MENÜ
İzmir 10°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İYİ Parti lideri Dervişoğlu'ndan 'İmamoğlu' açıklaması
Politika
19 Mart 2025 Çarşamba 11:25

İYİ Parti lideri Dervişoğlu'ndan 'İmamoğlu' açıklaması

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını değerlendirdi. Dervişoğlu, "Anayasayı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse yapılacak tek şey Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir" dedi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında, "Türkiye'nin şafak vakti yaşadığı yeni bir rezalet 19 Mart 2025 tarihini 150 yılı aşan demokrasi tarihimizin kara bir gününe çevirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması akılla, hukukla, vicdanla açıklanabilecek bir iş değildir" ifadelerini kullandı.

İBB Başkanı İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu şunları kaydetti:

"TÜRKİYE BİR HUKUK DEVLETİDİR"

"Aslında Türkiye'nin huzuru hedef alınmaktadır. Türk milletinin iradesi ayaklar altına alınmaktadır. Günlerdir uyarıyorum. Milletimize, ülkemize bu kötülüğü yapmayın diyorum. Ülkemizi kaosa sürükleyecek adımları atmaktan uzak durun diyorum.

Ancak görünen o ki iktidarın gözünü maalesef hırs bürümüş. Hiçbir demokratik ülkede yaşanmayacak, hiçbir demokrasinin kaldıramayacağı ne varsa hemen hepsini Recep Tayyip Erdoğan iktidarı ülkemize yaşatıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir.

"TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ VE HUKUK ASKIYA ALINMIŞTIR"

Egemenlik de kayıtsız şartsız milletindir. 102 yıllık Cumhuriyet tarihimizde benzeri ancak darbe günlerinde yaşanmış gelişmelere tanıklık ediyoruz. Biz konuşan Türkiye dedikçe iktidar ağzını açan herkesi gözaltına alıyor, tutukluyor, demir parmaklıkların ardına gönderiyor. Artık anlaşılıyor ki konuşulacak çok fazla şey kalmamıştır. Türkiye'de demokrasi ve hukuk askıya alınmış, seçim ve siyaset yapılamaz hale gelmiştir. Siyasi rakiplerin tasfiyesi için her türlü güç kullanımı meşrulaştırılmıştır.

Büyük Türk Milleti, aylardır devam eden ve bugün şafak vakti artık tahammül sınırlarını aşan zorbalığın hedefi aslında senin şaşmaz iradendir.

"TÜRK MİLLETİ BUNA İZİN VERMEYECEKTİR"

Dün ve kararın asıl sahibi aziz milletimiz iken onun seçtiği insanlara reva görülen bu hukuksuzluk, bu zulüm artık tarihimizin en kara lekelerinden biridir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olma iddiasını ortaya koyan bir siyasetçiye zincirleme davalar açmak, diplomasını iptal etmek ve sabahın ilk ışıklarıyla evine polis gönderip gözaltına almak zulümdür, zorbalıktır ve ancak diktatörlüklerde yaşanabilecek bir saçmalıktır. Türkiye'de bugün itibariyle seçme ve seçilme hakkı, hürriyet, demokrasi, hukuk ve anayasal haklar askıya alınmıştır. Tarih aynılarını yapan darbecileri nasıl yazdıysa bugün bu işe imza atanları da o şekilde yazacaktır.

Şu bilinmelidir ki, gözü dönmüş bu iktidarın ve makam hırsına yenilmiş Recep Tayyip Erdoğan'ın İstiklal Marşı "Korkma!" diye başlayan bir milleti susturmaya asla ve kata gücü yetmeyecektir. Ve herkes emin olmalıdır ki Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. İktidar sahipleri medeni dünyanın bir parçası olan cennet vatanımızı bir cehenneme çevirmeye tevessül ediyor olabilirler. Ancak Türk Milleti buna izin ve yol vermeyecektir.

"ANAYASAL SUÇTUR"

Recep Tayyip Erdoğan iktidarının bugün yaptığı işin adı anayasal düzeni ortadan kaldırma teşebbüsüdür. Bu tam manasıyla bir sivil darbedir. Bu korkunç adım Recep Tayyip Erdoğan marifetiyle işlenen bir anayasal suçtur. Buradan Cumhuriyetin şerefli savcılarına suç duyurusunda bulunuyor, bu zorbalığı aziz milletime de şikayet ediyorum."

"HERKESİN KADERİ ERDOĞAN'A BAĞLIDIR"

Büyük Türk Milleti, Türkiye'de demokrasi ve hukuk askıya alınmış, seçim ve siyaset yapılamaz hale gelmiştir. Siyasi rakiplerin tasfiyesi için her türlü güç kullanımı meşrulaştırılmıştır. Hukuksuzluğa dur demenin de hiçbir anlamı kalmamıştır. Bu ülkede yasadan bahsetmek mümkün olmadığından yasadışılık bile manasını yitirmiştir. Herkesin kaderi Recep Tayyip Erdoğan'ın kararına bağlıdır.

Yasa da, anayasa da onun iki dudağından dökülecek kelamlardan ibarettir. Kanun kendisi olduğundan kanunsuzluk hükmünü yitirmiştir. Suni teneffüsle yaşattıkları iktidarlarının aklen ve vicdanen çoktan öldüğünü zaten iyi biliyorlar. Bu yüzden siyaseten ve hukuken onu yeniden diriltmenin hiçbir yolu olmadığının da farkındadırlar.

Siyaseti tanzim etmek, muhalefeti baskılamak, rakiplerini kendi tertipleriyle belirlemekten başka hiçbir şansları da kalmamıştır. Cumhuriyetin kurumlarını ve faziletlerini budamak alenen gayrimeşruluğu ilan etmek anlamına gelir.

İktidar bu cüreti hangi dış politik şartlardan beslenerek alıyorsa bilinsin ki hepsi geçecektir. Türk Milletine bunu yapanlar ancak Kral Nemrut kadar bir itibarla anılacaklardır. Buradan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyor ve talimatıyla gerçekleştirilen bu kanunsuzluğa derhal son vermeye çağırıyorum. Aziz Milletim, olağanüstü hal bağımlılıkları öyle bir boyuttadır ki sürekli daha fazlasına ihtiyaç duyuyorlar. Her bahaneyi buraya sürüklemekte bir sakınca görmüyorlar. Olmayan savaşa barış öneriyorlar. Kayyum atayıp milli irade diyorlar.

Seçim sonucundan darbe çıkartıp demokrasiden bahsediyorlar. Hukuku kevgire çevirip eşitlik ve adalet vaat ediyorlar. Bunlar iktidarda kaldıkça ne adalet yerini bulacak ne de demokrasi gelecektir. Çünkü kaosla geldiler, krizlerle kaldılar şimdi daha büyük bir kaosla makamlarını ebedileştireceklerini zannediyorlar. Aziz milletim, Türkiye Cumhuriyeti bir Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Egemenliğin sahibi büyük Türk milletidir.

"CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ BOYKOT VE PROTESTO EDİLMELİDİR"

Hangi dış politik şartlar sana bu cüreti veriyorsa tekraren söylüyorum, bilinsin ki hepsi geçecektir ve sen artık gayrimeşruluğunu ilan ettiğin bu iktidarınla değil yeni bir devlet kurmak, değil bir yeni anayasa yapmak ancak Kral Nemrut kadar bir itibarla anılacaksın. Tekraren söylüyorum. Ecdat ne diyor? Ecdat ne diyor Erdoğan? Zulümle abad olanın akıbeti berbat olur. Bunu unutma. Aziz milletim, kıymetli dava arkadaşlarım, buradan tarihi bir uyarı ve çağrı yapmak istiyorum. Mademki her şey Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Tayyip Erdoğan'ı ömür boyu o makamda tutmak için yapılıyor. O zaman muhalefetin açıklama yapmaktan öte sorumluluklar üstlenmesi kaçınılmazdır. Bu iktidarın karşısına bilinmeyen yönlerimizle çıkmak bir sorumluluktur. Recep Tayyip Erdoğan anayasaya göre bir daha Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Anayasayı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse yapılacak tek şey Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir.

