
Çıray sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye bir deprem bölgesidir ve iktidar bilim insanlarının sürekli uyarılarda bulunduğu olası büyük depremlere karşı hiç hazırlıklı değildir. 20 yıldır “Özel İletişim Vergisi” adı altında toplanan en az 70 milyar liralık deprem vergilerinin bütçeye aktarıldığı ancak nerelere kullanıldığı bilinmiyor. Bu büyük paralar bugünler için kullanılmayacaksa ne zaman kullanılacak? Adalet ve Kalkınma Partisi eğer doğal afetlerde mağdur olmuş vatandaşlarımıza yardım etmemeye ve önlemler almamaya devam ederse, İstanbul gibi yıkıcı etkileri daha büyük olması beklenen depremlerde ne bu enkazı kaldırabilirler ne de bu vebali ödeyebilirler."
KURAYLA DAĞITIM OLMAZ
Çıray şu soruları yöneltti: