İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu konuşmalarına devam ederken partililerden biri fenalaştı. Konuşmasına kısa süreli ara veren Dervişoğlu, Kürsüden sağlık görevlilerine çağrıda bulunarak; "Sağlık görevlileri derhal yetişin" dedi.
Konuşmalarına devam eden Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Milletin olanı millete verdiğimizde her sıkıntının üzerinden geleceğimizi biliyoruz. Yeter ki bu iktidarın milletin arasına soktuğu kan emicilerden kurtulalım. Ama 23 yıldır ne bu iktidarın ne de kenelerinin gözlerini doyuramadık. Ama merak etmeyin biz varız. Müsterih olun geliyoruz hesap soracağız.
Aziz milletim bir ülkeyi yönetenler yasaları hukuku kullanır ama Erdoğan bunun tam tersini yapıyor. Belli ki şairin ne dediğini anlayamamış. Akif'in neden İstiklal Marşı'na 'korkma!' diye başladığını anlayamamış.
Bu iktidar, keyfi uygulamalarla, adaleti çiğneyen yargı sopasıyla, cübbelerine ilik açtırmış kontenjan savcıları ve hakimleriyle, kantarın topuzunu kaçırdı. Şaka-maka, istibdatla ömür boyu iktidarda kalacaklarına inanıyorlar. Ama buradan acı gerçeği hatırlatayım; 2017’deki mühürsüz zarflardan beri, parti devletine dönüştürdükleri bu mekanizma, önce onların başına yıkılacaktır. Tarih bunu söyler, milletimizin feraseti de bunu işaret eder.
'ASIL MESELE ERDOĞAN'I DEĞİŞTİRMEKTİR'
Milletimizin çok merak ettiği bir şey var. Nerede bu Hazine ve Maliye Bakanı? Vergimatik Mehmet ortada yok. Kendini ekonomist ilan etmiş bir başkanı varken Mehmet beyin yapacağı hiçbir şey yok demiştik. Böyle de oldu. Mehmet bey emekliyi de yaktı işçiyi de yaktı. Ne yaptı Mehmet bey? Milletin üzerinden Saray' giden tüneller açtı.
Sıkıştıkça bakan değiştiren Erdoğan'ın masallarıyla Türkiye düze çıkamaz. Bir düşünün 7 yılda kaç bakan değişti? Hiçbiri işe yaradı mı? Hayır çünkü sorunun kaynağı yerinde duruyor. Asıl mesele onu, Saray'daki Erdoğan'ı değiştirmektir.
'GÜCÜ HEP MİLLETE YETTİ'
Siz şuana kadar millet hazinesi yağmalayan bir gurup azınlığa 'dur' diyen bakan gördünüz mü? Hayır çünkü o yağmacılar Erdoğan'ın koruması altındadır. Öğretmenlerin kullandığı su ısıtıcılardan memurun servisine kadar tasarruf dedi. Saray'ın ayda 86 bin 400 asgari ücret yiyor demedi. Gücü hep bu millete yetti. Nasıl daha fazla vergi alırım diye planlar yapıp durdular. Bu çabanın sonuç vermeyeceği en başından belliydi.
Kıymetli yol arkadaşlarım sabrı tükenmiş en temel ihtiyaçlarından yoksun kalmış bir milletten bahsediyoruz. Herkes emin olsun 'bu bayrak inmeyecek bu ezan susmayacak diyerek bizi bir yerlere götürdüler. Hemen duygusallığımızdan faydalanmaya çalışıyorlar. Ama insanlarımızdan, geleceklerinden umutsuz. Elinde sadece şeref namus ve haysiyeti kalmış bu milletten özür dileyip istifa edeceklerine; beli bükülmüş milletimizden hala sabır ve fedakarlık istiyorlar.
ASGARİ ÜCRETLİ FİTREYE MUHTAÇ HALE GELDİ
Kriz hala sürmeye devam ediyor. Asgari ücret zammı eridi. Asgari ücretliler fitre verilebilecekler listesine girdi. Aile yılı ilan ettikleri 2025'te boşanma oranları 187 bini geçmiş durumda. Rahmetli Demirel ne diyordu 'enflasyon önce ahlakı bozar' şu anda sosyal medyada da gördüklerimiz gibi tam bunu yaşıyoruz.
'AYNANIN KARŞISINA GEÇİN'
Erdoğan ve şürekâsı artık kendilerine bir ayna tutsunlar. Gördüklerini bu milletler paylaşsınlar. Milletimi açlık sınırı altında yaşamaya mahkum ettiniz Hiç mi vicdanınız sızlamıyor. Geçin aynanın karşısına düştüğümüz duruma bir bakın. Kendinizle yüzleşin ve bu ibadeti yerine getirin...
İşlerine gelmeyenin ilkokul karnesine kadar sorgulama yapıyorlar. Yargıda azınlıkta ancak kritik görevlerde olan birtakım grupların yetkilerini silah gibi kullandıkları da bir gerçektir. Bir de bu arsızlık senfonisinin arkasındaki propaganda başkanlığı aracılığıyla daha adil bir dünya mümkün diye araç dolaştırıp toplantı tertip ediyorlar. Sorsan mazlumların haklarını savunuyorlar ama Trump'ın Gazze'de yapacağı çılgın projeye susuyorlar. Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayan Erdoğan'dan 'Ey Trump' diye başlayan bir cümle duydunuz mu? Adil bir dünya mümkün diyorlar ama adil bir Türkiye isteyeni de hapishaneye tıkıyorlar.
Gerçek suçlular sokaklarda rahatça gezerken, başını kaldıranı Silivri'ye göndermek için canhıraş çalışıyorlar. Amaç korku siyasetinin bir uzantısı olarak katili, tecavüzcüyü, sapığı, dolandırıcıyı, çete mensubunu sokaklara salmak istiyorlar. Peki bağımsız Türk yargısından saray kadılığına nasıl geldik? Her şey tek bir hamleyle olmadı. Erdoğan siyaseti dediğimiz bu düzen ilmek ilmek örüldü.
Bu iktidarın en önemli özelliği sinsiliğidir. Bu kötü gidişata dur diyeceğiz. Bu gidiş Türk milletinin hak etmediği bir yolculuğu işaret ediyor.
İktidar ya da borazanlarına sorsan Türkiye'de bu bahsettiğimiz sorunların hiçbiri yaşanmıyor. Onlar için her şey güllük gülistanlık. Her işi yalan, her işi yanlış olanlar hamaseti ekran koruyucusu haline getirirler, bugün bu iktidarda olduğu gibi.
Sayfa başına git