"MUHALEFET MECLİS ÇOĞUNLUĞUNA YÖNELMELİ"

Hangi dış politika şartları sana bu cüreti veriyorsa, tekraren söylüyorum bilinsin ki hepsi geçecektir ve sen artık gayrimeşruluğunu ilan ettiğin bu iktidarınla değil yeni bir devlet kurmak değil, bir yeni anayasa yapmak ancak Kral Nemrut kadar bir itibarla anılacaksın. Tekraren söylüyorum. Ecdat ne diyor? Ecdat ne diyor Erdoğan? Zulümle abad olanın akıbeti berbat olur. Bunu unutma. Aziz milletim, kıymetli dava arkadaşlarım, buradan tarihi bir uyarı ve çağrı yapmak istiyorum. Mademki her şey cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Tayyip Erdoğan'ı ömür boyu o makamda tutmak için yapılıyor, o zaman muhalefetin açıklama yapmaktan öte sorumluluklar üstlenmesi kaçınılmazdır. Bu iktidarın karşısına bilinmeyen yönlerimizle çıkmak bir sorumluluktur. Recep Tayyip Erdoğan anayasaya göre bir daha cumhurbaşkanı adayı olamaz. Anayasayı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır, muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse, yapılacak tek şey Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir. Artık tüm muhalefet yüksek bir meclis çoğunluğuna yönelmeli, bu ceberrut yönetimin kanun yapma yetkisi elinden alınarak eli kolu bağlanmalıdır. Hiç kimse yeni yeni maceralara, yasaların ve anayasanın arkasına dolanmaya, hukuk dilinde muvazaaya yönelmeye kalkışmasın. Recep Tayyip Erdoğan demokrasiyi bir vasıta olarak gördüğünü, istediği durağa gelince ineceğini zaten yıllar önce söylemişti. 23 yıllık iktidarının sonuna geldiğini görünce iflas etmiş, suç taşıyan sandık gibi karanlık düzenlerinin biraz daha uzaması için, bu bezirganlığın nimetlerinden biraz daha faydalanabilmek için ellerinden geleni artlarına koymayacaklarını biliyorduk. Bölüm sonu canavarı gibiler ama tüm oyunlarda canavarların sonu bellidir değerli dava arkadaşlarım. Onlar hukuku iktidarlarının aparatı yapmak istedikçe biz daha gür bir şekilde hukuku savunacağız. Onlar harami saltanatını devam etsin diye çabaladıkça, 10 yılda bir teröristlerle anlaşmayı barış demokrasi kılıfına bürüyüp ihanet süreçlerini başlattıkça biz Mustafa Kemal Atatürk gibi dik duracak Türk'ün savaş vatanını savunmaya devam edeceğiz. Onlar, onlar cumhuriyetimize ve değerlerine saldırdıkça biz daha fazla cesaretlenecek ve cumhuriyeti savunacağız. Ne demokrasiyle oyuncak etmelerine, ne vatanı parça parça etmelerine, ne milleti fakirliğe mahkum etmelerine, ne cumhuriyeti yıkma hayallerine asla geçit vermeyeceğiz. Geçit yok! Biz buradayız. Susmak yok, korkmak yok, boyun eğmek yok. Ey Recep Tayyip Erdoğan! Türk milleti buradan çıkar ve ne sen, ne etrafın ne de güvendiğin hiçbir güç buna mani olamaz. Bu millet seni bir daha seçmeyecek. Senin zihniyetini, vesayetini, tasallutunu ve keyfiyetini de asla kabullenmeyecek. Kişiler değil, tercihler yarışacak. İstibdat değil, hürriyet, saray değil, cumhuriyet kazanacak. Ne mutlu Türküm diyene! Hepinizi saygılarımla selamlıyor yüce Allah'a emanet ediyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Son Kale İzmir